Sümer Ezgü Sanat Akademisi'ne İngiltere'den tam not!

 SERTİFİKA ÖĞRENCİLERİNE TAM NOT

Geleneksel halk çalgılarından, batı enstrümanlarına,  geleneksel halk oyunlarından,  modern danslara  kadar;  zengin içerikli sanat derslerinin verildiği Sümer Ezgü Sanat Akademisi'nin kalitesi, Londra Müzik Akademisi tarafından da tescillendi.  Antalya'da sanatın gelişmesi adına ciddi bir çaba verdiklerinin altını çizen Ezgü; "Milli Eğitim Bakanlığı ve London College sertifikası veren bir kurumuz. Artık bu sertifikalar, günümüzde çocuklarımızın iş ve eğitim dönemlerinde hep işe yarıyor. Aileler, çocukların sertifikasının olmasına önem göstermeli. Biz Londra Koleji'nin Antalya temsilcisiyiz. Geçtiğimiz günlerde İngiltere'den bir öğretmenler geldi. Sertifika programında eğitim alan öğrencilerimiz sınava tabi tutuldu. Öğrencilerimizin tümü iyi not aldı.  Piyano, davul, bateri, gitar derslerinden sınav olan öğrencilerin başarısı bizi de çok mutlu etti" diye konuştu.

ÖZ KÜLTÜRÜMÜZ EKSİK VERİLİYOR

Türkiye'de sanat içerikli yaz okullarının pek alışılmış bir şey olmadığını söyleyen Ezgü; Türkiye'deki özel kolejlerin, müzik derslerinde geleneksel çalgı dersi vermemesini ise eleştirdi. Ezgü; " Akademiyi kuralı  bir sene oldu. Çok aldığımız tepkiler beni çok memnun ediyor. Bugüne kadar gelinen süreçten memnunum. Okulların ve özel kolejlerin, geleneksel müziğimiz konusunda yeterince bilinçli olmadığını görüyorum. Çocuklara verilen etkinlikler arasında, bizim öz kültürümüz eksik veriliyor. Müzik derslerinde ve müzik kulüplerinde gitar var, piyano var, keman, bateri var. Ama bağlama yok.  Bağlama neden yok? Olması gerekir. Müzik öğretmenleri de saz çalmalı. Burada Türkiye'nin sorunu başlıyor. Müzik öğretmeni yetiştiren okullarda bugüne kadar batı ağırlıklı eğitim verdiği için müzik öğretmenleri  bu enstrümanları öğrenerek bugüne geldi. Bunun dışında kolejde öğrenim gören çocuklar, bağlama çaldıklarını gizliyorlar. Çünkü bir teşvik yok. Müzik ve sanatta sadece batıyı hedef alırsanız olmaz. Halk dansları ve halk müzikleri de var" diye konuştu.

 BURASI SÜMER EZGÜ'NÜN BİR YANSIMASI

15 sene boyunca TRT'de çalıştığını ve 40 yıllık mesleki tecrübesinin olduğunu vurgulayan Ezgü, akademide verilen eğitim konusunda çok titiz davrandığını söyledi.  Ezgü, akademide verilen eğitimi şu sözcüklerle anlattı:  "Akademimizde  kış sezonu açıldı. Bizim özel derslerimiz ve grup derslerimiz var. Onların kayıtlarını alıyoruz. Gelenek çalgılarımız; bağlama kabak kemane, sipsi, zurna gibi batı enstrümanları, ses eğitimi, nota eğitimi veriyoruz. Yaratıcı dramayı çok önemsiyoruz. Bu konuda sertifika veriyoruz çocuklara. Büyüklere de drama, halk dansları, salon dansı, yoga, bale dersleri veriyoruz. Bizim için gelen yetişkin ya da çocukların mutlu olması önemli. Ortamımız çok sıcak bir ortam. Ciddi bir okul havasından ziyade sanat okulu burası.  Salonu ile, bahçesi ile daha özgür bir ortam.  İnsanların severek gelmesini istiyoruz.  Öğrencilerimle her zaman yakından ilgilenirim. Mutlu musunuz, nasıl buluyorsunuz diye sorarım. Derslerine girerim. Düşüncelerimi söylerim, birlikte kritik yaparız.  Sonuçta bu okulda verilen eğitimde Sümer Ezgü'nün bir yansıması var. Kapıdan içeriye girdiğiniz andan itibaren dil, din ırk, müzik ayrımı yapmıyoruz. Burada sanatın yansıması var. Doğaya, çocuklara, hayvanlara şiddete hayır  diyen ilkelerimiz var bizim. Salt piyano çalmak, bağlama çalmak marifet değil. Bizim için ilk marifet, insan olabilmek" diye konuştu.

AİLELERİN DEĞİL ÇOCUKLARIN NE İSTEDİĞİNİ SORUYORUZ

Sümer Ezgü Sanat Akademisi'nin felsefesini anlatan Türk Halk Müziği Sanatçısı Sümer Ezgü; akademiye hangi şartlarda öğrenci kabul ettiklerini de açıkladı. Ezgü; "Bu işi ders olarak bize veren hocalarımız ses çalıştırıyorsa opera şarkıcısı tekniği ile çalıştırıyorlardı. Müzik anlatılırken de klasik batı müziği anlatılıyordu. Oysa müzik çok çeşitlilik barındıran bir alan, kalıplar içinde tanımlanmış bir şey değil.  Çocuklar bateride çok iyi rock ritimleri çalıyor.  Oysa bu toprağın yedi zamanlı, beş zamanlı, dokuz zamanlı ritmini çalamıyorsa bir baterist bana göre eksiktir" dedi ve akademide çocuklara verilen eğitimden örnekler verdi.  Ezgü; "Bize okullardan öğrenciler geliyor. Kulak taraması, duyum ritim testlerinden geçiriyoruz. Çocuğa cura veriyoruz, piyanoya oturtuyoruz.  Ritim duyumu çok yüksek çocukları bateriye oturtuyoruz. Akademimize 4 yaşında çocuklar geliyor. Özellikle 4 yaşındaki kız çocuklarını baleye yönlendirip  ailelerine rapor yazıyoruz. Geçtiğimiz günlerde omuriliğinde eğrilik olan bir çocuğun ailesi, çocuklarının keman çalmasını istediğini bize belirtti. Biz de kendi aramızda konuştuk. Skolyoz olan bir çocuğun ters yönde keman çalması omurgadaki problemi daha da artıracağını söyledik ve onu kemana değil, piyano dersine yönlendirdik. Aileler, yapamadıklarını çocuklarında yaşamak istiyor. Oysa bu çok yanlış. Bu yanlış davranış, çocukların mutsuz olmasını sağlıyor. Biz ailelerin istediği şeyi değil, çocukların istediği şeyin olmasını tercih ediyoruz." diye konuştu.

KIŞ SEZONU 5 KASIM'DA AÇILIYOR

Sümer Ezgü Sanat Akademisi'nin projelerinden de  bahseden ünlü sanatçı Ezgü sözlerini şu ifadelerle tamamladı; "Çocuk korosu kuracağız. Bu bizim için çok önemli. Antalya'da halk müziği korosunu hayata geçirdik.  Ancak halk müziği korusuna ilgi gençlerden çok  emekli olmuş hemşerilerimiz ilgi gösterdi. Kentin dinamiği adına bu durum çok güzel ama halk müziği koromuza  17 ile 19 yaş aralığındakileri de aldık. Ortaya çok güzel bir durum çıktı. Bunun dışında çocuklardan oluşturduğumuz Çatı Katı Orkestrası var.  Bu karma bir orkestra. İçinde piyano var, keman var, bağlama var, davul var. Bunu geliştirmeyi düşünüyorum. Ayın 28'ine Cumhuriyet Meydanı'nda bir konserimiz olacak. Çatı Katı Orkestramızı oraya çıkaracağız. Mümkün oldukça onlara imkan tanımak istiyorum. Unutmadan bir şey daha söylemek istiyorum. Bu ayın 5 Kasım'da kış sezonumuzun açılışını yapacağız. Buradan sizin aracılığınız ile Antalyalı açılış törenimize davetlidir"   (Haber: Eyüp KOÇAK)