Bugün 19 Nisan 2024 Cuma
  • Antalya22 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2495.131
    %0.45
  • Dolar
    32.5981
    %0.14
  • Euro
    34.7923
    %0.07
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Suriye’ye baktığımızda vatanın kıymetini anlıyoruz”
23 Mart 2018 Cuma 06:00

“Suriye’ye baktığımızda vatanın kıymetini anlıyoruz”

Vatanın çok önemli olduğunu vurgulayan Antalya İl Müftüsü Osman Artan, “Vatanın ne olduğunu, kıymetini, önemini Suriye’ye, Irak’a baktığımızda görüyoruz. Çünkü, Vatansız olmanın ne kadar zor olduğuna şahit oluyoruz” dedi.

Çeşitli Sivil Toplum Kuruluşlarının biraraya gelerek oluşturduğu Antalya Platformu tarafından geçtiğimiz yıl ilki gerçekleştirilen ‘Çanakkale’den 15 Temmuz’a Vatan Sevgisi Paneli’nin ikincisi önceki gün akşam Mimar Sinan Kongre Merkezi’nde  düzenlendi. Kuran tilaveti ve Çanakkale şiirlerinin okunmasıyla başlayan panelin moderatörlüğünü Antalya İl Müftüsü Osman Artan yaptı. Panelde Memur Sen İl Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Mustafa Çoban, İlahiyatçılar Süreyya Saltık, İsmail Manca ve Gazeteci Yazar Muhammet Esiroğlu konuşma yaptı. Her konuşmacının ayrı bir konuyu ele aldığı panelde konuşmacılara 20’şer dakika söz verildi.

sam_0783.jpg

KUTSALDAN ÖRNEKLER VERDİ

İlk olarak konuşmaya başlayan Gazeteci Yazar Muhammet Esiroğlu, vatan konusunu işledi. Güçlü bir saygı uyandıran, yolunda can verilecek kadar sevilen, bozulmaması, dokunulmaması, karşı çıkılmaması gereken ve tanrısal olan şeylerin kutsal olduğuna dikkat çeken Esiroğlu, “Kutsal olarak belirlenen şey üzerinde tartışma şansımız kalmıyor. Milyonlarca insan Kabe’de toplanıyor. O insanları Kabe’de toplayan güç, Kabe’nin kutsal olarak kabul edilmesidir. Hindistan’da bir ineğe saygısızlık yapamazsınız. Çünkü inek, Himdu için kutsaldır” diyerek örnekler verdi.

“VATAN, KUTSALDIR”

İlahi olarak veya insanların belli bir mekanı sahiplenmesiyle ortaya çıkan kutsallar olduğunu belirterek vatanın da kutsallar arasında yer aldığına dikkat çeken Esiroğlu, “İlahi işaret olarak kutsalların yanında birde insanların belli bir mekanı sahiplenerek içselleştirmesiyle oluşturdukları kutsallar var. Bunun en güzel örneği vatandır. Günümüzde vatan dendiğinde ülke sınırlarıyla belirlenmiş alanlar ifade ediliyor. Ülke sınırını geçtiğiniz an diğer taraf vatan olmaktan çıkıyor. Yeri geliyor, düşman toprakları bile olabiliyor. Sınırın öbür tarafı ile bu tarafında yaşanan acı arasında fark varsa bizim vatan algımızı tekrardan gözden geçirmemiz gerekir” dedi.

“FETHETTİĞİMİZ TOPRAKLARDA MERHAMETİ HAKİM KILDIK”

Toprağın vatanlaşmasının emniyet, hürriyet, adalet ve merhametin inşa edilmesiyle mümkün olduğunu söyleyen Esiroğlu, “Geçmişten günümüze baktığımızda bunların inşa edilmesi fetihlerle mümkün olmuştur. Bizler fethettiğimiz toprakları sadece ele geçirmemiş, gayri insani davranışlar içerisine girmeden vatanlaştırmışız. Elbette asimile edebilirdik ama inancımızda öyle bir şey yoktu. Biz inancımızın gereği olarak güven, hürriyet, adalet ve merhameti hakim kıldık” diye konuştu.

“SADECE SINIRLARI VATAN KABUL EDERSEK, ACI VE SEVİNÇLERİMİZİ AYIRMIŞ OLURUZ”

“Vatan kavramını zihinlerimize doğru bir şekilde yerleştirmemiz gerekiyor” diyen Esiroğlu, “Sadece pergelle ayrılmış sınırları vatan kabul edersek, acılarımızı ve sevinçlerimizi ayırmış, kalplerimizi ve zihinlerimizi birbirine yabancılaştırmış oluruz. O yüzden herkes kendi kalbini vatan olarak kabul etmeli. Daha sonra kalbinin ulaşabildiği bütün gönül coğrafyasını vatan bilmeli. Ancak bu şekilde ümmet coğrafyasında emniyet, hürriyet, adalet ve merhamet hakim olabilir” ifadelerini kullandı.

“CİHAT ÇOK ÇALIŞMAKTIR”

İkinci olarak söz alan Süreyya Saltık ise, cihat konusu üzerine konuştu. Cihat kelimesinin çok fazla gayret etmek, çok fazla çalışmak manasına gelen Cet kökünden geldiğini belirten Saltık, “İslami esaslara göre anlatacak olursak, Allah’ın dinini yeryüzünde hakim kılmak için verilen her türlü çaba ve bu yolda gösterilen her türlü zahmeti içerisine alır. Maddi ve manevi yönüyle ortaya konulan her türlü gayretin adıdır” diye konuştu.

“İNSANIN KENDİNİ TANKIN ALTINA ATMASI CİHATTIR”

“Biz Müslümanlar söz konusu vatan, millet, ezan, bayrak olunca canını, malını, her şeyini vermiş ve vermeye devam ediyoruz” diyen Saltık, şunları dile getirdi:

“Bunları en güzel şekilde yakın zamanda yaşamış olduğumuz 15 Temmuz gecesi gösteriyor. Bir insanın kendisini ezeceğini bildiği, tonlarca ağırlıktaki tankın altına atmasını, imanın yanında cihat anlayışını nazara almazsak nasıl izah ederiz? Söz konusu vatansa her şeyini feda etmekten bu millet çekinmemiş, can bu uğurda verilecek bedel olmuştur. Bunu iyi anlamak lazım.”

“ALLAH YOLUNDA ÖLENLERE ÖLDÜ DENMEZ”

Üçüncü olarak söz alan İsmail Manca da şehadet konusunu işledi. Allah yolunda ölenlere ‘öldü’ denemeyeceğini vurgulayan Manca, “Şehide ölü demek ayetle haram kılınmıştır. Hem dünyada, hem ahirette şehit hükmünde olanlar yıkanmazlar. Çünkü, pis değildirler. Namazları kılınmaz, çünkü diridirler” diye konuştu.

“BİR DAHA DÖNMEYECEKLERİNİ BİLE BİLE GİTTİLER”  

Son olarak söz alan Memur Sen İl Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Mustafa Çoban ise, Çanakkale ruhunun 15 Temmuz’da, Afrin’de tecelli ettiğini söyledi. “Çanakkale, imanın, İslam´ın, insanlığın son direniş hattıdır. Çanakkale, mazlum milletlerin cesaretidir. En karanlık gecelerde aydınlık sabahların rüyasıdır, ümittir, hayattır, gelecektir” diyen Çoban, “Atalarımız bütün beşeri idrakleri aşan bu yüksek ve kutsal duygularla bir daha geri dönemeyeceklerini bile bile gittiler cepheye. Mezarlarına girer gibi girdiler mevzilere. İşte 15 Temmuz gecesi de Afrin’deki mücadele de bu ruhun ta kendisidir” diye konuştu.

15 TEMMUZ’UN ASIL ANLAMI TEKBİR VE SALADIR”

15 Temmuz gecesinde yaşananların tekbir ve salanın kıymetinin daha iyi anlaşılmasına neden olduğunu ifade eden Çoban, milletin bu mukaddes kelimelere nasıl derin bir irtibatı olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Bunun basitçe geçiştirilemeyeceğini ifade eden Çoban, “Bunu her fırsatta ve zeminde anlamaya ve anlatmaya mecburuz. O gecenin esas anlamı tekbir ve saladadır” ifadelerini kullandı.

“SALALARININ ŞEHİT OLMADAN VERİLDİĞİNİN FARKINDAYDILAR”

O gece tekbir ve salanın tüm âleme haykıran üst kimliğimiz olduğunu söyleyen Çoban, “Bunu görmezden gelen ya da anlamayanlar bizi, tarihimizi ve ne için yaşadığımızı anlamayanlardır. Tekbir ve sala bizim en saf ve somut gerçeğimiz, ortak paydamız, umudumuz ve en büyük iddiamızdır.15 Temmuz’da yükselen tekbir ve salalarla düşmanın üzerine yürüyen gençler, salalarının şehit olmadan verildiğinin farkındaydılar. Onlar o gece o kadar büyüdüler ki hiçbir sesin, sözün ve beşeri kurgunun kapsayamayacağı bir irtifaya yükseldiler” diye konuştu.

“VATANIN KIYMETİNİ SURİYE VE IRAK’A BAKTIĞIMIZDA GÖRÜYORUZ”

Antalya İl Müftüsü Osman Artan ise, panelin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Artan, “Vatan çok önemli. Vatanın ne olduğunu, kıymetini, önemini Suriye’ye, Irak’a baktığımız, Akdeniz’den geçmeye çalışan insanların boğularak öldüğünü gördüğümüz zaman daha iyi anlıyoruz. Çünkü, Vatansız olmanın ne kadar zor olduğuna şahit oluyoruz. Bugün o insanlar, ordumuzun güveni sağladığı Afrin’e gitmek için sıraya giriyorlar. Belki Türkiye’de rahatları iyiydi ama illaki vatanlarına dönmek arzusundalar” diye konuştu.

“CİHAT KELİMESİNİN ANLAMI ÇOK GENİŞ”

Cihatın bazıları tarafından sadece eline silahı alıp mücadele etmek şeklinde algılandığını söyleyen Artan, “Halbuki cihat kelimesi, çok geniş bir ihtivayı ifade ediyor. Sadece silahla değil, aynı zamanda kötülüklere karşı yapılan her türlü çalışma da cihat kavramının içerisine girer. Afrin’e giden gençlerimiz düğüne, bayrama gider gibi gidiyor. Bizi annemiz, babamız, akrabalarımız beklemesin diyorlar. O gençlere bu ruhu veren nedir? buna iyi bakmak lazım. İşte bu cihat ruhunun verdiği gayrettir. Müslüman, bir kötülük gördüğü zaman, eliyle, diliyle, bunlar yetmiyorsa kalbiyle buğzetmek suretiyle mücadele eder. Yani razı olmaz” dedi.

DUA OKUNDU

Konuşmaların ardından panel, Muratpaşa İlçe Müftüsü Celil Karaca tarafından okunan dua ile son buldu. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 3388 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim