Bugün 28 Mart 2024 Perşembe
  • Antalya17 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2281.851
    %0.26
  • Dolar
    32.3198
    %0.21
  • Euro
    35.0518
    %-0.09
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Tarımı kurtarmaya yoğunlaşmalıyız”
31 Temmuz 2017 Pazartesi 16:31

“Tarımı kurtarmaya yoğunlaşmalıyız”

Tarım sektörünün itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını ve günah keçisi ilan edildiğini vurgulayan ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, söylem ve eylemlerle itibarsızlaştırma ikliminden tarımı kurtarmaya yoğunlaşmak gerektiğini söyledi.

Tarım sektörünün itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını ve günah keçisi ilan edildiğini vurgulayan ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, söylem ve eylemlerle itibarsızlaştırma ikliminden tarımı kurtarmaya yoğunlaşmak gerektiğini söyledi. Çandır, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı görevine yeni atanan Ahmet Eşref Fakıbaba’dan da düzenleme, izleme, denetleme ve iyileştirme (DİDİ) politikasını hayata geçirmesini istedi.

 

Antalya Ticaret Borsası’nın Temmuz ayı meclis toplantısı, Meclis Başkanı Hüseyin Cahit Kayan başkanlığında bugün sabah Borsa toplantı salonunda gerçekleştirildi. Toplantıda değişik veriler paylaşan ve yeni düzenlemelere işaret eden ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, ekonomiyle ilgili değerlendirmelerde bulunarak tarım sektörünün önemine dikkat çekti.

“EXPO’DA YEREL İNİSİYATİFİN DİKKATE ALINDIĞI BİR ÇÖZÜME İHTİYACIMIZ VAR”

Konuşmasında geçtiğimiz günlerde gerçekleşen kabine revizyonunda Dışişleri Bakanlığı görevini yeniden üstlenen Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı görevine atanan Ahmet Eşref Fakıbaba’yı tebrik eden Çandır, Fakıbaba’nın görevinin Antalya için çok önemli olduğunu söyledi. Bakan Fakıbaba’nın EXPO ile ilgili tasarrufunun önemli olduğunu vurgulayan Çandır, “EXPO sergi alanının Antalya’ya yakışır ve değer katıcı nitelikte geleceği hepimizin ortak kaygısıdır. Bu konuda kentin yerel inisiyatifinin dikkate alındığı bir çözüme ihtiyacımız bulunmaktadır” dedi.

“DİDİ POLİTİKASI HAYATA GEÇMELİ”

Tarım sektörünün itibarsızlaştırılmaya çalışılarak günah keçisi ilan edildiğini de söyleyen Çandır, “Tarım, haksız ve mesnetsiz ithamlarla itibarsızlaştırmaya çalışılıyor. Bürokrasiden, akademisyenlere, köşe yazarlarından, yorumculara kadar geniş bir kesim tarafından günah keçisi olarak ilan edilmektedir. Acilen söylem ve eylemlerimizle bu itibarsızlaştırma ikliminden tarımı kurtarmaya yoğunlaşmalıyız. Sayın Bakanımızdan bu konudaki en önemli beklentimiz ise kamu otoritesi olarak devletin yetkin bir düzenleme, izleme, denetleme ve iyileştirme (DİDİ) politikasını hayata geçirmesidir. Daha öncede ifade ettiğim gibi tarımda seferberlik ilan edilmelidir” diye konuştu.

“GEÇİCİ VERGİ UYGULAMASI İPTAL EDİLMELİ”

Geçtiğimiz yıldan buyana dile getirdikleri Antalya Yaklaşımı önerilerinden bazılarının gerçekleşmesinin darboğazdaki iş dünyasına bir nebze de olsa direnç kazandırdığını söyleyen Çandır, kamuya herhangi bir yük getirmeyecek olan geçici vergi uygulamasının iptali ile KDV mahsuplaşma süresinin en az üç aya çıkarılması, birikmiş KDV’lerin düzenli olarak ödenmesi taleplerinin de karşılanmasının iş dünyasını ciddi bir yükten kurtaracağını kaydetti.

“İSTİHDAM SEFERBERLİĞİNİN NET ETKİSİ 298 BİN KİŞİ”

        İstihdam seferberliği kapsamında yılın ilk dört ayında 1 milyon 488 bin kişi yeni istihdam yaratıldığının Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklandığını hatırlatan Çandır, ilk bakışta 2 milyon olan yeni istihdam hedefine yaklaşıldığının söylenilebileceğini ancak net etkiyi görebilmek için geçtiğimiz yılın aynı dönemindeki yeni istihdam artışına bakıp aradaki farkı değerlendirmek gerektiğini ifade etti. 2016 yılının ilk dört ayında toplam 1 milyon 190 bin kişinin yeni istihdam olarak çalışma hayatına katıldığına dikkat çeken Çandır, ‘Milli İstihdam Seferberliği’nin net etkisinin 298 bin kişi olduğuna işaret etti.

“TARIMIN NET ETKİYE KATKISI YÜZDE 20 İLE İKİNCİ SIRADA”

Tarım sektörünün istihdam seferberliğindeki net etkisine de dikkat çeken Çandır, şunları söyledi:

“İstihdam seferberliğindeki net etkiye tarım, sanayi, inşaat ve hizmet sektörlerinin katkılarını incelediğimizde en büyük katkıyı yüzde 48’lik oranla inşaat sektörü sağlamıştır. Tarım ve hizmet sektörleri ise yüzde 20’lik oranla ikinci sırada katkı sağlamıştır. Sanayi sektörü ise yüzde 12’lik oranla en düşük katkıyı sağlamıştır. Toplam istihdamın yüzde 19’unu oluşturan tarım sektörü, toplam istihdamın yüzde 54’ünü oluşturan hizmet sektörü ile ‘Milli İstihdam Seferberliği’ne aynı oranda katkı sağlamıştır. Reel ekonominin temeli diye anlatılan sanayi sektörü ise yüzde 12’lik bir katkı sağlamıştır. Buradan anlaşılmaktadır ki, hala ekonomimiz hızlandırıcı olarak inşaatın etkisi altındadır. Reel ekonominin sürdürülebilirliği bakımından inşaatı bu kadar görünür yapmak doğru bir yaklaşım değildir. Çünkü bu sektör reel ekonomiye belirli süreli etkiler yapma özelliğine sahiptir. Yeni kabineden ekonomik büyümeye dair en büyük beklentimiz, bu ayırıcı özelliği dikkate alan bir anlayışla sürdürülebilir büyümeyi sağlayıcı politikalara öncelik verilmesidir.”

EKONOMİK ENDİŞEYİ DİLE GETİRDİ

Ticari hayattaki en sağlıklı göstergenin dönemsel olarak kurulan ve kapanan şirketlerdeki eğilimler olduğuna da işaret eden Çandır, ideal olanın, dönemsel olarak kurulan şirket sayılarında belirli artışlara karşılık, kapanan şirket sayılarında azalış eğiliminin yaşanması olduğunu söyledi. Son iki ayda daha önce benzeri görülmemiş bir eğilim yaşandığını kaydeden Çandır, Haziran ayında kurulan şirket sayısının Mayıs ayına göre yüzde 3.35 oranında azaldığını, kapanan şirket sayısının ise yüzde 28.28 oranında arttığını bildirdi. Yılın ilk yarısında da kurulan şirket sayısının yüzde 1.31, kapanan şirket sayısının ise yılın aynı dönemine göre yüzde 43.54 arttığını belirten Çandır, “Yani hem son iki ayda, hem de yılın ilk yarısındaki gerçekleşmeler ticari hayatımızın öncü göstergeleri bakımından bir risk oluşturmaktadır. Umuyorum ki politika yapıcılarımız ve karar vericilerimiz bizim bu yaptığımız tespiti bizden önce yapmış ve geleceğe ait tedbirleri almışlardır. Aksi halde ekonomimizin büyük bir olumsuzlukla karşı karşıya kalmasından endişe ediyoruz” diyerek iş dünyasında yaşanan endişeye dikkat çekti.

“YAŞ MEYVE SEBZENİN TOPLAM İHRACATTAKİ PAYI DÜŞTÜ”

İhracata da değinen Çandır, “İhracatımız bu yılın ilk yarısında geçen yılın ilk yarısına göre yüzde 21 artış göstermiştir. İhracatımızın sektörümüz açısından önemli bir kalemi olan yaş meyve sebze bölümünde ise yüzde 26’lık artış yaşanmıştır. İlk bakışta iyi bir performans olarak algılansa da ihracattaki en iyi yılımız olan 2013’e göre toplam ihracatta yüzde 2 ve yaş meyve sebzede ise yüzde 15 düzeyinde bir kayıpla karşı karşıyayız. İhracatımızın en iyi olduğu 2013 yılında yaş meyve sebzenin toplam ihracattaki payı yüzde 38 iken, bu yılın ilk altı ayında payımız yüzde 33’e gerilemiş durumdadır. Her iki göstergeye göre de yaş meyve sebze ihracat performansımız, toplam ihracattakinden geriye düşmüş durumdadır” dedi.

“FİYATLARIN GEÇ AÇIKLANMASI ÜRETİCİ VE TÜCCARI ZOR DURUMDA BIRAKTI”

Meslek komitelerinde dile getirilen konulara da dikkat çeken Çandır, Antalya’daki buğday rekoltesinin ilkbahar yağışlarının da etkisiyle iyi olduğunu söyledi. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) buğday alım fiyatlarını geç açıklanmasının üretici ve tüccarları zor durumda bıraktığını söyleyen Çandır, buğdayda gümrük vergisinin hasat döneminde yüzde 130’dan yüzde 45’e düşürülmesinin kilogram fiyatında 20 Kuruş’a kadar gerilemeye neden olduğunu, gümrük vergileri konusunda yapılan düzenlemenin üretici ve tüccarın bir yıllık emeğini zayi ettiğini dile getirdi.

“SÜTE 9 KURUŞ ZAMAN MUTLU ETMEDİ”

Çiğ süte bugünden itibaren geçerli olmak üzere 9 kuruşluk zam uygulanacağını da belirten Çandır, bu zammın hem üreticiyi hem de ticaret erbabını mutlu etmediğini söyledi.

“İTHALAT KARARLARI, TARIMDA SEFERBERLİK ÖNERİSİNİ TEYİT EDER NİTELİKTE”

Hafta sonu ilan edilen Bakanlar Kurulu Kararı ile Toprak Mahsulleri Ofisi’ne 750 bin ton buğday, 700 bin ton arpa, 700 bin ton mısır ve 100 bin ton pirinç ithal edilebilme yetkisi, Et ve Süt Kurumu’na (ESK) ise 75 bin ton kırmızı et, 500 bin büyükbaş ve 475 bin ise küçükbaş hayvan ithal etme yetkisi verildiğini hatırlatan Çandır, bu kararın tarımda seferberlik önerisinin haklılığını teyit eder nitelikte olduğunu dile getirdi.

YÖREX’E DAVET

Çandır konuşmasının sonunda ise, 13-17 Eylül tarihleri arasında bu yıl 8’ncisi düzenlenecek olan Yöresel Ürünler Fuarı YÖREX’e herkesi davet etti. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 841 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim