Bugün 28 Mart 2024 Perşembe
  • Antalya18 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2307.515
    %1.39
  • Dolar
    32.3424
    %0.28
  • Euro
    35.0714
    %-0.00
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Tarımsal destek kararları geç açıklanmasın”
23 Ağustos 2017 Çarşamba 16:50

“Tarımsal destek kararları geç açıklanmasın”

Tarımsal desteklemelere ilişkin kararların geç açıklandığına dikkat çeken ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, destek ödemelerinin ekim yapılmadan önce, üretim deseni oluşturmaya yardımcı olacak şekilde yapılmasını istedi.

Antalya Ticaret Borsası (ATB) Ağustos ayı olağan meclis toplantısı, oda meclis salonunda Meclis Başkanı Hüseyin Cahit Kayan başkanlığında bugün sabah gerçekleştirildi. Tarım sektörünün sorunlarına dikkat çeken ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır kırmızı et üretiminin arttırılması için de önerilerde bulundu. ATB meclis üyeleri ise sektörlerinde yaşanan sıkıntılara dikkat çekti.

“TARIMSAL DESTEK KARARLARI GEÇ AÇIKLANIYOR”

Ağustos ayının, kent ekonomisi ve ticareti için önemli olduğunu söyleyen ATB Başkanı Ali Çandır, tarım sektöründe bir taraftan hasat yaşanırken, diğer taraftan da yeni sezon hazırlıklarının yapıldığına dikkat çekti. Geçtiğimiz yıla oranla Antalya’da daha bereketli bir dönemin geride kaldığını belirten Çandır, üreticilerin temel beklentisi olan desteklemelere ilişkin kararların geç açıklanmasının sıkıntı yarattığına işaret etti. Ticaret erbaplarının ve üreticilerin temel beklentisinin destek ödemelerinin ekim yapılmadan önce, üretim deseni oluşturmaya yardımcı olacak şekilde olduğunu belirten Çandır, destek ödemelerinin zamanında ve toplu olarak yapılmasını da istedi. Türkiye’nin tarımsal destek ve teşvik yapısının dünya uygulamaları ile uyumlu hale getirilmesi ve küresel ticarette sorunlarla karşılaşmamak için kırsal kalkınma ve sosyal yardım politikalarıyla bütünleştirilmesi gerektiğini de ifade eden Çandır, “Böylece hem insanlarımızın kırsalda yaşamasını motive edebilir hem de tarımsal üretim performansımızı artırabiliriz” dedi.

“ATTIĞIMIZ TAŞIN ÜRKÜTTÜĞÜMÜZ KURBAĞAYA DEĞİP DEĞMEDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”

Son 15 yılda tarımda toplam 100 milyar Türk Lirası’nın üzerinde destek sağlandığına da dikkat çeken Çandır, bunun çok ciddi bir rakam olduğunu belirterek, kırsal kalkınma ve sosyal yardımlara yönelik ödemelerin bu miktarın da üzerinde olduğunu hatırlattı. Buna rağmen tarım topraklarının, tarımdaki rekabet kabiliyetinin,  istihdamın ve kırsal nüfusun azalmakta, sosyal yardım miktarının ise artmakta olduğuna işaret eden Çandır, “Harcadığımız onca paraya rağmen ortaya çıkan bu sonuç attığımız taşın ürküttüğümüz kurbağaya değip değmediğini bize ciddi olarak düşündürmektedir” diye konuştu.

“KULLANDIĞIMIZ KREDİYLE YARATTIĞIMIZ İSTİHDAM YARI YARIYA AZALDI”

Son 10 yıldaki tarımsal büyüme, tarımsal kredi ve tarımsal istihdam ilişkileri incelendiğinde performansın güç kaybettiğini söyleyen Çandır, kredi-büyüme ve kredi-istihdam etkisinin de giderek zayıflamakta olduğunun görüldüğünü ifade etti. Son üç yılda alınan tarımsal kredilerin, tarımsal büyümeye etkisinin yüzde 25 oranında, tarımsal istihdama etkisinin ise yüzde 50 oranında azaldığını kaydeden Çandır, “Bu yıl kullandığımız krediyle yarattığımız büyüme, üç yıl önce kullandığımız krediyle yarattığımız büyümenin yüzde 75’i kadardır. Diğer taraftan bu yıl kullandığımız krediyle yarattığımız istihdam, üç yıl önceye göre yarı yarıya azalmış durumdadır” ifadelerini kullandı.

“ENDİŞE DUYUYORUZ”

Kullanılan kredilerle yaratılan büyüme ve istihdam bağının giderek zayıflıyor olmasından endişe duyduklarını belirten Çandır, “Bu eğilimin devam etmesi halinde kullandığımız krediler artsa bile, kumda patinaj çeken otomobil misali büyüme ve istihdam yaratma kabiliyetimizin daha da zayıflayacağı uyarısını yapmayı görev biliyoruz” diyerek önemli bir uyarıda bulundu.

SEKTÖRÜN SARMALDAN ÇIKABİLMESİ İÇİN İKİ ÖNERİ

Kredi büyüme ve kredi istihdam ilişkisi zayıflarken, tarımsal desteklerin de sektörde kalışı motive edemediğini söyleyen Çandır, sektörün bu sarmaldan çıkabilmesi için tarımsal desteklerin kırsal kalkınma, sosyal yardım politikalarıyla bütünleştirilmesi ve ortalama bir yıl vadeli işletme kredilerinin yanı sıra en az 5 yıl vadeli sektörel yatırım kredilerine ağırlık verilmesi önerilerinde bulundu.

“İSTİHDAMA VE EKONOMİK BÜYÜMEYE DAHA FAZLA KATKI SAĞLAYABİLİRİZ”           

Son açıklanan istihdam rakamlarının sektördeki yapısal nitelikli değerlendirmeleri teyit ettiğini söyleyen Çandır, şunları dile getirdi:

“Mayıs ayı işgücü istatistiklerine göre işsizlik oranı 0,8 puanlık artış ile  yüzde 10,2 seviyesinde gerçekleşti. Tarım dışı işsizlik oranı ise 0,9 puanlık artış ile yüzde 12,2 olarak tahmin edildi. Yani tarım, işsizliği önlemede 2 puanlık katkıda bulunmaya devam etti. Bir diğer önemli gelişme ise sektörümüzün genel istihdam içerisindeki payını yüzde 19,6’ya yükselterek, sanayi sektöründen 0,7 puan daha fazla istihdam yaratmasıdır. Bu durumun ana kaynağı ise mevsimsel etkidir. Bu mevsimsel etkinin dışında tarım sektörünün istihdama katkısı daha da artırılabilir. Çünkü bizler biliyoruz ki mevcut sosyal güvenlik sitemi sektörümüzü büyüme yerine küçülmeye teşvik etmektedir. Oysa ki, sektörümüzün yapısına uygun ve mevcut sosyal yardımlarında içerisinde bulunduğu tarıma özgü bir sosyal güvenlik sistemi geliştirilse istihdama ve ekonomik büyümeye daha fazla katkı sağlayabiliriz.”

KIRMIZI ET ARZINA YÖNELİK ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Kırmızı et arzında da darboğaz yaşandığına dikkat çeken Çandır, geçtiğimiz hafta Borsa’da gerçekleştirilen ‘Et Ticareti ve Hayvancılık Sektörel Analiz Toplantısı’nda sektör temsilcileri tarafından belirlenen çözüm önerilerine işaret etti. Yem giderlerine çözüm bulunması, yem hammaddeleri olan ithal soya ve mısıra alternatif ürünler geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Çandır, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bölgesel hayvancılığa yönelip, her bölge için uygun işletme şekli, uygun tür ve ırklar belirlenmelidir. Kırmızı et açığını kapatacak küçükbaş hayvancılığımızın gelişimi desteklenmelidir. Hayvancılığın temelini oluşturan meralarımızın korunması ve ıslah edilmesi gereklidir. Bütünşehir yasasındaki hayvancılıkla ilgili mevzuattaki yetki karışıklığı giderilmelidir. Yaylalara gelişigüzel yazlık yapımı kontrol altına alınmalıdır. Taş ve maden ocaklarının yaptığı tahribat engellenmelidir. Kaçak et kesimleri ciddi bir şekilde denetlenip caydırıcı cezalar uygulanmalıdır. Sayısı 500 bini aşan buzağı ölümlerinin engellenmesi ile ithalat ihtiyacının azaltılması gereklidir.”

“YÖREX SAYESİNDE COĞRAFİ İŞARETLİ ÜRÜN SAYIMIZ 200’Ü AŞTI”

Konuşmasının sonunda 13 – 17 Eylül tarihleri arasında bu yıl 8’ncisi düzenlenecek olan Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX)’i hatırlatan Çandır, “YÖREX; kaybolmaya yüz tutmuş olan yöresel ürünlerimizi korumanın yanı sıra, ticari değer kazanması ve katma değerlerinin artması açısından da bir vitrin özelliği taşımaktadır. Son on yıldır yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde ülke olarak yöresel ürünlerimiz hakkında daha fazla bilgilendik ve ilgilenmeye başladık. Yöresel ürünler projemizin etaplarından biri olan YÖREX ile 2009 yılında 110 civarında olan coğrafi işaretli ürün sayımız bugün itibari ile 200’ü, başvuru aşamasında olan ürün sayımız ise 350’yi aşmıştır. Bu artışa rağmen yöresel ürün potansiyelimizin sadece yüzde 20’sine coğrafi işaret kazandırmış olmamız, bu uğurda alınacak çok mesafemiz olduğunu göstermektedir” diyerek herkesi YÖREX’e davet etti. Çandır, fuara destek vererek katkı koyanlara da teşekkür etti.

BAYRAMLARI KUTLADI 

Çandır konuşmasını, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı ve Kurban Bayramı’nı kutlayarak noktaladı. Çandır’dan sonra, meclis üyeleri sektörlerinde yaşanan sıkıntıları dile getirdi. HABER: YUSUF KATRAĞ

Kaynak: YUSUF KATRAĞ
Bu haber toplam 936 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim