Bugün 19 Nisan 2024 Cuma
  • Antalya17 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2489.438
    %0.21
  • Dolar
    32.5583
    %0.05
  • Euro
    34.6329
    %-0.13

Binali Efe / KONUK YAZAR

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Binali Efe / KONUK YAZAR

Türkiye Yarı LAİK Devlettir

23 Mart 2019 Cumartesi 07:54

Laik devletin dini olmaz. Ama Türkiye’de devlet dinlidir.

“Allah ile kulun arasında kimse giremezmiş. Hadi oradan” bal gibi girenler var… 
Allah ile kandıran FETO gibi niceleri var… Daha niceleri de var olmaya devam edeceği gün gibi aşikâr!
Cennette arsa satan mı dersin?
Cennettin anahtarını menfaat karşılığı veren mi dersin?
Cehennem; sadece beş vakit namaz kılmayan ve Ramazan orucu tutmayanlara tahsis edildiğine dair söyleyenler mi dersin… 
AKP’ye oy verdiğinde aktarmasız Cennete gitmek için bilet satan mı dersin?
Allah ile direk ortaklık yapanlar ve vekâleten işini görenler o kadar çoğaldı ki say say bitmez. 
Yirminci asır damıyız, Ortaçağda mıyız vallahi bazen şaşırıyorum! 
Hele hele devletin Mezhebi hiç olmaz! Ama bizim devlet mezheplidir.
Devlet ana kucağıdır, bir ana bir evladını bir diğer evladından ayırmaz. Bizde öyle olmadığını cümle âlem biliyor?
Mesela, Alevilere devlet şaşı bakmadığını kim söyleye bilir ki? 
Kaldı ki, Aleviler bu Yurdun öz be öz evlattı Türkleridir.
Türkiye de evlattan çoğu ne var ki?
Evlattı var.
Öz evlattı var.
Öz hakiki evlattı var.
Üvey evladı da var…
Üvey evlatları genellikle Türk ve Kürt Alevileridir.
Türkiye’de, Alevi olmak belayı peşinen satın almaktır.
Alevi olmak maça, bir, sıfır mağlup başlamak demektir.
Çünkü devletin bir zati kendisi suni mezheplidir. 
Tabiri caizse, “kargadan başka kuş tanımaz” demektir. 
Yani; Müslümanlığın diğer üç Mezhebini tanımamak veya mezhebi olmayan Anadolu Alevilerini veya inanmayanları yok saymaktır. 
Alevileri ve Aleviliği, yok saymak veya Sünni mezhebini kabul ettirmek için adeta savaş ilan edilmiş gibi.
Eğitim müfredatında Alevi çocuklarını zoraki Sünni Mezhebini benimsetme cabaları, Alevileri asimilasyona zorlama mücadelesi tüm hızıyla devam ediyor.
Kuran kurslarında, İmam Hatip okullarında ve camilerde yetiştirilen bazı hocalarca, Cumhuriyetçi, çağdaş, ilerici demokrat, Atatürkçü, Alevileri din düşmanı göstermek suretiyle, Alevi ve aleviler gibi düşünen ve yaşamaya çalışanları ayrıştırarak dinden ve imandan uzaklaştırdıklarını (Müslümanlıktan) farkına değiller! 
Kızılbaş derler, küçümserler.
Alevi derler, Aşağılayarak ötekileştirirler.
Yani; Alevilere eskilerde olduğu gibi bedensel olmazsa da, ruhen işkence çektirirler…  
Din devleti mi?
Mezhep devleti mi?
Ilımlı Müslüman mı?
Laik mi? 
Yarı laik mi?
Diktatörlük mü?
Veya hiç birsimi?
Hangi idare şekliyle idare edildiği tam olarak anlaşılır değil.
Diyanet imparatorluğu, kendileri gibi beş vakit namaz kılmayanları, Müslüman dahi saymayan, hatta bazıları kendileri gibi beş vakit namaz kılıp camie gitmedikleri
için “Gâvur” diye nitelendirmeleri herkesçe bilinmektedir.
Diyanet, Alevilerin vergilerinden beslenir, ama Alevi’ye “Gâvur” der.
Diyanet, Faiz haramdır der ama faiz gelirlerinden, Milli bütçeden Arslan payını almaya devam eder.
Diyanet; Kumar, fuhuş gibi yasa dışı haram sayılan ahlak dışı kazançlardan verilen vergilerden payını alır ama ses çıkarmaz. 
Ücret karşılığı, beş vakit namaz kıldırmak ve beş vakit camiye gitmek kolay olsa gerek! Ücret almadan ömür boyu her gün camie gidip namaz kılsın da görelim.( Dindar olan ve hiçbir ücret almadan namazını kılan ve kıldırmaya özen gösterenleri tenzih ederim). 
Bence gerçek Müslüman karşılıksız hiçbir menfaat beklemeden inanmış olduğu ilahi dinine ibadet edenlerdi.

Türk ve Kürt Aleviler, vatanına, milletine ve de dini inançlarına düşkün olanların vergilerinden maaşını alırsın, ama camie gelmedikleri için de ”Gâvur” diyen bazı kendini bilmeyenlere sormak gerekir?
Sana ne ulan!
Alevileri bu tutum, davranış ve söylemlerinizle, dinden, imandan ve Müslümanlıktan uzaklaştırdığınızı hiç düşündünüz mü?
Yıllarca Allah’ın dinini ipotek altına almış olmanızı Müslümanlık mı sayarsınız?  
Bir yandan Alevileri kazanmak için mücadele veren Sünni iktidar, diğer yanda Alevilere iş hayatında şans vermemesi samimiyetsizliğin daniskası değil de nedir? 
Aleviler, hak etmiş olsalar da, o işe laik ve liyakat sahibi olsalar da, devletin üst düzey yönetimine alınmaz. Alınsa dahi bile Alevi olduğu tespit edildiği an ipi çekilir.
Öyle olmadığına dair biri çıksın benim yalan söylediğimi veya iftira ettiğimi söyleye bilir mi?
Alevi vali atanmaz.
Alevi Emniyet genel müdürünün var olduğunu bilinmiyor.
Zira her Alevi suçludur veya potansiyel suçlu olarak görülür devlet nezdinde.
Öyle değilse neden numunelik dahi olsa da bir Vali veya Emniyet Genel Müdürü yoktur?  
Örneğin; Doğum yerin’ de Tunceli yazıyorsa terörist gözüyle bakıldığı herkesçe malum değil mi?. 
Türkiye’nin bazı bölgelerinde, sözde Müslüman olan dinci yobazlar, Alevileri, dinsiz, İmansız ve din düşmanı görmektedirler.
Kafaları yıkanmış ve ütülenmiş. 
Beyinleri ipotek altında kiraya verilmiş olanlar cirit atıyor.
Alevilere, Hakaretler.
Tehditler.
İftiralar.
Ve bitmez tükenmez hurafeler… 
Hâlbuki Alevilerin sinesinde, dini ‘de imanı ‘da, ahlakı ’da Hz. Muhammet gibi sevgi, Ali gibi iman doludur.
Aleviler, tıpkı Hz. Muhammet gibi mezhebi yoktur. Bölünmeye, parçalanmaya karşı, “bir olmak, diri olmak iri olmak “ ilkesine sahiptirler. 
Bazıları Alevileri götürüp Şia Mezhebine bağlasa da, Anadolu Alevileri mezhepçiliği ret ederler.  
Aleviler, ahlaktan, insanlıktan, dürüstlükten, haktan, hukuktan yana ve laiktirler. 
Suç bunun neresin de?
Alevi; Hz. Muhammet’tir hatta Ali’dir.
Zalime karşı, mazlumun yanındadır.
Günah bunun neresinde?
Alevi, ailesine sahip çıktığı gibi devletine, milletine, örfüne, adet ve geleneğine de de sahiptir.
Aleviler, Allah ve Evren aşkına semah döner, tıpkı “Mevlana “gibi.
Yanlış bunu neresinde?
Vatandaş ve Müslüman olmak için ilahi Camie gidip namaz kılmak mı lazım?
Böylesi devlet tabii ki yarı laik devlettir.
Aksisini düşünen var mı?
Varsa birileri Allah Aşkına biri benim yalan veya yanlış düşündüğümü söylesin?
Herkes bilir ki; Alevi olmak, Adam gibi adam olmaktır…
Alevilerin tek bir derdi var; Ülkede barış, özgürlük, demokrasi, hak, hukuk, adalet ve evrensel insan haklarını egemen kılmaktır
Velhasıl, Alevi olmak “Ateşten gömleği giymektir.
Ama er veya geç, Türkiye’min Mevlana’ları, Hacı Bektaş Veli’leri, Taptuk Emre’leri, Yunus Emre’leri, Ali Kuşçu’ları gibi bilim, ilim, sofi, mistik ve felsefi insanlarımız olmalı ki aramızda ayrım olmadan, kavgasız ve kansız bir ülke olmaya ve Müslümanlık yücelsin.
Müslüman dünyasının aydın ilim, bilim ve sanat aydınlarından Lokman Hekimi, Farabi’si Hayâmı gibilerini örnek alarak tekrar aydınlık günler görmeye çok ama çok ihtiyacımız var…
 Kavgasız, kansız bir ülke olacaktır.

Bu yazı toplam 2181 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim