Ergün Efe

Tüm, diğer devlet sistemi gibi ulus devlet sistemininde vazgeçilmezleri vardır. 

Her ne kadar da ülkemizde çoğu insanlarımız için bir ideoloji mensubiyeti sanki yaşam için ‘her derde deva’ imiş gibi algılansa da ve önemi gereğinden fazla abartıldığını düşünsemde, Dünya’nın her yerindeinsanların kendi yaşam biçimine daha uygun bulduğu bir ideolojiye yakınlığı elbette vardır ve bu çokdoğaldır.

Ancak ben, ülke insanımızın ideoloji mensubiyetinden çok daha büyük bir sorunu olduğunu düşünüyorum, o da milli iradeye dayalı demokratik bir ulus devletinin işleyiş biçiminin yeterince bilinmemesidir. Bu önemlieksiklik ceryan eden hadiseler karşısında yurttaşların doğru refleks verememesine neden olmaktadır. 

POZETİF HUKUKA DAYALI, DEMOKRATİK BİR DEVLET MODELİNDE:

Ayrıca yaslarla belirlenmemiş temel bir kural daha var, o da bağımsız hukuk tüm yurttaşlar tarafındankutsanır, onun için de tamamen siyaset üstü ve dokunulmaz olmalıdır.

Bu kuralların kısıtlandığı ülkedelerin anayasasında “demokratik hukuk devletidir” yazmış olsa dahi, o devletdemokratik bir hukuk devleti değildir. 

Ülkemizin en temel çıkmazının “yurttaşlık bilinci eksikliği” olduğuna düşünüyorum. Maalesef kimiyurttaşlarımız içinde yaşadığı ulus devlet modelinin hangi parametrelerle işlediğini, ne olursa sağlıklıişleyeceğini, ne olursa sağlıklı işlemeyeceğini tam olarak farkında değil. (Sözüm farkında olmayanlaradır)

Yıl 1879’da değiliz, yıl 2020! Salt 

slogan, sembol ve mitler anlayışından kurtulmak gerekir. 

Herkesi ilgilendiren toplumsal sorunlara pratik, nesnel çözümler sunmak yerine neredeyse tüm kesimlerdekendine zemin bulan sloganik, dışı dolu ama içi boş ideolojik düzlemlerden çıkıp bilim, ilim dünyasına hepbirlikte terfi etmedikçe, çok fazla bir şey değişmeyecektir.