Bugün 29 Mart 2024 Cuma
  • Antalya20 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2324.401
    %0.76
  • Dolar
    32.3603
    %0.11
  • Euro
    34.9324
    %-0.38

Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

Unutmadan; ders alabilmek…

18 Ağustos 2017 Cuma 00:07

  Deprem kuşağında bir ülkeyiz… 17 Ağustos 1999 depreminin acıları, travmaları, psikolojik yansımaları henüz geçmiş değil. Binlerce kişinin enkaz altında kaldığı, büyük maddi hasarların oluştuğu Marmara depremi; depremle mücadele konusunda acı tecrübeler kazandırdı hepimize…

            Depremin ihmale gelmeyeceği,  çok önemli bir doğa olayı olduğunu, önlemler alınmazsa, hazırlıklar yapılmazsa çok daha trajik sonuçların yaşanabileceği ortada…

            Ülke olarak hepimizi derinden “sarsan” ve yıllarca olumsuz etkisinden kurtulamadığımız 17 Ağustos depreminin üzerinden geçen zaman trajediyi unutmamamız gerçeğini gözümüzün önüne seriyor.

            Tam 18 yıl geçti o anımsamak istemediğimiz yıkımdan…

            Binaların tuz gibi dağıldığı, günlerce, aylarca ve hatta yıllarca olumsuz psikolojisinden kurtulamadığımız 17 Ağustos depremi; aslında acı gerçeklerle hepimizi yüzleştirmesi bakımından unutulmaması gereken bir tarih…

                        Evet… Her 17 Ağustos’ta yaşantımızdaki deprem gerçeği ile bir kez daha yüzleşiyoruz ve geçmişte yaşadığımız acı felaket; gözümüzün önünden bir film şeridi gibi gelip geçiyor…

                        Psikolojimizi de derinden etkileyen bu trajediyi “unutmadan” bu doğal afetten “dersler” çıkarmamız gerçeği ile yüzleşmekten kaçınmamalıyız.      

  Deprem gerçeği; zaman zaman acı tecrübeler ve anılarla her zaman belleğimizde yaşattığımız trajik bir olay…

            Her ne kadar bu acılar; her yeni depremde bir kez daha içimizi yakarken, en çok ihtiyacımız olan zor günlerde kenetlenme duygumuzu üst düzeyde tuttu.

                                   Antalya; ikinci derece deprem kuşağında olan bir şehir…

            Konumu ve planlaması itibariyle deniz kenarında konuşlanan bu şehirde özellikle 17 Ağustos 1999 Marmara depreminden önce yapılmış binlerce bina var…

            Deniz kenarında çok katlı gökdelenlerin olduğu, ekonomik ömrünü tamamlamış, eski, deforme olmuş binlerce binanın olduğu Antalya’da, “deprem” gerçeğinin bir an önce çok somut biçimde irdelenmesi gerekiyor.

                                   Depreme dayanıklı, estetikle yoğunlaşan, çevre düzenlemesi yapılmış, kapalı otoparkları ve sosyal donatı alanları ile çevrelenen binaların Antalya’ya kazandırılması noktasında somut adımların bir an önce yapılması gerekiyor.

                        Antalya’da ekonomik ömrünü tamamlamış binlerce eski, köhne bina var.

            Bir de falezlerdeki tehlike var.

            Falezlerdeki tehlikeli yapılaşmaya artık dur denmeli…

            Kentsel Dönüşüm alanında yeni adımların atıldığı Antalya’da “deprem” gerçeğini hiçbir zaman aklımızdan çıkarmadan projeler üretmeliyiz.

            Geçtiğimiz haftalarda Bodrum’da peşpeşe meydana gelen depremler; aslında bu doğa olayının hiçbir zaman ihmale gelmeyecek trajik bir olgu olduğunu gözler önüne serdi.

            Çarpık yapılaşma yaklaşımından hızla uzaklaşmalıyız.

            Hele hele travertenlerin üzerinde yükselen, falezlerde ciddi bir betonlaşmanın olduğu Antalya’da önleyici tedbirlerin yaşantımızın her karesinde olması gerekiyor.

                        

Bu yazı toplam 661 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim