Bugün 28 Mart 2024 Perşembe
  • Antalya19 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2301.089
    %1.11
  • Dolar
    32.3484
    %0.30
  • Euro
    35.109
    %0.00
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Üretici örgütlerinden hodri meydan
14 Ağustos 2017 Pazartesi 16:32

Üretici örgütlerinden hodri meydan

Rusya’nın Türkiye’den yaş sebze ve meyve almayacağıyla ilgili açıklamalar ve Yeni Toptancı Hal Yasası, Antalya Toptancı Hal Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği’nde masaya yatırıldı. Prof. Dr. Canan Karatay’ın domatesle ilgili sözlerinin de gündeme g

Rusya’nın Türkiye’den yaş sebze ve meyve almayacağıyla ilgili açıklamalar ve Yeni Toptancı Hal Yasası, Antalya Toptancı Hal Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği’nde masaya yatırıldı. Prof. Dr. Canan Karatay’ın domatesle ilgili sözlerinin de gündeme geldiği toplantıda dünyada en kaliteli ürünlerin Antalya’da yetiştirildiğini vurgulayan üretici örgütü temsilcileri, iddialara domates yiyerek cevap verirken iddia sahiplerini Antalya’ya davet ettiler.

 

Antalya Toptancı Hal Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği (ANTKOMDER) Başkanı Nevzat Akcan, dernek yönetim kurulu üyeleri ve Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp’in katılımıyla bir basın toplantısı düzenledi. Bugün sabah dernek binası toplantı salonunda gerçekleşen toplantıda Akcan, Rusya’dan gelen Türkiye’den yaş sebze ve meyve alınmayacağıyla ilgili açıklamalara tepki gösterdi. Hal Yasası’nın yanlışlıklarına da değinen Akcan, hal gelirlerinin Büyükşehir Belediyesi’nden alındığı için hizmet alamadıklarını belirtti. Toplantıda akademik çevreler tarafından tarım ürünleriyle ilgili ortaya atılan iddialar da gündeme geldi. Canan Karatay’ın domatesle ilgili sözleri hatırlatılarak masa başında ahkam kesilmemesi istendi. Dünyadaki en kaliteli ürünlerin Antalya’da yetiştiğini vurgulayan üretici örgütü temsilcileri, yaş sebze ve meyvelerle ilgili iddiası olanları, ürünleri yerinde incelemeye davet ederek hodri meydan dediler.

“KENDİ ÜRÜNLERİMİZİ VE ÜRETİCİMİZİ YOK EDECEK OLAN İTHALATIN ÖNÜNÜ AÇIYORUZ”

Bir taraftan ciddi mesleki sorunlarla mücadele ederken bir taraftan da sektörün ve ailelerinin gelecek endişesini yaşadıklarını belirten ANTKOMDER Başkanı Nevzat Akcan, tarım ürünlerinin pazarlanmasında yaşanılan sıkıntılara dikkat çekti. “Biz kendi tarımımızı adeta bitirmek, büyük sıkıntı içinde olan üreticilerimizi, komisyoncularımızı, ihracatçımızı adeta tamamen ortadan kaldırmak için atılan, izana sığmayan uygulamalarda bulunuyoruz” diyen Akcan, şunları söyledi:

“Kendi ürünlerimizi ve üreticimizi yok edecek bir kararla tarımsal ithalatın önünü açıyoruz. Tarımda girdi fiyatları her yıl ortalama yüzde 15 artarken, üretim maliyetlerinin katlanması nedeniyle mesleğinden, toprağından soğuyan çiftçilerimiz için maalesef elle tutulur, gözle görülür bir çalışma yapıldığını göremiyoruz.”

“YENİ HAL YASASI ADETA KAYIT DIŞINI ARTTIRMAYA YÖNELİK”

Yeni Hal Yasası’nın adeta kayıt dışını arttırmaya yönelik olduğunu savunan Akcan, sözlerine şöyle devam etti:

“Yeni Hal Yasası’nın kayıtlı esnafı iyice sıkıntı içine düşüreceği açıkça görülüyor. Yasa koyucuların öncelikle birinci derecede sivil toplum örgütleri ile bizzat konuyu sahada bire bir araştırma yaparak değerlendirmesi gerekir. Mevcut yasalarla ileriye gitmesi mümkün olmayan tarım sektörümüzün sorunlarının sahada tespit edilmesi gerekmektedir. Yeni uygulamalarla sektörümüz de iyileşmeler olmasını beklerken bir de bakıyoruz ki; eskiden daha ciddi problemlerle karşı karşıya kalmışız. Ticaret bakanlığımız ise bizlerin adeta ölüm fermanı olan Yeni Hal Yasası’nın devrim olduğunu söylüyor. Oysa bu yasanın sektörü yok ediş projesi olduğu bizde net olarak uygulamada görülüyor. Böyle giderse dünya ölçeğinde yapılacağı söylenen Yeni Antalya Hali’nin bu yasayla çalışamaz duruma geleceği açıkça ortadadır.”

“BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NİN ELİNDEN GELİRLERİ ALINDI, BİZE HİZMET EDEMİYOR”

Yeni Hal Yasasıyla Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin yetkileri ile hal gelirlerinin elinden alındığına dikkat çeken Akcan, bundan dolayı Belediye’nin hizmet vermekte güçlük çektiğine işaret etti. Bu sistemde ne çiftçinin, ne komisyoncunun, ne de tüccarın kazandığını söyleyen Akcan, “Devlet, Türkiye’nin her Hal’inde yapılan satışlardan vergisini anında alıyor. Çiftçinin ve halcinin kazanıp kazanmadığını kimse umursamıyor. Tüm bu olumsuzluklar yaşanırken, Rus pazarının da bitmesi sektör için ölümcül bir darbe olmuştur” diye konuştu.

“RUSYA’NIN AÇIKLAMASI UMUTLARI TÜKETTİ”

Rus yetkililerin, Türkiye’den yaş sebze ve meyve alınmayacağına yönelik açıklamalarını hatırlatan ve yeni sezon öncesi Rusya’dan gelen bu açıklamanın umutsuzluğa yol açtığını belirten Akcan, Rusya’nın kendi ülke tarımını geliştirmek için böyle bir karar aldığını ifade ederek, “Ruslar kendi tarım sektörlerini var etmek ve olanı da güçlendirmek için ellerinden geleni yaparken biz ne yapıyoruz?” sorusunu yöneltti.

“RUSYA OLUMLU YAKLAŞMAZSA TÜM TİCARETİ ASKIYA ALALIM”

Rusya ile biran önce gerekli temasların sağlanarak ticaretin düzeltilmesi gerektiğini vurgulayan Akcan, olumlu haberler beklediklerini söyledi. Rusya’nın olumlu bir yaklaşım sergilememesi halinde, başta buğday olmak üzere tüm ticaretin askıya alınabileceğini ifade eden Akcan, “Hiçbir ürünlerini ülkemize sokmayalım. Neden Rusya tarım sektörümüze ekonomik darbe vururken biz onların tarım sektörünü destekleyelim?” diyerek öneride bulundu.

“ÇİFTÇİNİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILSIN”

Türk çiftçisinin önündeki ekonomik ve pazarlama engellerinin kaldırılmasını isteyen Akcan, “Yeni Hal Yasası’nın bu haliyle tarımı daha da geriye götürmemesi için gerekli adımların atılmasını, Rus pazarının tekrar açılması için daha fazla gayret gösterilmesini talep ediyoruz. Türk tarımının daha sıkıntılı bir döneme doğru götürülmesinin önüne geçilmesi için tüm bu söylediklerimizin dikkate alınması gerekiyor. Bir ülkenin ekonomik bağımsızlığının, üretim ve tarım sektörünün gücüyle yakından ilgili olduğunu unutmayalım” dedi.

“TURİZMCİLERİN LOBİSİ KUVVETLİ”

2016 yılında bütün sektörlerin mağdur olduğunu dile getiren üretici İsmail Erten ise, lobileri kuvvetli olmasından dolayı turizmcilerin destek ve teşvikler aldığını ama çiftçilerin turizmciler kadar destek veya teşvik alamadığını söyledi.   

“KARGO UÇAKLARI ANTALYA’YA GELSİN, İHRACATA ÜRÜN YETİŞTİRENLERE TEŞVİK VERİLSİN”

Kargo uçak konusunu dile getiren Erten, “Ürettiğimiz ürünlerin aynı gün içerisinde dünya pazarlarına ulaştırılması sağlanabilseydi üreticimizin mağduriyeti söz konusu olmayacaktı. İhracatçıya teşvik veriliyor ama üreticiye verilmiyor. İhracatçıya verilen teşvik kadar destek üreticiye verildiği zaman inanın sorunumuz var diye karşınıza çıkmayız. İhracatçıya ürün veren çiftçiye ihracatçı kadar teşvik verilsin ve Antalya’da kargo uçakları çalışmaya başlasın bizim sorunlarımızın yüzde 90’ı sona erer” dedi.

“ÇİFTÇİ ZARAR DA ETSE EKMEK ZORUNDA”

Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp de, üreticinin yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Çiftçilerin borç içinde olduğunu söyleyen Alp, “Çiftçinin bankada 10 bin lirasını bulamazsınız. Hepsinin borcu var. Çiftçi hiçbir zaman çok kazanalım da bankada paramız olsun istemiyor. Sadece ayakta kalmak istiyor. İnanın çiftçi zor durumda. Çiftçinin ikinci bir çalışma sahası yok. Zarar da etse ekmek zorunda. Çünkü, hayatlarını idame ettirmeleri için başka çaresi yok” diye konuştu.   

“BİRLİKLERİ KURDUK AMA PARA GELMEDİ”

Çıkarılan yasa ile üretici birlikleri kurulduğunu ve 1 günde 850 çiftçinin kayıt edildiğini belirten Alp, bu konuda yaşanan sıkıntılara işaret etti. Birlikler sayesinde çiftçiden yapılan kesintinin yüzde 2’ye kadar düşeceğini belirten Alp, yönetmelikler çıkmadığı için bunun gerçekleşmediğini belirtti. Birliklere para verilmediği için çiftçilerin desteklenemediğini kaydeden Alp, çiftçilere para sağlanamadığı için çiftçilerin de birliklere ürün vermediğini söyledi.

“GİRDİ 15-20 KAT ARTTI”

Üretimin az olduğu dönemde domates fiyatının 5 Liraya kadar yükseldiğini hatırlatan Alp, domates fiyatındaki bu yükselmenin suni olduğunu ve bu fiyattan yararlanan çiftçi oranının yüzde 5’te kaldığını söyledi. Kısa bir süre sonra domates fiyatının 60-80 Kuruş’a kadar düştüğünü belirten Alp, “Girdiler 15-20 kat artmışken bugün en kaliteli domates fiyatı 20 yıl önceki fiyata geriledi. Girdiler katlayarak, fiyat ise aşağı çekerek gidiyor. Bu domatesin ihracata giden yeşili 1 Lira. Salatalık 60-80 Kuruş arası. Biber, patlıcan ona keza. Normal bir domates fidanı 1 Lira. Aşılı fide ise 3 Lira. Bu sadece fide ile olmuyor. Bunun işçisi, elektriği bir sürü aşaması var. Çiftçiyi küstürmeyelim” ifadelerini kullandı.

“BİZE PAZAR SAĞLANSIN”

Pazar sağlanması gerektiğini vurgulayan Alp, “Büyüklerimiz bize Pazar sağlasın, biz onlara kaliteyi de ne isterlerse veririz. Azıcık bizim elimizden tutsunlar. Dönüme 11 lira destek veriliyor. Bu destek fatura üzerinden verilmeli. Böylece her şey kayıt altına alınır. Benim çiftçim faturasız 1 kilo mal vermez. Destek fatura üzerinden yapılırsa çiftçi mutlu olur” dedi.

“12 AY DOMATES YİYEBİLİRSİNİZ” DİYEREK KARATAY’A GÖNDERME

Kendisinin tarımın içinden değil mutfağından geldiğini söyleyen Alp, “Dünyada en kaliteli mal, en lezzetli aroma ve raf ömrü bizde. Mükemmel sebze yetiştiriyoruz” diyerek sözü meyve sebzelerle ilgili açıklamalara getirdi. 12 ay boyunca domatesin yenebileceğini vurgulayan Alp, domatesle ilgili sözleri nedeniyle isim vermeden Prof. Dr. Canan Karatay’a göndermede bulundu.

“ÇİFTÇİLERİMİZ ÇOK BİLİNÇLİ”

Hormonun insan sağlığına zararı olmadığını da dile getiren Alp, artık üretimin Bambus arısı ile yapıldığına işaret etti. Tarım ürünlerinde ilaç kalıntısı da olmadığını vurgulayan Alp, “Artık çiftçilerimiz çok bilinçli. Teknolojiyi kullanıyor. Ürünler tarım danışması ziraat mühendislerinin kontrolünde yetiştiriliyor. Ürünler habersiz kontrol ediliyor. Cezai müeyyidesi var. Daha ileri gidilirse sera mühürleniyor. Hiçbir çiftçi bunu göze almaz” dedi.       

“GELSİNLER ÜRÜNLERİ YERİNDE GÖRSÜNLER”      

Tarım ürünleriyle ilgili iddiaları olan üniversite hocalarına çağrıda da bulunan Alp, “Gelsinler üretimi yerinde görsünler. Ürünleri yerinde incelesinler. Bizi uyarırlarsa uyarılarını da dikkate alırız” diye konuştu.

HODRİ MEYDAN

Hocalara karşı olmadıklarını belirten diğer üretici örgütü temsilcileri ise, Alp’e destek verdi. İstenilen ürünün istenilen zamanda analiz için verilebileceğini ifade eden üretici örgütü temsilcileri, hodri meydan dedi. Dünyanın en sağlıklı, lezzetli, renkli ve aromalı domatesinin Antalya’da olduğunu vurgulayan katılımcılar, dünyanın bütün üretim yapan ülkeleriyle Antalya domatesinin karşılaştırılabileceğini kaydettiler. Masa başında ahkam kesilmemesini isteyen katılımcılar, domates yiyerek iddialara cevap verdiler. HABER: YUSUF KATRAĞ

Kaynak: YUSUF KATRAĞ
Bu haber toplam 818 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim