Bugün 25 Nisan 2024 Perşembe
- IMKB
% - Altın
2427.694
%-0.04 - Dolar
32.5699
%0.15 - Euro
35.0032
%0.66
- 18:43 - Elinde benzin bidonu ile üst geçide çıkıp annesine ve polislere zor anlar yaşattı
- 18:23 - Çöl tozu 30 Nisan’a kadar temizlenecek
- 17:43 - Hakkında 22,5 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan firari, operasyonla yakalandı
- 17:43 - Antalya’da "Çukur" operasyonu: 1 firari yakalandı
- 17:43 - Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altekin seçildi
- 17:43 - Başkan Özçelik: "2021 sonrası yapılara olur vermeyin"
- 17:43 - Türkiye’nin İlk ve Acil Yardım öğrencileri ALKÜ’de kıyasıya mücadele etti
- 17:23 - Salda Gölü kenarına bırakılan kızıl geyik yonca ve pancar tarlasında görüntülendi
- 17:09 - Motosiklet kazasında 2 kişi yaralandı
- 16:23 - Burdur’da bir iş yeri ve otomobili kundaklayarak yakmaya çalışan şüpheli tutuklandı
- 16:23 - Çin’den Antalya’ya dostluk köprüsü kuruluyor
- 15:43 - Isparta’da kurtlar çobana dehşeti yaşattı bir keçiyi telef etti
- 15:43 - Balkondan düşen lise öğrencisi tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti
- 15:23 - İskandinav ülkeleriyle turizm ve ticaret artırılacak
- 15:13 - ATSO, Milli Eğitim ve İŞ-KUR’dan ortak protokol
Geriİleri
- Kadir Gecemiz Mübarek olsun..
- Finike Semenderi, Finike DKMP Şefliği Tarafından Koruma Altına Alınıyor
- Hoş Geldin Ya Şehri Ramazan
- 31 Mart’ın anahtarı Kırcami’de
- Murat Menteş, Antalya Lisesi'nde
- Ezgü, Antalya Lisesi öğrencileriyle buluştu
- Yetgin ve Donat ailesinin mutlu günü
- Otobüs Duraklarında Yığılma Yaşandı
- Antalya’da yaşanan şiddetli yağmur araç sahiplerini de vurdu
- Meteorolojiden Antalya için sağanak uyarısı
- Cumhurbaşkanı Erdoğan Antalya’nın 19 ilçe Belediye Başkan Adayını açıkladı
- AKSULU ÖĞRENCİLERDEN YENİ BİR BAŞARI HİKAYESİ: YAĞ VE AROMATİK BİTKİ ÜRETİMİ
- Nişanyan’a sert tepki
- Hedef Türkiye şampiyonluğu
- Kaş’taki 3 Mahallenin 1/1000 Ölçekli Uygulama İ̇mar Planı Onaylandı
- Asat Altyapıya 10 Milyar 525 Milyon Tl’lik Yatırım Yaptı
- Başarıya doymuyorlar
- Korkuteli Belediye Başkan Adayı Sadık Önal Oldu
Ergün Efe
Uzlaşı kültürü seçenek değil, bir zaruret!
03 Ocak 2020 Cuma 14:16
Batı, yedi asır birbirini yok etmeye çalışarak geçirdi. Güç odaklarının herbirinde “Benim dediğim olacak” veya “Ya alırım ya veririm, ama mecbur kalmadıkça uzlaşı aramam” anlayışı hakim idi. (Dünya’daki diğer idarelerde de anlayış çok faklı değildi)
Batı’da da “uzlaşı kültürü” diye bir olgunluk henüz oluşmamıştı. Taraflarda çok zor durumda kaldıklarında güçlenip tekrar saldırabilir duruma gelene kadar görünürde bir “uzlaşı arayışı” girişimi vardı, ancak bu sadece taktikseldi.
Osmanlının Viyana’ya kadar yürümesi, zorunlu olarak Batı’yı yeni arayışlara itti, nitekim bu da yeni buluş ve keşiflere sebebiyet verdi. Özellikle o zamana kadar Dünyanın düz olduğunu veya öküzün boynuzları tarafından tutulduğu için düşmesi engellendiği varsayımı da çürütülüp, Dünyanın yuvarlak şeklinde (yumurta) olduğu anlaşılması, Amerika kıtası da keşfedilip Batı oradan tonlarca altın yağmalanıp ülkelerine getirince, yaptığı gemi seferleri ile Amerika kıtası aşılarak Çin’e, Hindistan’a v.s. yeni ticaret yolları da açılmasıyla Osmanlı ile Batı arasındaki güç dengesi el değiştirdi. Batı, böylece hem Osmanlı’ya eskisi kadar vergi vermek zorunda kalmıyordu, hem edindiği inanılmaz ganimetlerle ordusunu güçlendiriyordu. İşte Batının, hem maddi hem de teknolojik üstünlüğü artık Osmanlı’nın çöküşü kaçınılmaz kılmıştı.
Batı, egemen kalmak için müspet bilime yönelişin önemini - tarihinde hiç olmadığı kadar - farketmesi bilime daha çok ivme kazandırdı ve zamanla endüstri devrimine yol açtı, üretim ekonomisine geçildi, Kapitalistler Kral’dan daha zengin olunca da İmparatorluklar bir bir yıkıldı, devletin de yeni aktörleri kapitalistler oldu. Zaten o’dur budur onlar yönetiyor. :-)
Tabi, Devlet - yurttaş münasebeti de yeniden biçimlenmesi gerekti. İnsanlar birilerin kulu olmaktan kurtulmuş -kapitalist de olsa- artık demokratik bir ulus devletin vatandaşları olmuşlardı. Kapitalizm ucuz iş gücüne daha çok ihtiyaç duyuyordu, ama rakipleri ile rekabet halinde olmalarından dolayı akıllı ve kaliteli elemanlara da ihtiyaçları vardı. İşçilerin bir bölümü ‘Orta sınıf’ olmuş olsada geneli çok eziliyordu. Bu zor zor süreç Batı’da bir “Uzlaşı kültürünün” oluşmasına neden oldu. İşçi hakları, sendikalaşma v.s.
Osmanlı da nihayet bu gerçeği ikiyüz yıl evvel farketmiş olup gerekli adımları atmaya çalışmış olsa da artık dümeni döndürmek için fazlaca geç kalmıştı.
Arzuladığımız ölçüde kalkınmamız için bu devasal tarihi değişimi farketmemiz gerekiyor, ancak kimi insanlarımız Ortaçağ refleksleri ile dünyayı algılamakta ısrarcı olduğundan arzuladığımız ölçüde kalkınmıyoruz.
Maalesef, her kim hükümet etmiş olursa olsun, muhalefet edenin uyarılarına kulak verdiği, ciddiye aldığı bizde pek görülmüş bir şey değil. Savaş hariç, bizim geleneğimizde “uzlaşı kültürü” yeterince gelişmiş değil. Bu sistemde (özelikle önemli ülke meselelerde) muhalefeti de ikna etmek, uzlaşma yolu aramak iktidar tercihi değil zorunluluk, oysa bizde “tercih” sanılır. Sitemin bu gerekliliğini önemsemeyenler işi bir husumet gibi algılar, öyle ile ele alır; doğru değil.
Ülkesini seven insan bu duruma nasıl üzülmez? Ben üzülüyorum!
Sayın Erbakan muhalefette iken onun uyarılarınını iktidar dikkate almamıştı, o iktidar oldu, o da muhalefetin uyarıları dikkate almadı, sonra AKP iktidar oldu, o da Erbakan’ın uyarılarını dikkate almadı. AKP, sonra CHP’nin de hiç bir uyarısını dikkate almadı. Yarın CHP iktidar olsa, -bilin ki, belki bu dozda olmasa bile- o da muhalefeti pek ciddiye almayacaktır. Zarardan başka hiç bir kârı olmayan bu uzlaşı dışı “Bildiğimi okurum” anlayışından kurtulabilirsek, en büyük iyiliği ülkemize yapmış oluruz!
Yanlış kararların bedelini hepimiz ödüyoruz. Özellikle siyasilerimiz önemli meselelerde birbirlerini ciddiye almalarını artık becermeliler, beceremiyorlarsa da öğrenmeliler.
Her sistemin vazgeçilmez dişlileri var. Bu sistemi daha fazla yıpratmanın kimseye faydası yok. Demokratik bir sistemin yurttaşları olarak dışarıdaki tüm olumsuzluklara karşı birlik olabilmemizin en etkili yolu kendi içimizde etkin bir “uzlaşı kültürü” oluşturmak ile mümkün.
Bu sistemde hepimizin arzu ettiği ölçüde kalkınma, ancak demokrasimizi daha işlevsel kılar, seküler bir yaşam biçimini daha çok kabullenebilir, sosyal devlet anlayışımızın kalite parametresini daha çok büyütebilirsek mümkün olabilir, diğer tüm arayışlar ülkemiz için ancak zaman kaybıdır.
Ergün Efe
Bu yazı toplam 1402 defa okunmuştur.
- KUTADGU BİLİG VE SİYASET ÜZERİNEGürsel Kaya
- Kişi başına düşen gelir...Ömer Yetgin
- 23 Nisan ve AtatürkMustafa Yetgin
- 38'inci yılında Son HaberİSA KAVLAK
- Avusturya’da Türk SendikasıKahraman Köktürk
- CUMHURHİYET’İMİZİN 100 YILINI KUTLARKEN…Binali Efe
- Kemer ve temizlik çalışmalarıAdem Vural
- SEÇİMEyüp Koçak
- Amerika Zencileri ile Anadolu AlevileriErgün Efe
- KRAL DEĞİL TOPLUM ÇIPLAKTuğçe Öztürk Almaç
- İŞTAHSIZLIK NEDİR ?Alp Tunç
- Kesik Minare meselesi…Yusuf Katrağ
- Çin’den Antalya’ya dostluk köprüsü kuruluyor
- Antalya’da yerli nohut üretimi için protokol imzalandı
- Başkan Güngör: “Turizmdeki orta ölçekli işletmelere destek paketi düzenlenmeli”
- Antalya’ya tarımsal kalkınma hibesi
- "Vize sıkıntısı ihracat rakamlarını tehdit ediyor"
- Başkan Ali Bahar: “Yabancılarda tersine göç başladı”
- 3. Kaş Kınık Tarım Fuarı açıldı
- Çiftçiler zeytin ile Burdur ekonomisine can katacak
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim