Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

Ülke gündemini uzun süredir meşgul eden yerel seçimler ve özellikle tekrar edilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin de sonuçlanmasından sonra ülke sorunlarına odaklanma fırsatı bulabildik. Tam da bu noktada deyim yerindeyse zam sağanağı başladı… Elektriğe yapılan ciddi zamdan sonra, doğal gaza, akaryakıta, ulaşıma ve diğer tüketim maddelerine zamlar peş peşe gelmeye başladı. Geçtiğimiz günlerde markete gittim. Süt ve süt ürünlerine hatırı sayılır bir zam gelmiş. Yani; çok değil 1 ay öncesinden 40 liraya satın alınan 1 kg. tereyağı 50 lira olmuş! Yoğurt ve peynir fiyatları da artık yerin de durmuyor… Şöyle düşünün… Bir kişi yevmiye olarak 50 lira alacak ve bu parayla 1 kg. tereyağı satın alabilecek… Ekmeğe zam zaten geçtiğimiz haft alarda yürürlüğe girmiş 1,5 liraya çıkmıştı… Evet… Peş peşe gelen zamlarla hayat şartları tümden zorlaştı! Kimilerine göre ‘’fiyat güncellemesi’’ olan; ancak zam olarak yaşantımızı her geçen gün sıkıntıya sokan fiyat artışları öyle bir noktaya geldi ki, daha asgari ücret belirlenir belirlenmez eridi gitti… Düşünebiliyor musunuz mutfak tüpü 98 lira oldu! Yani 100 lira sınırına dayandı… Çarşı pazarda en ucuz ürün maydanoz; o da bir demeti 1 lira! Yani; neresinden bakarsanız bakın dar gelirli; hatta orta gelirli zor günler yaşıyor… Öte yandan motorinin litresi çoktan 6  liranın üzerine çıktı… Doğal olarak benzin ve motorine yapılan son zamla birlikte diğer temel tüketim maddeleri de etkilenecek. Yani; zamlanacak! Maaşımız yine eriyecek!.. Kimilerine göre fiyat ayarlaması, kimilerine göre fiyat artışı ciddi anlamda satın alma gücümüzü etkilemeye devam ediyor. Akaryakıta her gelen zam; sonrasında diğer ürünlerin de suni zamlanmasına neden oluyor. Üretici mazot fiyatları arttıkça bunu yetiştirdiği ürüne yansıtmak zorunda kalıyor… Dar gelirli vatandaş ise gelişmeleri kaygıyla izliyor… Yaşam şartları her geçen gün ağırlaşıyor ve özellikle peş peşe gelen zamlar satın alma gücümüzü hızla tüketiyor! Enfl asyondaki kırılgan tablo her geçen gün biraz daha karamsar bir tablo ile önümüze çıkarken, artık her haft a gelmesine “alıştığımız” akaryakıt zamları neredeyse araca binerken bin kez düşünecek hale getirdi bizleri… Ve üzülerek görüyorum ki; peş peşe gelen zamlarla yaşamak; hayat standardımızdan her geçen gün bir şeylerin eksildiğini görerek yaşamak neredeyse kaderimiz haline geldi. Acilen üretim ekonomisine yönelmeliyiz