“İktidar ekonominin konuşulmasını istemiyor”

Saadet Partisi Antalya İl Teşkilatı’nın 8. olağan kongresi dün, Mimar Sinan Kongre Merkezi’nde (MSKM) tek liste ile gerçekleştirildi. Mevcut Başkan Mehmet Fatih Tekin’in güven tazelediği kongre için Antalya’ya gelen Genel Başkan Mahmut Arıkan, kent basınıyla buluşmayı ihmal etmedi. Kongre öncesinde Kepez Kent Ormanı yanındaki Usre Restoran’da Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, Genel Merkez yöneticileri, Genel İdare Kurulu (GİK) üyeleri ve parti yöneticileriyle birlikte Antalya basınıyla buluşan Arıkan, siyasetten ekonomiye kadar bir çok konuda değerlendirmelerde bulunarak kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.

“ANTALYA’NIN EN BÜYÜK EKSİKLİĞİ, MİLLİ GÖRÜŞ BELEDİYECİLİĞİYLE TANIŞAMAMASI”

Antalya’nın havası, tarımı ve turizmiyle büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyleyen Saadet Partisi Antalya İl Başkanı Mehmet Fatih Tekin, “Zengin bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu güzellikler içinde yaşadığımız sorunları da hep birlikte görüyoruz. Mesela, İstanbul’daki gibi bir nüfusumuz olmasa da İstanbul kadar trafiğimiz var. Antalya’nın en büyük eksikliği, Milli Görüş belediyeciliğiyle tanışmamış olması. Bugün Milli Görüş belediyeciliğiyle tanışan Kayseri, Konya, Ankara’daki geniş yolları görüyoruz. 1980 yılında başlayan turizm furyasıyla Antalya’da öngörülmezlik, vizyonsuzluk anlayışıyla bir belediyecilik geldi. Bugün belli saatler aralığındaki trafik büyük bir sorun. İnsanlar, trafikten dolayı Antalya’dan Alanya’ya gitmek istemiyor. Turizmi de destekleyen tarım, olması gereken değeri görmüyor” şeklinde konuştu.

“İKTİDAR, EKONOMİNİN KONUŞULMASINI HİÇ İSTEMİYOR”

Antalya’nın sadece Türkiye’nin değil dünyanın gözbebeği bir şehir olduğunu söyleyen Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan ise, masa siyaseti değil saha siyaseti yapmaya çalıştığını söyledi. Ankara ile Anadolu’nun gündeminin farklı olduğunu ifade eden Arıkan, “Bunu net bir şekilde görüyoruz” dedi. AK Parti iktidarının, ekonominin konuşulmasını ısrarla istemediğini dile getiren Arıkan, “O konuya hiç girmek istemiyorlar” diye konuştu. “Türkiye’de ekonominin, hukuksuzluğun konuşulmaması için suni gündemler ortaya atılıyor” diyen Arıkan, “3 yıl sonra yapılacak seçimler için bugünden Cumhurbaşkanı adayını konuşmak, seçilip seçilmeyeceğini tartışmaya açmak, yılı ıskalamaktan başka bir şey değil” ifadelerini kullandı.

“ANTALYA’DA AÇLIK SINIRI 29 BİN LİRA”

Herkesin ekonomiden yana sıkıntılı olduğunu, verilerin de bunu doğruladığını dile getiren Arıkan, “23 milyon icra dosyası var. Türkiye’de 18 yaşını geçmiş 63 milyon seçmen bulunuyor, bunun 23 milyonunun icra dosyası var. Bu, ekonominin nereye geldiğinin göstergelerinden birisi. Açlık sınırı 24 bin lira iken asgari ücret 22 bin lira. Açlık sınırının altında bir ücretle insanları geçinmek zorunda bırakıyoruz” diyerek Antalya İl Teşkilatı’nın yaptığı istatiksel çalışmaya dikkat çekti. İl Teşkilatı’nın çalışmasına göre Antalya’daki açlık sınırının 29 bin lira olduğunu belirten Arıkan, Türkiye’de 78 bin lira olan yoksulluk sınırının da Antalya’da 100 bin liraya ulaştığını söyledi.

“TÜRKİYE’DE ASGARİ ÜCRET 78 BİN LİRA OLABİLİR”

Türkiye’de insanların sağlıklı bir şekilde yaşayabilmesi ve yarınından kaygı duymaması için asgari ücretin yoksulluk ücreti seviyesinde olması gerektiğini vurgulayan Arıkan, “Bütçe bu işe son derece müsait. Türkiye’de yeterli kaynak bulunuyor ama kaynakların paylaşımıyla alakalı sorun var. Eğer siz, doğru bir paylaşımı ortaya koyarsanız, gerekli yerlere gerekli maddi desteği sağlarsanız. Türkiye’de çok rahat bir şekilde asgari ücret 78 bin lira olabilir. Siz, faizcilere, rantiyecilere, kur korumalı mevduatlara, yanlış ekonomi yöntemleriyle parayı çar çur edecek olursanız, insanları 22 bin liraya mahkum etmek durumunda kalırsınız” şeklinde konuştu.   

“TÜRKİYE’DE 5 MİLYON EV GENCİ VAR”

Son günlerde sıkça dile getirilen ev genci konusuna da değinen Arıkan, yapılan araştırmalara göre ev genci sayısının 5 milyona ulaştığını söyledi. “Türkiye’de 5 milyon ev genci var” diyen Arıkan, “Bu kişiler ne eğitimde ne de istihdamda yer alabiliyorlar. Psikolojilerinin bozulduğu bir sürecin içerisindeler. Bunlar için bir çözüm üretilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. İş beğenmeme konusuna da değinen Arıkan, “Üniversiteyi bitiren birinin 22 bin lira ile Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışmak istememesi onun en doğal hakkı. Niye o kadar okudu? Eğitim sisteminin çarpıklığından dolayı sanatkar diye tabir ettiğimiz birisi 100 bin liraya kadar maaş alırken, üniversite mezununa 22 bin lira asgari ücretle iş teklif etmek işsizlik problemini ortaya koyar” dedi. Gerçek işsizliğin, geniş tanımlı işsizlik oranıyla ölçülebileceğini kaydeden Arıkan, geniş tanımlı işsizlik oranının yüzde 29’a yaklaştığını belirtti.

ÇAY FİYATLARI ÜZERİNDEN ELEŞTİRDİ

Tarımla uğraşanların da çok dertli olduğunu ifade eden Arıkan, geçtiğimiz hafta Karadeniz bölgesini gezdiğini hatırlatarak iktidara eleştirilerini çay fiyatı üzerinden sürdürdü. Milli Görüş iktidarında 1 kilo çay ile üreticinin 4 ekmek alabildiğini söyleyen Arıkan, bugün 4 ekmeğin 60 lira olduğunu, üreticinin bankadan kredi çekmeden idare edebilmek için çay fiyatının 40 lira olmasına bile razı olduğunu belirtti. Çay fiyatının 25 lira olarak açıklandığını hatırlatan Arıkan, “25 lira nerde, 60 lira nerde?” diye sordu. Şanlıurfa’daki tahıl üreticilerinin de elektrik faturalarını ödeyebilmek için kredi çekmek zorunda kaldıklarını belirten Arıkan, Muğla’daki narenciye üreticisinin de kredi çekemez hale geldiğini ifade etti.

“ÇARE ZİHNİYETİN DEĞİŞMESİ”

Çaresiz hiçbir problemin olmadığını söyleyerek, “Çare zihniyetin değişmesi” diyen Arıkan, “AK Parti, 2006 yılında bir yasa çıkartarak ‘Tarıma ayrılan destek GSMH’nın yüzde 1’inden az olamaz’ dedi. 19 yıl geçti. AK Parti iktidarı tek bir kez bu sözünde durmadı. Yasayı kendileri çıkartmasına rağmen, bir kere uygulamadılar. 2025 bütçesinde yüzde 1 olarak taahhüt ettikleri desteği yüzde 0.22 olarak açıkladılar. Bir kere yüzde 0.66’ya kadar çıkardılar” şeklinde konuştu.

“EMEKLİLERİN BAŞINA GELENLERİN AİLENİN BAŞINA GELMESİNDEN KORKUYORUZ”

2025’in aile yılı ilan edildiğini hatırlatan Arıkan, “Geçen seneyi emekli yılı ilan ettiler emeklinin durumu ortada. Bu seneyi aile yılı ilan ettiler. Emeklilerin başına gelenlerin ailenin başına gelmesinden korkuyoruz. Geçtiğimiz 5 aya baktığımızda o tehlike adım adım ilerliyor” dedi. Adet ve geleneklerin evlenmek için gençlerin önlerinde engel olmadığını söyleyen Arıkan, “Gençlerimiz evlenmek istiyor ama 22 bin lira verirseniz o genç nasıl evlensin?” diye sordu. Gençlerin evlense de maddi zorluklardan dolayı 3 çocuk yapma şansının olmadığını vurgulayan Arıkan, doğurganlık oranlarının düşmekte olduğuna işaret etti.

“ŞAHSİYETLİ BİR DIŞ POLİTİKAYI HAYATA GEÇİRECEĞİZ”

İktidara geldiklerinde şahsiyetli bir dış politikayı hayata geçireceklerini vurgulayan Arıkan, “Güçlü bir ülke olarak masaya yumruğumuzu vurup, başkalarının direktifleriyle değil kendi doğrularımızı hayata geçirmenin yollarını arayacağız” dedi. 1974’te ABD’nin Türkiye’ye ambargo koyduğunu, o dönemde Necmettin Erbakan ve Bülent Ecevit’in Kıbrıs’tan çıkmayı reddettiğini hatırlatan Arıkan, ABD’nin geri adım atmak zorunda kaldığını ve geri adım attığını söyledi. “Şahsiyetli dış politika budur” diyen Arıkan, 1997 yılında Türk askerinin Filistin’e gönderilerek İsrail’in yaptığı katliama ‘dur’ denildiğini ifade etti.

“AK PARTİLİ VE MHP’Lİ VEKİLLERİ ŞİKAYET EDİYORUM”

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildiğinden bu yanadır muhalefetin verdiği önergelere AK Partili ve MHP’li milletvekilleri tarafından red verildiğini ifade eden Arıkan, “Ne olduğuna bakmıyorlar. Saadet Partisi’nden, İYİ Parti’den, CHP’den bir önerge gelince direkt red veriyorlar. Ne olduğunu kestiremedik ama geçtiğimiz günlerde bizim verdiğimiz bir öneri kabul edildi. Bir baktık ki AK Partili sadece 40 milletvekili meclise gelmiş. O kadar sorun yaşanırken sizin daha önemli hangi işiniz var ki meclise gelmeye tenezzül etmiyorsunuz? Buradan AK Partili ve MHP’li vekilleri şikayet ediyorum” diye konuştu.

“BELİRSİZLİK VAR”

Son zamanlardaki PKK’nın silah bırakmasıyla ilgili sürece de değinen Arıkan, Meclisteki 592 milletvekilinin 12’si hariç 580’inin ne olup bittiğinden haberi olmadığını söyledi. Ortada bir belirsizlik olduğunu dile getiren Arıkan, konunun meclise getirilerek değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Terörsüz Türkiye’ye kimsenin karşı çıkmayacağını ifade eden Arıkan, “Geri planda ne olup bitiyor, Suriye, Irak, İran, İsrail bu işin neresinde bilmemiz gerekiyor” dedi.

“2027 EKİM’İNDE YAPILACAK BİR ERKEN SEÇİMDE BİZ YOKUZ”

2027 yılı Ekim ayında erken seçim yapılabileceğini belirten Arıkan, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın aday olabilmesi için erken seçim olması gerekiyor. 2027 yılı Ekim ayında yapılacak bir erken seçimde biz yokuz. Bugün varsa varız. 2026’da yapılırsa ona da varız ama 2027 Ekim ayına geldikten sonra 2028’in Mayıs ayında olmasını isteriz. AK Parti vekil transferi gayretinde olacak ama ben bu saatten sonra transferlerin biteceğini düşünüyorum. En azından kendi partim adına böyle bir şey olmayacağını iddia ediyorum. Vekil transferinde de bir kıstas olmalı. Milyonlarca insan güvenerek oy veriyor ama belli bir müddet sonra hayal kırıklığına uğruyorlar. Burada bir düzenlemeye ihtiyaç var” açıklamasında bulundu.

“MUTLAKA BİR İTTİFAK KURACAĞIZ”

Yüzde 50+1 şeklindeki bir seçim ortamında ittifakta yer almamanın altının boş olduğunu söyleyen Arıkan, “Biz önümüzdeki dönemde mutlaka bir ittifak kuracağız. Bazı partilerle temas halinde olacağız. İlkeler ve prensipler üzerinden konuşulması gerektiğini düşünüyorum. Yaptığımız kamuoyu yoklamalarında partimiz sürekli bir yükseliş trendinde. İstediğimiz seviyede değiliz ama partimiz ufak ufak bir yerlere geliyor. İttifaklarda bundan sonra Türkiye’ye yön veren pozisyonumuzu önümüzdeki süreçte belirleyeceğiz” dedi.

“EN BÜYÜK PARTİ KARARSIZLAR PARTİSİ”

İçinde yer aldıkları Yeni Yol Grubu’nun önceliğinin kürsü hakkını koruyabilmek olduğunu söyleyen Arıkan, “TBMM’de grup kurmakla alakalı uygulanması gereken çok zor şartlar var. Onu sağlayabilmek için DEVA ve Gelecek Partisi ile kıymetli bir birliktelik oldu. Meclis ortak çalışmalarımızı beraber yapıyoruz. Çok daha geniş halkalarla bu ittifakı zenginleştireceğiz. Türkiye’de en büyük parti kararsızlar partisi. Yüzde 33 ila 37 arasında kararsız oy var. Bunlara hitap edecek bir ittifakı partimiz öncülüğünde kuracağız” dedi. Arıkan, önümüzdeki günlerde Yeni Yol Grubu’na yeni katılımların olacağını da kaydetti.

“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE İHTİYAÇ VAR AMA”

Anayasa değişikliğinin gündeme gelmesi halinde nasıl bir tavır gösterecekleri sorulan Arıkan, Anayasa değişikliğinin madde madde meclisten oylandığına işaret ederek, “Türkiye’nin bir anayasa değişikliğine ihtiyacı var. Anayasa defalarca değiştirildi, referandumlar yapıldı. Buna rağmen yeni bir anayasaya ihtiyaç var ama mevcut anayasayı dahi uygulamayan bir mekanizma ile yeni anayasayı konuşabilmek kolay değil. Anayasaya ihtiyaç var ama bugünkü meclis tablosunda yeni anayasa yapmak mümkün değil. Çünkü, bazı pazarlık kokuları geliyor. Pazarlıkla yapılan bir anayasaya değil, mutabakatla yapılan bir anayasaya ihtiyaç var” şeklinde konuştu. HABER: YUSUF KATRAĞ