“Soykırımı en iyi anlayan bizleriz”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin özgürlük mücadelesini hatırlatan KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, “Bugün Filistin’deki soykırımı, Gazze'deki soykırımı en iyi anlayan bizleriz ve İsrail'i şiddetle protesto ediyoruz. İsrail yıllardır işgal ettiği Filistin topraklarından 1967’deki sınırlarına çekilmelidir ve Filistin bağımsız bir devlet olarak tanınmalıdır” dedi.

Cumhuriyetin 100. yılı anısına Pamukkale Üniversitesi’nde Türk Eğitim Sen Üniversite Şubesi tarafından düzenlenecek olan “Kıbrıs’tan Türk Dünyasına Bakış” konulu konferans için Türkiye’ye gelen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Antalya’da Türk Eğitim Sen Antalya 1 Nolu Şube’nin konuğu oldu. Töre Antalya’da, Türkiye Kamu Sen İl Temsilcisi Yılmaz Danabaşoğulları, Türk Eğitim Sen Antalya 1 Nolu Şube Başkanı Oğuz Öztürk, Başkan Yardımcısı Fatih Taşkınöz, Türk Eğitim Sen Denizli Şube Başkanı Fehmi Söylev, Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı (TÜRKAV) Antalya Şube Başkan Yardımcısı Mesut Metin, KKTC Antalya Konsolosu Cem Topçu ile Kıbrıs Eğitim ve Kültür Ateşesi Mehmet Savaş Kortay tarafından karşılandı.

“TÜRKİYE’YE GELMEYE DOYAMIYORUM”

Davetler nedeniyle sık sık Türkiye’ye geldiğini belirten Töre, “Anadolu’ya gelmek bizim için bir şeref. Antalya’ya da birçok kez geldim. Her gelişimde ayrı bir heyecan yaşıyorum. Türkiye’ye gelmeye doyamıyorum. 20 Temmuz Barış Harekatı dün olmuş gibi her zaman heyecanlıyım, coşuyorum. Türk bayrağımıza, ordumuza, mensubu olduğumuz milletimize sanki yeni kavuşmuş gibi heyecanımız devam ediyor” şeklinde konuştu.

“NEREDE BİR TÜRK VAR VE ‘NE MUTLU TÜRKÜM’ DİYORSA VEKİLİYİM”

Milli şuurun çok önemli olduğunun altını çizen Töre, “Nerede olursanız olun ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyorsanız milletimizin şerefli bir üyesi olursunuz. Bu millete layık olmak için de uğraşacağız. Önemli olan Türk milletinin birlik ve beraberliğidir. İkamet yeri önemli değil, önemli olan Türk milletinin mensubu olma şuurunu taşımaktır. Ben uzayda bir Türk var ve ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyorsa ben onun vekiliyim. Dünyanın neresinde varsa vekiliyim” dedi.  

“SİZLERİ AĞIRLAMAKTAN ÇOK MUTLU OLDUK”

Türk Eğitim Sen Antalya 1 Nolu Şube olarak kendilerini ağırlamaktan mutlu olduklarını belirten Başkan Oğuz Öztürk ise, “Bugün burada sizleri ağırlamaktan çok mutlu olduk. İlerleyen süreçte Denizli Şubemiz gibi bizde bir etkinlikte sizleri ağırlamak isteriz” diyerek günün anısına plaket takdim etti. Zorlu ise, Öztürk’e KKTC Meclisi’nin flamasını ve rozet hediye etti.

ÖZGÜRLÜĞE KAVUŞMAYI ANLATTI

Buluşmanın ardından Kıbrıs ve Filistin ile ilgili değerlendirme yapmasını istediğimiz Töre, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bizim milli devletimizdir. Bizim milli devletimizden vazgeçmemiz söz konusu değil. Ayrı devletimiz vardır. Bugün Filistinliler devlet sahibi değiller. Filistin Devleti diye bir oluşum var ama maalesef bugün Filistin toprakları işgal altında. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin toprakları işgal altında değildir. Güney Kıbrıs'taki topraklarda, Kıbrıslı Rumların hak etmedikleri şekilde Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında bir işgal durumu söz konusu. Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Kıbrıslı Türkler de ortaktılar ama bizi ortaklıktan Rumlar silah zoruyla attılar. 1960’larda ortaklık olarak kurduğumuz Cumhuriyetin dışına çıkardılar. Direnerek 1974 Mutlu Barış Harekatı’na kadar geldik, özgürlüğe kavuştuk ve Kıbrıs Adası iki kesimliliğe dönüştü. Kıbrıs adası taksim oldu. Rumlar güneyde Türkler kuzeyde toplandılar” diye hatırlatmada bulundu.

“KKTC’NİN DEVAMINDAN YANAYIZ, GERİYE DÖNMEMİZ SÖZ KONUSU DEĞİL”

Rumlarla müzakere masalarında federasyon kurulması için gayret ettiklerinin altını çizen Töre, “Rumlar federasyona yanaşmadılar. Sonuçta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti ilan edildi. KKTC ilan edildikten sonra da federasyon kurulabilir mi? diye Rumlarla görüşmeler yine yapıldı ama Rumlar Annan Planı’na ‘hayır’ dediler. Crans Montana sürecine ‘hayır’ dediler. Birçok uluslararası plana Rum tarafı ‘hayır’ dedi. Dolayısıyla federasyon görüşmeleri artık tüketilmiştir. Biz artık bağımsız bir Türk devletiyiz ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin devamından yanayız. Geriye dönmemiz söz konusu değildir. Çünkü Rumların öne sürdüğü şartlar, Türk ordusunun adadan çıkması, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin sonlanması, topraklarımızın ciddi bir kısmının Rumlara verilmesi, deniz kıyılarının Rumlara verilmesi gibi çok büyük istekleri var. Yönetim ve güç paylaşımında da kendilerinin tamamen kontrol edebileceği bir yönetim ve güç paylaşımının olması yönünde istekleri var. Dolayısıyla aradan bu kadar zaman geçti. Biz artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 40. yılında dönüp Rumlarla federasyon, birleşik Kıbrıs görüşemeyiz, görüşmemiz doğru değil. Yeteri kadar zaman kaybettik” şeklinde konuştu.

“UZLAŞMAYAN TARAF RUMLAR”

Müzakerelerle bütün dünyaya uzlaşmayan tarafın Rumlar olduğunun gösterilmesine rağmen dünyanın iki yüzlü davranmasından dolayı Rumların uzlaşmazlığının görmezden gelindiğine dikkat çeken Töre, “Türkiye'ye ve Kıbrıs Türk tarafına baskı uyguluyorlar. Nasıl bugün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bazı üyeleri İsrail'in yanında yer alıyor, Filistinlilere savaş açılmasına, yok edilmelerine ırkçı tavırlarla soykırım yapılmasına bazı Avrupa ülkeleri ve Amerika göz yumuyorsa maalesef Kıbrıs’ta da Rumlar bize aynısını yapıyorlardı. Birçok dünya ülkesi hala Rumların yanında yer alıyor” dedi.

“DÜNYADA ADALET İSTİYORUZ AMA OLMADIĞINI GÖRDÜK”

“Türk askeri adadan çıksın. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sonlansın. Bunun adı barış olmaz” diyen Töre, “Bu Türkiye'ye gel mağlup olduğunu ilan et gibi bir yaklaşımdır. Kıbrıslı Türklere de tekrar teslim olun çağrısı yapmaktadırlar. Biz bunları asla kabul etmiyoruz. Yolumuza devam ediyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak düne göre çok çok iyi durumdayız ama daha iyi olmalıydık ifadesini kullanmak istiyorum. Çünkü daha iyi olabilirdik. Biz dünyada adalet bekliyoruz ama dünyada adalet olmadığını gördük. Hiç değilse kendi içimizde bir adaleti sağlayıp daha iyi noktalara gelmemiz gerekir” diye konuştu.

“KKTC ARTIK YOL ALIYOR”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’nin, Türk Devletleri Teşkilatı’nda gözlemci üye olduğuna, İslam Ülkeleri İşbirliği Konferansı’nda da Kıbrıs Türk Devleti adıyla gözlemci üye durumunda bulunduğuna işaret eden Töre, “Dolayısıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti artık bugün yol alıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ifade ettiği gibi ‘Dünya beşten büyüktür’. Bunu en iyi anlayan biziz. Biz Kıbrıs Türkleri bunu çok iyi anlıyoruz” ifadelerini kullandı.

“KKTC BAĞIMSIZ BİR DEVLET OLARAK DÜNYA TARAFINDAN TANINMALI”

Bazı ülkeler tarafından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yönelik ambargoların uygulandığına işaret ederek KKTC’nin bağımsız bir devlet olarak dünya tarafından tanınması gerektiğinin altını çizen Töre, “Biz bu yönde adımlar bekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem geçen yıl hem de bu yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıyın, ambargolardan vazgeçin’ diye çağrıda bulunmuştu. Biz bu çağrının mutlaka yerine geleceğine inanıyoruz. Er geç gelecek, bugün veya yarın en kısa zamanda veya orta bir zamanda mutlaka yerine gelecektir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanıtımı için son Azerbaycan'da yapılan toplantılarda Cumhurbaşkanımızla, Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın görüşmesini de ciddi bir gelişme olarak kabul ediyoruz” açıklamasında bulundu.

“SOYKIRIM SADECE SİLAHLA OLMUYOR”

KKTC’ye karşı ne gibi ambargolar uygulandığını sorduğumuz Töre, şunları dile getirdi:

“Biz kendi ürettiğimiz malları satamıyoruz, gençlerimiz spor yapamıyor. Sportif alanda ambargolarla karşı karşıyayız. Uluslararası kültür faaliyetlerinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dışlanıyor. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na gittiğimizde bizim Cumhurbaşkanımız Genel Kurula katılmıyor ama Rum tarafı katılıyor. Rumlar Avrupa Birliği’nin üyesi oluyor, Kuzey Kıbrıs’ı da kontrol edilmeyen işgal altındaki bölge olarak nitelendiriyorlar. Bu bir ayıptır, bize uygulanan ambargolardır. Soykırım sadece silahla olmuyor. Bir halkı yalnızlaştırarak yok etmeye çalışmak da bir soykırım hareketidir. Dolayısıyla bizim gençlerimiz de spor yapmalı, gençlerimiz de kültürel faaliyetlere dünyada katılabilmeli. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde üretilen ürünler Serbest Ticaret Anlaşması ile dünyanın birçok ülkelerine gidebilmeli. Halbuki bize bu konuda şans vermiyor Rum tarafı. Birçok ülke, FIFA, UEFA da bize ambargo uyguluyor. Uluslararası birçok örgütler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletinin sporcularını, ürünlerini kabul etmiyor. Bunlar yanlış şeyler. Dolayısıyla varsa yoksa Anavatan Türkiye var. En büyük Türkiye ve en büyük Türk dünyasıdır.”

“İSRAİL’İ VE İSRAİL’E DESTEK VERENLERİ ŞİDDETLE KINIYORUZ”

“Rahmetli Yaser Arafat, rahmetli Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş'a, ‘Keşke benim de bir anavatanım olsaydı, senin anavatanın var, Türkiye var yanında sana bir şey olmaz ama bize İsrail soykırım yapıyor’ şeklinde sitemde bulunmuştu” diyen Töre, şunları kaydetti:

“Bunun kıymetini en iyi bilen biz Kıbrıslı Türkler, Kıbrıs Türk halkıyız. Bugün Filistin’deki soykırımı, Gazze'deki soykırımı en iyi anlayan bizleriz ve İsrail'i şiddetle protesto ediyoruz. İsrail yıllardır işgal ettiği Filistin topraklarından 1967’deki sınırlarına çekilmelidir ve Filistin bağımsız bir devlet olarak tanınmalıdır. Filistin’de akan gözyaşı, akan kan, verilen canlara çok üzülüyoruz ve bu soykırıma destek veren Amerika'yı da şiddetle kınıyoruz. Bazı Avrupa ülkeleri onlar da destek veriyor, onları da şiddetle kınıyoruz.” HABER: YUSUF KATRAĞ