“TÜİK emekçileri yalnız değildir”

Daha çok Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon verilerini eleştirmekle gündeme gelen Büro Emekçileri Sendikası (BES) Antalya Şubesi, bu kez TÜİK çalışanlarının sorunlarına dikkat çekti. Yapılan açıklamada “TÜİK emekçileri yalnız değildir” denildi.

Büro Emekçileri Sendikası (BES) Antalya Şubesi, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Antalya Bölge Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaparak, TÜİK çalışanlarının sorunlarına dikkat çekti. İktidara duyulan öfkenin muhatabının TÜİK emekçileri olmadığının altı çizilen açıklamada, “Enflasyonun, yoksulluğun, yolsuzluğun sebebi TÜİK emekçileri değildir! Hakaret değil saygı istiyoruz” yazılı pankart açıldı. “TÜİK emekçileri yalnız değildir, hakaret değil saygı istiyoruz, eşit işe eşit ücret, performans değil adil değerlendirme, halk için veri emekçiye değer, veri üreten biziz yöneten de biz olacağız, mülakatlar kaldırılsın liyakat esas alınsın, iki türlü istatistikçi istihdamına son verilsin oluşan maaş farkları giderilsin, iktidarın değil halkın emekçisiyiz, iktidarlar geçici kamu hizmetleri bakidir” yazılı dövizlerle dikkat çekilen açıklamada, “İnsanca bir yaşam istiyoruz, birleşe birleşe kazanacağız, direne direne kazanacağız, yaşasın örgütlü mücadelemiz, kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı.

“TÜİK ÇALIŞANLARI, ALANDA CİDDİ ŞİDDETE VE HAKARETE MARUZ KALIYOR”

Genellikle TÜİK’in açıkladığı rakamlar üzerinden eleştirilerde bulunduklarını hatırlatan BES Antalya Şube Başkanı Devrim Mol, bu kez TÜİK çalışanlarının alanda yaşadıkları sorunları dile getirmek için toplandıklarını söyledi. Açıklanan halktan uzak enflasyon rakamları nedeniyle, alanda TÜİK emekçilerinin ciddi şekilde şiddete ve hakarete maruz kaldıklarını ileri süren Mol, kurum idarecilerinin emekçilere sahip çıkmakla ilgili irade sergilemediğini iddia etti. Tüm kurumlarda çalışma koşulları düzelene, insanca bir yaşama kavuşana kadar mücadeleye devam edeceklerinin altını çizen Mol, bütün çalışanları kendi sorunlarıyla ilgili birlikte ses yükseltmeye çağırdı.

“VATANDAŞ DUYDUĞU ÖFKEYİ ÇALIŞANA YÖNLENDİRİYOR”

Açıklama metnini okuyan BES Antalya Şube Sekreteri ve TÜİK çalışanı Güven Türkay ise, TÜİK çalışanlarının istatistik amaçlı veri toplamak için gerek vatandaşın kapısını çalarak gerekse 124 hattı üzerinden telefon araması yaparak çalışma yaptığını belirtti. “Çalışanlar, gerek alan görevlerinde gerekse yapılan 124 telefon görüşmelerinde kurumun kamuoyunda oluşan olumsuz itibarı nedeniyle çeşitli baskı, küfür ve hakaretlere maruz kalmakta” diyen Türkay, “Kurumun kendi yaptığı işi yeteri kadar anlatamaması, şeffaflık ölçütlerine dikkat etmemesi sonucu öfkeli vatandaş ile TÜİK çalışanı anketörler karşı karşıya gelmekte. Vatandaş, kurumun yaptığı çalışmalara tepki göstermekte, hükümetle Kurumu eş görerek duyduğu öfkeyi çalışana yönlendirmekte” ifadelerini kullandı.

“FİZİKİ YETERSİZLİKLER VAR”

TÜİK Bölge Müdürlüklerinde fiziki yetersizlikler olduğunu dile getiren Türkay, “Anketör olarak çalışan emekçiler, bu stres ve baskı altında çalışmakta. Görev yetkisi olmamasına rağmen çalışmayı yapmak istemeyen vatandaşları ikna etmeye çalışmak durumunda bırakılmakta. Bölge Müdürlüklerinin çoğunluğunda fiziki yetersizlikten dolayı telefon görüşmeleri sorunlu geçmekte, sesler birbirine karışmakta. 124 çalışmaları için ayrı bir birim kurulup ayrı odalar tahsis edilmeli. Tüm bu olumsuz koşullara rağmen özverili çalışan anketörler, iktidara duyulan tepkinin kendilerine gösterilmesinden rahatsızlık duymakta. TÜİK emekçileri, iktidarın değil kamunun işini yapmakta. İktidarlar geçici, kamu hizmeti bakidir ” diye konuştu.

“EMEKÇİLER, YALNIZ BIRAKILDIĞINI HİSSETMEKTE”

"ALO124 Kalite Denetim Çalışması" adı altında telefon görüşmelerinin kayıt altına alınmakta olduğunu bildiren Türkay, şunları söyledi:

“Kayıt altına alınan bu görüşmeler sonucunda Bölge Müdürlükleri performans olarak sıralanıp anketörlerin yaptığı hatalar değerlendirmeye alınmakta. Dinleme kayıtları amaç ve sonuçtan çok şekil ile ilgili olmakta. TÜİK emekçilerinin yaptığı 124 telefon görüşme kayıtları performans göstergesi olamaz. Bu göstergeler dikkate alınıp çalışanlar üzerinde baskı ve stres sonucunda mobbing dayatmasına giden yola izin verilmemeli. 124 telefon görüşmelerinde vatandaşın hakaret ve küfürlerine maruz kalan emekçiler, yalnız bırakıldığını hissetmekte, zor koşullarda çalışmaya zorlanmakta.”

“HAK EDİLEN KADEME VE DERECELER VERİLMELİ”

4A kadrosuna geçirilen personelin, daha önce 4-C’li iken gerek bölge değişikliği yapmak için, gerekse askerlik vazifesi için tazminat almak zorunda kaldıklarını belirten Türkay, “Kurum, maalesef kadroya geçen bu arkadaşların önceki çalışmalarını yok saymakta, kademe ve dereceler verilmemiştir. Kurum bünyesinde çalışan yüzlerce kişi bu durumdan mağdur olmuştur. Bu durumun düzeltilip hak edilen kademe ve derecelerin verilmesi gerekmekte” dedi.

“İKİ TÜRLÜ İSTATİSTİKÇİ VAR, OLUŞAN MAAŞ FARKI BİR AN ÖNCE GİDERİLMELİ”

Yer değiştirme yönetmeliği nedeniyle yetişmiş birçok personelin kurum değiştirememekte ve emeklilik yöntemiyle kurumdan ayrılmak zorunda kalmakta olduğunu söyleyen Türkay, “Kurumda 2010 yılından itibaren 657’ye bağlı kadro karşılığı istatistikçi ve 666’ya bağlı kadrolu istatistikçi olarak iki türlü istatistikçi var. Bu durum düzeltilerek aralarında oluşan maaş farkı bir an önce giderilmeli. Bilgiyi en doğru ve en düzgün şekilde toplamaya çalışan kurum personeline kıyafet yardımı verilmeli. Temel kamu görevleri asli ve süreklidir. Kurumun yaptığı işler, asli ve sürekli işler olduğu için ‘parça başı’ çalışma sistemine son verilerek parça başı çalışan emekçilerin kadroya alınması gerekmekte” açıklamasında bulundu.

“ŞOFÖRLER KADROLU OLARAK KURUM BÜNYESİNE ALINMALI”

Kurumun taşra teşkilatlarının genel olarak bölge müdürlüklerinden oluşmakta olduğuna işaret eden Türkay, “Alan görevleri, veri toplamanın en önemli unsuru. Bölge müdürlüklerinde çalışan şoförlerin geçici olarak değil kadrolu olarak kurumun bünyesine alınması gerekmekte. Zira 10 yıllardır kurumda kamu görevi şoför olarak çalışanlar taşeron şirketlere bağlı ve düşük ücret karşılığında çalışmakta. Bu durumun düzeltilerek insanca yaşam koşulları sağlanmalı” ifadelerini kullandı.

“TÜİK YENİDEN YAPILANDIRILMALI”

Görevde yükselme ve ünvan değişikliği sınavları sonucunda, mülakatların kaldırılarak adil ve liyakata uygun şekilde yerleştirilmelerin yapılması gerektiğini kaydeden Türkay, “TÜİK, Avrupa Birliği’ne üye ve aday ülkeleriyle birlikte Eurostat üyesi. Veri kalitesi açısından standart yakalanmak istenmekte. Fakat çalışanların yaşam koşulları Avrupa ülkelerine kıyasla standartın çok altında. TÜİK, tarafsız, özerk ve evrensel bilimsel veriler kullanılarak yeniden yapılandırılmalı. Özet olarak; biz TÜİK emekçileri, vatandaş ile hükümet arasında yaşanan sorunun muhatabı değiliz. İnsanca yaşayabileceğimiz yaşam koşullarının sağlanmasını, insani değer olarak hak ettiğimiz saygıyı görmek istiyoruz” dedi. HABER: ÖMER ALİ YETGİN