15 ülke, Antalya'da fen bilimlerini konuştu

 Kongreye,  Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk,  YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şişman,  Kırgızistan Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası Başkanı Asılbek Toktogulov, Kazakistan Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası Başkanı, Türk Eğitim-Sen Genel Merkez Yöneticileri,  Avrupa ve Türk dünyasından saygın bilim insanları, Uluslararası Avrasya Eğitimciler Birliği’ne üye kuruluşların genel başkan ve genel başkan yardımcıları, üniversite şubelerinin başkanları ve şube yönetim kurulu üyeleri, üniversite temsilcileri katıldı…  15 ülkenin katıldığı kongrede, katılımcılar tarafından 340 adet bildiri sundu.

ÜNİVERSİTELERİN BİLİMSEL ÇALIŞMALARINA KATKI

Kongrede ilk sözü,  Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk aldı.  Sendika olarak, üniversitelerin bilimsel çalışmalarına katkı koyan projeler ortaya koyduklarını,  bu çalışmaların milletin geleceği açısından son derece önemli olduğunu söyleyen Koncuk, bu minvalde çalışmaya devam edeceklerinin altını çizdi.  Yapılan her türlü bilimsel çalışmaların YÖK ile irtibat halinde devam ettirildiğini vurgulayan Koncuk, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Türk Eğitim Sen olarak,  üniversitelere katkı sağlayan çalışmaların milletimizin geleceği açıksından ne kadar öneli olduğunun idrakindeyiz. Bu sebeple üniversitelere yönelik her türlü çalışmayı bugüne kadar yaptık, bundan sonra da aynı minvalde yolumuza devam edeceğiz. Üniversitelerimizi bir şekilde kazanmadan, buradaki problemleri çözmeden, ülkeyi bir yerlere taşımanın mümkün olduğuna ben inanmıyorum.  Onun için YÖK ile de elbette diyalog içerisinde olarak kanaatlerimizi diyalog içerisinde onlara ileteceğiz ve çözüm yolları neler olabilir bunları ileteceğiz.  Bu ülke bizim ülke. Başka bir yere gidecek adresimiz falan da yok” diye konuştu.

15 ÜLKEDEN 12 YETKİN KONUŞMACI KATILDI

Türk Eğitim Sen’in,  geçtiğimiz yıllarda sosyal bilimler kongresini gerçekleştirdiğini hatırlatan Başkan İsmail Koncuk,  bu yıl 15 ülkeden katılımcının olduğu Fen Bilimleri Kongresi’ne, 550’den başvuru yapıldığını söyledi. Fen Bilimleri alanında yapılan ilk kongrede, 12 yetkin konuşmacının değerli bilgiler aktaracağını vurgulayan Koncuk; kongre sonucunda ortaya çıkan sonuçların devletin en önemli resmi makamlarıyla paylaşılacağını vurguladı.  Koncuk; “.  Onun için bu ülkede başarının yollarını aramak, bulmak zorundayız. Başka çare ve başka çözüm yok.   Bu işin manivelasının da üniversitelere bağlı olduğunu biliyoruz. Akademik çalışmaların, gerek diğer çalışanların huzur ve iş kalitesinin artması son derece önem arz ediyor. Katılımcıların tamamını kutluyorum. Bu yapılacak çalışmalar, Fen Bilimleri alanında bu dünyayı daha yaşanabilir kılacak öneme sahip. Kuraklığın arttığı, nefes almakta zorlandığımız bir dünyada fen bilimleri alanında bu çalışmalara ihtiyacımız var.  Bütün dünya ve ülkemizin bu siyasi tartışmaların ötesinde geleceğimiz ile ilgili neler planlıyoruz Bunların tartışılması lazım. Kavgalar, dövüşler, birbirimizi boğazlamalar hepimizi üzüyor.  Hem insanlığın geleceği hem de ülkemiz açısından ciddi kaygılar duymamız gereken günlerden geçiyoruz. İnşallah aklı başında insanlar, bu kötü gidişata dur diyecekler. Bu da bilim adamlarının ortaya koyduğu anlayışlarla ve tezlerle olacaktır” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE’DE AR-GE’YE AYRILAN PAY ARTTI

Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Kosova, Makedonya başta olmak üzere, 15 ülkeden değerli bilim adamlarının katıldığı kongrede;  Koncuk’tan sonra sözü YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şişman aldı.   Geçtiğimiz yıl Antalya’da gerçekleştirilen Sosyal Bilimler Kongresi’ne de katıldığını söyleyen Şişman; Türkiye’nin hem fen hem de sosyal bilimler alanında kendisini geliştirdiğine dikkat çekti.   Dünyada bilimsel alan başta olmak üzer her alanda hızlı rekabetin yaşandığına özel vurgu yapan Mehmet Şişman; “Toplumların gerçekleri, kendilerine özgüdür. Sosyal bilimler ile ilgili, eğitim ile ilgili, evrensel bir gerçeklikten söz etmek mümkün değil. Her toplum kendine özgü sosyal gerçekleri ortaya koyuyor. Bilim insanları da değerlerden bağımsız değildir. Bilim insanı, yaşamış olduğu topluma, olaylara, olgulara, sahip olduğu değerler sisteminin gözünden bakar ve ona göre olayları analiz eder.  Ülkeler arasında yaşadığımız dönemde çok hızlı bir rekabet yaşanmaktadır, bu rekabet her alanda yaşanmaktadır.  Başta ekonomik alan olmak üzere bütün alanlarda ciddi bir rekabet yaşanmaktadır. Bizim de bu süreçte kendi bilim ve teknoloji üretimini gerçekleştirmemiz, bunu toplumsal faydaya dönüştürmemiz gerekli. Bilim ve teknoloji, sürdürülebilir kalkınmanın temelini oluşturmaktadır. Türkiye olarak son yıllarda burada ciddi mesafeler aldığımızı söyleyebilirim. Türkiye, 2023 geleceğine matuf hedeflerine hızla ilerlemektedir.  Milli gelirini artırmakta, gayri milli hâsılasını artırmaktadır. İhracatını, araştırma ve AR-GEye ayrılan paylarını artırmaktadır.  Buna bağlı olarak, bilim ve teknoloji üretme beceri ve yetkinliği artmaktadır. Giderek teknoloji bağımlılığından kurtulan ve kendi milli teknolojilerini üreten ülke konumunda süratle ilerlemekteyiz. Bu noktada bütün kurumların, başta üniversiteler olmak üzere; bir işbirliği ve koordinasyon içerisinde çalışmaları son derece önemlidir. Eğitimden, sanayiye çok geniş bir yelpazeyi kapsayan bu alanda değişim ve dönüşüm bir zaruret halini almıştır.  Dünyada endüstride 4,0 tartışılıyor. Böyle bir zamanda bizler de bu sürece bütün dinamiklerimizle uyum sağlayabilmek için gerekli değişim ve dönüşümleri sağlamak durumundayız” diye konuştu.  

YÜKSEK ÖĞRETİMDE ÇOK ÖNEMLİ DEĞİŞİMLER OLDU

YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şişman, Yüksek Öğretim Kurumu’nun hem sosyal hem de bilimsel çalışmalarından bahsederek konuşmasını sürdürdü. Türkiye’de yüksek öğretimde çok önemli değişimlerin meydana geldiğini aktaran Şişman; “Son yıllarda Türkiye’de, yüksek öğretimde de çok önemli değişimler meydana geldi. Yüksek öğretimde artan talebi karşılayabilmek için sadece kontenjan artışları değil, üniversite sayıları da çok ciddi artışlar oldu. Özellikle 2006’dan sonra üniversite sayımız arttı. 1980’lerde 27 olan üniversite sayısı bugün 184’e ulaştı. Önümüzdeki süreçte yine kurulmayı bekleyen bazı üniversiteler var.  Temel bilimler alanında bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yakın zamanda bazı krizler yaşadık. Özellikle kontenjanlar ile ilgili ciddi sıkıntılarımız oldu.  Temel bilimlerde bazı kontenjanlar boş oldu.  Buna dönük bazı önlemler aldık. Temel bilimler, teoriler ortaya koyar.  Fen bilimleri de bu bilgileri gerçekliğe dönüştürür. Bugün üniversitelerimizde ulaştırma, elektrik, elektronik, iletişim, makine, imalat, malzeme, otomotiv, gıda gibi pek çok alanlarda mühendislik eğitimi verilmekte ve bu alanlarda çalışan akademisyenlerimiz, bu sektörlerin gelişimine de önemli ölçüde katkıda bulunmaktadır.  Bu işbirliklerin geliştirilmesine dönük bir takım düzenlemeler yaptık. Özellikle mühendislik ve fen bilimleri ile ilgili bazı düzenlemelerimiz oldu.   Temel bilimlere hangi üniversitede olursa olsun yerleşen öğrencilere YÖK olarak burs vermeye başladık.  Bu önemli ölçüde bu alana öğrencilerin yönlenmesinde etkili oldu.  Mühendislik eğitiminde kaliteye önem vererek seçiciliğe gittik ve 240 bin barajını getirdik. Daha nitelikli öğrenci sağlamak adına bu gerekliydi. Bu meslekler, insan hayatına dokunan gerçekler.  2017 yılında mühendislik fakültelerinin sorunlarını masaya yatırdık” diye konuştu.

YÖK’ÜN BİLİMSEL ALANA KATKI SAĞLAYAN ÇALIŞMALARI ANLATILDI

 Kalite, akreditasyon, öğrenci öğretim üyeleri işbirliği, fiziki alt yapı sorunları konularında da önemli çözümlerin yapıldığını sözlerine ekleyen Şişman,  diğer mühendislik fakültelerinde kontenjanların oluşturulması ile ilgili bazı kıstaların ortaya konduğu bilgisini verdi.  Şişman, yüksek öğretim alanında başarı getirecek çalışmalarını şu sözlerle anlatmaya devam etti: “Diğer mühendislik fakültelerinde kontenjanların oluşturulması ile ilgili kıstasları ortaya koymaya çalıştık.  Çekirdek müfredat çalışmaları başlatıldı ve mühendislerde yetkinlik sınavı çalışmaları başlatıldı. Bu çalışmalar devam etmektedir.  YÖK olarak fen, mühendislik, sağlık, sosyal bilimler alanlarında üstün başarı ödülleri getirdik.  Son yıllarda temel bilimler ve mühendislik bilimlerinde üretilen bilginin doğru ve toplum yararına kullanılmasına dönük üniversite sanayi ve kamunun birlikte işbirliği geliştirmesine olanak sağlayacak tekno kentler kurulmasını teşvik edici düzenlemeler yaptık. İşbirlikleri destekleyerek, AR-GE fon kaynakları çeşitlendirilerek artırıldı. YÖK olarak son yıllarda yaptığımız düzenlemelerle,  yüksek öğretim kalite kurulunun oluşturulması, kalite ve niteliğin bağımsız bir kurumlarca denetlenmesi zaruri bir gereklilikti. Bu konuda bağımsız yüksek öğretim kalite kurulu oluşturuldu.  Mühendislik fakültelerinde 7+1 ‘i yasal bir zemine kavuşturduk. Araştırma üniversiteleri uygulamasını başlattık. Belli alanlarda araştırmalara yönelmeleri sağladık. Bu rekabet ortamında ayakta kalabilmemiz için kendi bilim ve teknoloji üretimimizi gerçekleştirmemiz ve bunu toplumsal faydaya dönüştürmemiz gerekir.  Bilim ve teknoloji, sürdürebilir ekonomik kalkınmanın temelini oluşturmaktadır. Teknoloji bağımlılığından kurtulan ve mili teknolojisini üreten ülke olma yolunda süratla ilerliyoruz. Bu noktada başta üniversiteler olmak üzere bütün kurumların iş birliği ve koordinasyon içinde çalışması son derece önemlidir”

KIRGIZ BAŞKAN: “İSMAİL KONCUK HEPİMİZİ BİRLEŞTİRMEYİ BAŞARDI”

1’nci Uluslar arası Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresi’nde;  Kırgızistan Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası Başkanı Asılbek Toktogulov aldı.  Kırgızistan olarak,  kongrede yer almaktan dolayı son derece mutlu olduklarını söyleyen Toktogulov;  “Eğitim konusu çok önemli bir konudur.  Antalya’da gerçekleştirilen bu kongre, bize bunun önemini anlatma imkânı verdi.  Bu şekilde tüm dünyada kendi bilimsel görüşümüzü oluşturabiliriz. Geçen sene yapılan sosyal bilimler kongresi, bizim bilimsel alanda çalışma yapan bilim adamlarımıza önemli katkılar sağladı. Kırgızistan’da çok konuşuldu.  Türk Eğitim Sen Başkanı İsmail Koncuk’a çok teşekkür ederim. O gerçek bir liderdir. Hepimizi birleştirmeyi başardı. Rektörler birliğinde çok önemli bir düşünce ortaya kondu. Bilim adamları elde ettikleri bilgileri uygulamayı başarabilirse bu Kırgızistan için çok önemli bir sonuç doğuracaktır. Kırgızistan’da bilim alanında elde edilen başarırla iyi bir seviye ulaştı. Kazak ve Kırgız meslektaşlarımıza ve Türkiye’deki dostlarımıza çok teşekkür ederim. Bize bu şartları sağlayarak çok önemli katkılar sağladı.  Çalışmak için ortak bir platform yaratma fırsatı verdiler.  Bundan dolayı teşekkür ediyoruz.  Bizler sendika temsilcileri olarak sadece özlük hakları için değil her açından elimizden geleni yapmalıyız.  Sendika olarak bilimin gelişmesi gerektiğine hükümeti inandırmamız gerekiyor. Çünkü bilim eşittir ülkenin geleceği. Türk dünyası temsilcileri arkadaşlar, gelin birlik olalım, küreselleşemeye karşı başarılı olalım” dedi.

SENDİKALAR BİRLEŞEREK SORUNLARI ÇÖZEBİLİR

Kazakistan Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası Başkanı Mayra Malavya; “Bugün Türk meslektaşlarımızın katkılarıyla kongre düzenliyoruz. Geçen sene de benzer bir kongre olmuş, birçok ülkeden katılım olmuştu.  Bilim adamlarımız, geçen sene o kongreden sonra ülkelerine döndükten sonra son derece memnun olduklarını dile getirmişti.  860 bin eğitim sendikacısı adına bu salonda bulunuyorum.  Burada bulunan herkese Kazakistan’dan selam getirdim. Yıllar önce Türkiye Kazakistan, Kırgızistan ve Azerbaycan birleşti, Avrasya Eğitim Sendikası’nın oluşumunu başlattı. 10 sene önce 4 ülkeydik ama şimdi 8 ülkeydik.  Bu kongre gelecekte başka ülkelerin de bize katılacağını gösteriyor.  Bu sene Kazakistan’da yeşil ekonomi konulu bir etkinlik düzenlendi. Kazakistan, gelişmekte olan bir ülke… Hem teknoloji hem de bilimi geliştirmeye çalışan bir ülke.  Bilimde bir çok konu ve sorun var. Bu sorunları çözdüğünüz zaman bu bütün dünyanın hayrına olacaktır.  Birçok doğa olayları oluyor. Halklar birbirlerini anlamıyorlar. Siyasetçiler sürekli bir kavga halinde.  Buradaki sendikalara çok büyük görevler düşüyor. Sendikalar, sorunları çözmekte başı çekmeli. Halklar, barış ve işbirliğinden yana.  Sendikalar da bu görüşü desteklemeli.  Şuanda Kazakistan’da eğitim alanında reformlar yapılıyor.  Diğer ülkelerdeki meslektaşlarımızla sürekli iletişim halindeyiz. Burada Özellikle İsmail Koncuk Bey’e ve Türk meslektaşlarımıza teşekkürlerimi iletiyorum” dedi

 (Haber: Eyüp KOÇAK)