Bugün 26 Nisan 2024 Cuma
  • Antalya28 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2435.681
    %0.33
  • Dolar
    32.5203
    %-0.13
  • Euro
    34.8906
    %-0.16

Binali Efe / KONUK YAZAR

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Binali Efe / KONUK YAZAR

Ahiret Korkusu

11 Temmuz 2019 Perşembe 07:10
“Kuran-a uymayanların vay haline”. Bunu ben değil bazı cahil cami hocaları veya popülist ilahiyatçı din adamları TV. Programında söylüyor… İşleri güçleri insanları Allah’ın gazabıyla, Cehennem zulmüyle korkutarak kendilerine ikbal ediniyorlar! Bir Ananın çocuğuna, koyunun kuzusuna, Kurt’un yavrusuna, köpeğin eniğine,  zulüm yaptığını gören var mı? Allah kullarını var ederken; sevgi ve hoşgörü ile kotlamış, kin, nefret ve intikam duygularıyla yaratmadığına göre niçin Allah’ı, zulüm eden, işkenceci gösterirler anlamak mümkün değildir. Allah sevgidir, aşktır…
 
Allah sevgisi, kalplerin ve ruhların gıdasıdır …
Üzüntü ve acı yaşayanların umut kaynağıdır.
Tükenmişliğin en son sığınacağı tek limandır…
Ruhların arındığı, gönüllerin temizlendiği tek kapıdır.   
 Yüce Yaratan; Karanlığın meşalesi, güzelliğin anahtarı, rehberlerin en yücesi olan Hz. Peygamberi Müslümanlara kılavuz olarak gönderirken, Allah’ın bağışlayıcı, af edici, sevecen, şefk atli olduğunun tersi anlatılmış olsaydı acaba kaç kişi Müslüman olurdu? Yaratanı gaddarmış gibi göstermek Müslümanlığa yarardan fazla zarar getireceğini bilmemek en küçük tabiriyle abesle iştigaldir. Zaten Müslümanların adı “teröriste” çıkmış birde bu sapıkların çağ dışı söylemleri Müslümanlığa kötü örnek olmaktadır. Kerameti birkaç kılda arayan, Sakal bırakıp kendilerini âlim sanan bu cahiller, Müslü
manlığı kirlettiklerinin farkına bile değiller! Bilhassa bazı din tüccarları, özel televizyon, radyo ve gazetelerde kılık ve kıyafetleriyle oldukça garip “Medine fukarası” görünümünde oldukları imajını vererek cinsel gücü artırıcı macunlardan tutun akla hayale gelmeyen koca karı ilaçlarını; Allah ve Peygamber adına satışa sunuyorlar. Önce anlayamadığımız Arap dilinden bir şeyler okuduktan sonra Allah’ın günah işleyenlere, namaz kılmayanlara, oruç tutmayanlara nasıl merhametsizce davrandığını anlattıktan sonra kulaktan dolma, mesnetsiz sözcükler türeterek Müslümanlığı kötü bir dinmiş gibi alığı yaratmalarına karşın Diyanet hiç mi hiç müdahale etmiyor oluşu ayrı bir dert!!! Müslüman coğrafyasında cahil din adamlarının televizyonlarda din programları adı altında  “cinsel güç artırıcı” reçetesiz ilaçtan tutun aklınıza ne gelirse satan bu din tüccarları dinimizi kendi çıkar ve menfaatlerine kullanarak kirletmeye devam ediyorlar. Bilgisayarla büyüyen 8-10 yaşlarında ki çocuklar dahi bile adamın ne kadar cahil olduğunu ve dinimizi “ yalan, hurafe, asılsız hadis, ift ira gibi propaganda yaparak para kazanıp ceplerini doldurduğunun farkında olmamasına rağmen Diyanet bu sapıkları susturmaması ibret vericidir. Bir yanda “Allah’ın zulmünden korkunuz” diyerek İnsanları Allah’ı sevdirmek yerine Allah-ı çocuklarımıza korkutucu bir yaratıcı olarak tanıtmaları son derece tehlikelidir. Din bezirgânları “iş olsun torba doldun” mantığıyla dinimizi sevdirmek yerine sanki korku diniymiş gibi tarif etmeleri çocuklarımızın dinden uzaklaşmasına sebep teşkil ediyor.
 
Bu ve bu tür din adına konuşan kişiler marifetmiş gibi her konuşmalarından önce Arapça konuştuklarında sanki Türkçeye düşmanlarmış gibi algılanıyor. Hâlbuki biraz dinle ilgili olanlar bilir ki insanoğlunun var oluşundan bu güne kadar ölümden sonra bir başka hayatın varlığı, cennet ve Cehennemin olup olmaması gibi bir dizine soru beynini kemirmektedir. Örneğin… “Ölüm” ve “ahiret” insanoğlunun en korkulu rüyasıdır.
 
Ölümden sora hayat var mı yok mu? Öldükten sonra ne olacağım? Ruh denen nesne nasıl bir şey? Sorgu melekleri kadın mı erkek mi? Ya Ahiret varsa halimiz nice olur! Gibi saymakla bitmeyen düşünceler hep var olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Bu nedenle derim ki; Doğru ve sevecen olmayı, yardım sever olmayı, güzel ahlak sahibi ve insani kâmil olmayı öğrenmiş kişiler; Hiçbir zaman ceza, işkence, zulüm, gibi sözlerle Yaratıcıyı kütü göstermek kimsenin haddi de değil hakkı da değil.
 
Küçücük çocuklarımıza okuttukları Kuran-ı Kerimi, anlayamadan ezberletmenin bedeli dinimizde yobazların artmasına, sapıkların çoğalmasına, Allah-ı işkenceci gör
mesine ve gösterilmesine yeterli sebeptir. Resmi dinimiz: Müslümanlık, Eyvallah… Ama dilimiz Türkçedir. Neden ilah da Arapça okutursun. Anlayan okusun ona da eyvallah…
 
Ama pırlanta gibi geleceği parlak çocuklularımıza, bilmediği dilden dini ezberletmenin hiçbir mantığı olmasa gerek! 1500 yıldan beri; Kuran-ı Kerim Türkçe okutulmuş olsaydı din daha iyi anlaşılır olurdu. Bu gün Meşrepler, Mezhepler arası kavgalar olmazdı. Alevi, Sünni, Şafi ve Amberi kavgaları hiç olmayacaktı… Ama inatla, ısrarla, Arap dili Peygamberimizin dilidir diye, Türkçe okutulmaması mantığı dinimizin tam olarak anlamadığımızın yegâne sebeptir. Okunan bir metni anlamamak veya az anlamak özellikle dini metinlerde birçok arızalara sebebiyet verdiği şu an Müslümanlar arasında birlikteliği sağlamamış oluşumuzla tespitlidir.
 
“Okuyup anlamadığı her şey bir fanteziden ibarettir”. Benim çocuğum dinini ana dilinden okumalı, anlamalı ki dinini seve bilmelidir… 8-10 yaşındaki çocuklar okul tatilinde dinlenerek gelecek eğitime hazırlık yapmaları gereken öğrenceler maalesef dinlenmeden tekrar okula başlamaları sadece fakir ve asgari ücretle idare eden ailelerin çocuklarıdır. Kuran-ı Kerimi neden ana dilimiz olan Türkçe okutmadıklarını anlamak mümkün değil?
 
Çağımızın Pir sultanı, Mahsuni Şerif ne demişti? “Ey Arapça okuyanlar, Allah Türkçe bilmiyor mu”?… Müslüman dini Türkçe olarak okutulduktan sonra din de devrim olmuş demektir… “Din’de Dil reformu yapmak şarttır”.  
Bu yazı toplam 1439 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim