Ergün Efe

 “İnsan”, düşünme, hissetme, sevme ve vicdan yetisine sahip olduğu kadar, nefret etme, kin duyma gibi menfi davranışlara da sahip olan canlı bir varlıktır.

Devlet işleyişinde ise belirleyici olan kuraldır, duygu değil. Devlet idarelerinde kanun, yasa ve teamüller vardır. Yani, her devletin bir sistemi vardır. Kural, yasa, liyakat tanımayan ülkeler çökmeye mahkumdur.

Aslında her yurttaş, devletinin ona sağladığı özgürlük alanı kadar özgürdür. Onun içindir ki, bir yurttaş maddiyattan da evvel etnisitesini, kültürünü, varsa dinini, mezhebini, meşrebini ne derece özgürce ifade edebiliyor ve yaşayabiliyorsa, devletine karşı da o derece minnet borcu duyuyor.

Özünde devlet/yurttaş arasında ki iletişim veya iletişimsizlik bu gerçeğin etrafında dönmektedir.

Demokratik, evrensel hukuk normları ile idare edilen devletlerde tüm idari ve hukuki işleyişler (anayasası ile çelişmemesi şartı ile) yasalar üzerinden belirlenir. Yasları ihlal eden kişi, kurum ve kuruluşlara gelişmiş hukuk devletlerinde geçit yoktur, en geç halk hesabı keser!..

İdaresi pozitif hukuka dayanın devletlerin işleyişi yurttaşlar için daha hayırlıdır, ancak iktidara gelen siyasilerin demokrasiyi, hukuku ve onun teamüllerini içselleştirmiş olmaları hayati önem taşımaktadır, çünkü demokratik seçimlerde haklı olmaktan evvel, önce çoğul olmak gerekir.

Tümü olmasada , bir çok “sorun olmayan sorunlarımız” diye tanımladığım anlaşmazlarımız ise halktan ziyade seçilmiş, ama şahsi ideolojileri anayasamızın üstünde sanan siyasilerden kaynaklandığı düşünüyorum. Hiç bir Devlet tabiatı gereği tarafsız değildir. Her devlet sistemini koruyabileceği ölçüde özgürlükçüdür. Bu da demektir ki, devletin kendisini hangi sistem üzerine bina ettiği en önemli meseledir.

Bir Devletin tarafsızlığı, onun mevcut anayasası ile çeliştiğinizde sona erer. O sınırları her kim aşarsa, devlet müdehale eder. Ancak, o müdahale de dahi gelişmiş demokratik bir hukuk devletinde, kolluk güçleri ceryan eden herhangi bir olay karşısında şahsi veya ideolojik kanat oluşturarak yetkisini aşamaz, gereksiz ve amacını aşan güç kullanamaz.

Demokrasi ve onun vazgeçilmezi olan evrensel hukuk şimdiye kadar yeryüzünde sınanmış en iyi idare biçimidir. Onun için, en başta ülkeyi yönetenler anayasaya uyma konusunda örnek insanlar olmak ZORUNDADIRLAR!..

Aksi olunca vatandaşın da kafası karışmaktadır, çünkü anayasa öz itibari ile “vatandaş ile devlet arasında bir sözleşme” demektir. Kaldıki, yürürlükte olan bir anayasaya uymamak demek, milli iradeye saygı duymamak demektir.

Demem o ki, artık bir karar vereliyiz. Şimdiye kadar başımıza ne geldiyse yasalarla belirlenmiş ve sınırlandırılmış olan yekilere, yani idari kavramlara insanlarımızın keyfi tarifler getirilmesinden geldi.

Ne demişti Hazreti Mevlana?

“Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol!”

...Olalım artık, gerçekten olalım. 

ergunefe@live.de