Bugün 19 Mart 2024 Salı
  • Antalya11 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2244.727
    %0.02
  • Dolar
    32.3302
    %0.08
  • Euro
    35.1556
    %-0.14
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “15 Temmuz Zaferi Olmasaydı Bugün Her Birimiz Bir Cephede Olurduk”
20 Ekim 2018 Cumartesi 22:48

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “15 Temmuz Zaferi Olmasaydı Bugün Her Birimiz Bir Cephede Olurduk”

Tunceli'de din görevlileri ile bir araya gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof.

Tunceli'de din görevlileri ile bir araya gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "15 Temmuz zaferi olmasaydı bugün her birimiz bir cephede olurduk" dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Tunceli'de din görevlileri ile toplantı gerçekleştirdi. Tunceli Valisi Tuncay Sonel'in de yer aldığı toplantıda konuşma yapan Erbaş, din görevlisinin bir diğer adının da hadem-i hayrat, hayır hizmetçileri olduğunu ifade ederek, "Bizler gönülleri din-i mübini İslam ile fethetmeye çalışırsak "O hayırda Allah için koşanlar var ya, işte Allah'a en yakin olan onlardır" buyuruyor Rabbimiz, biz o "yakinlerden" olacağız inşallah" ifadelerini kullandı.

Camilerin sadece namaz kılınan bir yer olmadığının altını çizen Erbaş, "Camilerimiz aynı zamanda mektep ve medresedir. Tarih boyunca hep böyle olmuştur. Onun için camilerimiz gün boyu açık olacak. Biz cemaatimizin hocası ve muallimi olacağız" diye konuştu.

Cahiliye döneminde yaşanan sorunları hatırlan Erbaş, "Kız çocukları o gün bedenen diri diri toprağa gömülüyordu. Bugün kız çocukları ruhen gömülüyor. Onları kim muhafaza edecek. Kızlara da erkeklere de eğer biz sahip çıkmazsak, onlara sahip çıkan öyle eller var ki, sırf onları alsınlar dinden imandan koparsınlar diye örgütler kuruluyor. Bu çocuklar bizim çocuklarımız" ifadelerini kullandı.

"Taşlansak bile vazgeçmeyeceğiz"

İrşat faaliyetlerinde Hz. Peygamberin metoduyla hareket edilmesi gerektiğinin altını çizen Erbaş, "Korkutmadan, müjdeleyerek, zorlaştırmadan, kolaylaştırarak insanların gönüllerini fethedeceğiz" şeklinde konuştu.

Erbaş, Hz Peygamberin İslam'ı tebliğ ederken çektiği sıkıntıları anlatarak, şöyle devam etti:

"Asr-ı Saadet kolay mı oldu? Peygamber Efendimizin Taif ziyaretini bir düşününüz. Peygamber taşlandı, ayakları kanlar içerisinde kaldı. Hangimiz taşlandık. Bir yere sohbete gidip de taşlanan hocamız var mı? Taşlansak bile vaz geçmeyeceğiz. Peygamberin varisi olmak öyle kolay değil. Onun için işimiz vaktimizden çok. Gece yattığımızda bile başımızı iki elimizin arasına alıp "ben yarın ne yapmalıyım da bir insanın gönlüne girmeliyim" bunu düşünerek uyumazsak eğer biz vazifemizi yapmış sayılmayız."

"Biz her açıdan onlara örnek olacağız"

Erbaş, ilk inen ayetlere işaret ederek, İslam Medeniyetinin mayasının ilim, irfan, bilgi ve hikmetle atıldığını söyledi. Din görevlisinin insanları kötülüklerden kurtarmak için çalışırken, "Ey örtüsüne bürünen, kalk ve uyar" ayetinin onların daha çok çalışması için motivasyon kaynağı olması gerektiğini aktaran Erbaş, din görevlisinin insanların gelmesini beklemeden onlara gitmesi gerektiğine dikkat çektiği konuşmasında, "Biz rehberiz, önderiz. İyiliklere çağıran kötülüklerden men eden insanlarız" ifadelerini kullandı.

Erbaş, irşat faaliyetlerinde birbirinden farklı kitlelere hitap ettiklerini dile getirerek, şöyle konuştu:

"Okumaya zaman ayırmalıyız. Çok okumalıyız. Bu konuda Kur'an-ı Kerim'de bir emir var. "Hikmet ve güzel hasene ile Rabbinin yoluna davet et" Bizim medeniyetimizin en önemli ayağı ilim, irfan, bilgi ve hikmettir. Biz okumazsak toplum okur mu? Biz her açıdan insanlara örnek olacağız."

"Kur'an-ı Kerim'in ahlakıyla çocuklarımızı tanıştırmalıyız"

Kur'an-ı Kerim öğretmenin sadece okumayı öğretmek anlamına gelmediğine işaret eden Erbaş, "Kur'an-ı Kerim'in ahlakıyla, muhtevasıyla çocuklarımızı tanıştırmamız gerekiyor. Hem okumasını öğretmek hem de onunla yaşamasını sağlamak, amacımız bu. Kur'an nasıl bir Müslüman istiyor, biz nasıl bir Müslümanız buna yoğunlaşmamız gerekiyor. Hem kendi hayatımız açısından hem de toplumumuzu Kurani bir hayata dönüştürmemiz için" dedi.

FETÖ'nün insanların inançlarını istismar ederek çocuklarını aldığını hatırlatan Erbaş, şunları söyledi:

"Büyük bir güç oluşturdular. Bu gücü de niye oluşturdukları 15 Temmuz'da ortaya çıktı. Daha öncede emareleri görüldü ama 15 Temmuz'da onların ülkemizi, vatanımızı işgal etmek isteyen düşmanlara aracılık yapma gibi bir vazifeleri olduğu ortaya çıktı. 15 Temmuz'da zafer kazanılmamış olsaydı, bugün kurtuluş savaşındaki sarıklı mücahitler gibi her birimiz bir cephede savaşıyor olacaktık. Böyle işgal girişimlerinden Allah muhafaza buyursun."

Bu haber toplam 343 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim