“Gayemiz geleceğe güçlü nesiller yetiştirmek”

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından ilki Ankara’da düzenlenen YÖK 100/2000 öğrenci buluşmalarının ikincisi Akdeniz Üniversitesi’nin ev sahipliğinde Antalya’da gerçekleştirildi. Bugün sabah Atatürk Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen buluşmaya Antalya Valisi Münir Karaloğlu, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal, projenin uygulandığı üniversitelerin rektörleri ve öğrenciler katıldı. Buluşmada, ülkemizin doktoralı insan kaynağına olan ihtiyacın karşılanması, nitelikli bilgi üretimi ve nitelikli insan unsurunu desteklemek amacıyla yükseköğretim tarihinde ilk kez uygulanan ve ihtiyaç duyulan öncelikli 100 alanda her yıl 2 bin kişiye verilen YÖK 100/2000 Doktora Bursu Projesi hakkında ayrıntılı bilgiler verilerek durum değerlendirmesi yapıldı. Ayrıca burstan faydalanan öğrenciler deneyimlerini paylaşarak tavsiyelerde bulundu.

“BİLİM HAYATINI ŞEKİLLENDİRECEK ÖNEMLİ BİR PROJE”

Buluşmanın açılış konuşmasını gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal, “Yeni YÖK tarafından ‘Gelecek 10 Yıl İçin Güçlü Nesiller Yetiştirme’ projesi kapsamında, ülkemizin nitelikli insan gücü kaynağını arttırmak ve onlara destek vermek amacıyla hayata geçirilen ‘YÖK 100/2000 Doktora Bursu’ ülkemizin bilim hayatını ve geleceğini şekillendirecek önemli bir proje. Öncelikli alanlarda ülkemizin doktoralı insan kaynağına olan ihtiyacını karşılamak üzere yükseköğretim tarihimizde ilk kez başlatılan bu projede yer almak üniversitemiz adına da ayrıca büyük bir gururdur” dedi.

“AKDENİZ ÜNİVERİSTESİ’NDEN 61 ÖĞRENCİ YARARLANIYOR”

Yetişmiş insan gücünün ülkelerin ekonomik ve sosyal refahının arttırılmasında önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Rektör Prof. Dr. Ünal, “Bu açıdan dünyanın güçlü ekonomileri içerisinde yer alma hedefini gerçekleştirmek, 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine emin adımlarla yürüyebilmek için ülkemizde nitelikli insan kaynağını arttırmamız büyük önem arz etmekte. Bu da ancak ülkemizin ihtiyacı olan öncelikli alanlarda bilim insanlarını ve araştırmalarını desteklemek ile mümkündür. Bu amaçla 100 tematik alanda 2 bin kişi için uygulamaya konulan ve üniversitemizden de 61 öğrencimizin yararlandığı ‘YÖK 100/2000 Doktora Bursu’ programının bir Türkiye projesi olarak adlandırılması bu bakımdan oldukça anlamlı” diye konuştu. Projenin özellikle maliyetler sebebiyle doktora eğitimine devam edemeyen öğrenciler için önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan Ünal, “Nitelikli öğrencileri akademiye çekecek, öğrencilerin bilgi ve yetenek düzeylerinin arttırılmasına katkı sağlayacak ve en önemlisi ülkemizin ihtiyacı olan insan kaynağını nicelik ve nitelik olarak arttıracak bu bursun önemi iyi anlaşılmalıdır” ifadelerini kullandı.

“97 BİN DOKTORA ÖĞRENCİSİ VAR”

Türkiye’deki üniversitelerde 43 bin 265’i kız olmak üzere toplam 97 bin öğrencinin doktora yaptığını bildiren YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ise, “Bunların bir kısmı araştırma görevlisi statüsünde bir kısmı ise başka bir işte çalışıyor. Sayısal olarak baktığımızda dünyanın ilk 10 büyük ekonomisinden birisi olma hedefini önüne koymuş olan Türkiye için yetişmiş doktoralı eleman sayısında çok büyük mesafe kaydetmemiz icap ettiği ortada. Öğrenci sayımız 7 milyon 700 bini aşmış bulunmakta. Bu sayısal büyüme. Sayısal büyümeyi yatay, nitelik ve kaliteli büyümeyi de dikey büyüme olarak adlandırıyoruz. YÖK Başkanlığı’na atandığımızda bu sayısal büyümeye nitelik ve kalitenin de eşlik etmesi hususunu vurgulamıştık. Önceliğimizin kalite olduğunu sürekli vurguluyoruz. Bu çerçevede yıllardır konuşulan idari ve mali açıdan bağımsız bir kalite kurulunun kurulması da Yeni YÖK’e nasip oldu. Yine yıllardır konuşulan çeşitliliği, misyon farklılaşması ve ihtisaslaşma adı altında yürütüyoruz” diye konuştu.

“DOKTORALI İNSAN KAYNAĞIMIZI ARTIRMAMIZ ŞART”

Doktoralı mezun sayısında Çin’de 1000 kişiye 2.2, Amerika’da 1000 kişiye 1.7, AB ülkelerinde ise 1.5 doktoralı kişi düşerken Türkiye’de bu oranın 1000 kişiye 0.4 olduğunu bildiren Saraç, sözlerine şöyle devam etti:

“Çok yakında 1 yıl içerisinde ulaşmış olacağımız sevindirici mertebeleri kamuoyuyla paylaşacağız. Kalkınmış ülkeler arasındaki sıralamamızı yükseltebilmek için doktoralı insan kaynağımızı artırmamız şart. YÖK 100/2000 Doktora projesi de bu fikirle ortaya çıktı. Kurgusu itibariyle ilk olan başkaca burs programlarımız da var ama biz YÖK 100/2000 Doktora projesini sıradan bir burs programı olarak görmüyoruz. Bunu Türkiye’nin prestij projesi olarak adlandırıyoruz. Devletimizin 2023 için çizdiği vizyonda net kalkınma değerini kendi beyin gücüne dayanarak artırabilen bir Türkiye hedefleniyor. Almanya, Çin, Güney Kore, Japonya, Tayvan, Rusya’da çeşitli adlar altında, aynı konsepte yakın mükemmeliyeti hedefleyen 100/2000 benzeri doktora programları uygulanıyor. Bu bağlamda 2016 yılında planlamayı yaparken burs programlarındaki doktora alanlarını ülkenin aciliyet ve ihtiyacı olan öncelikli alanlardan olmasına büyük önem verdik. Yeni YÖK olarak da ilk defa Türkiye’nin bilim hayatında öncelikli alanları tespit ettik. Programlarda kümülatif bir kitle oluşumuna da özen gösterdik. En az 3 doktora öğrencisinin aynı anda programa dahil olmasını istedik. Ancak bu alanlarda yetkinliğini ortaya koymuş üniversitelerin program açmasına, bu projeye dahil olmasına izin verdik.”

“ENDÜSTRİYEL DOKTORA PROGRAMLARINDA KISMEN BAŞARILIYIZ”

Projenin kurgusu, amacı ve süreçleri itibariyle Türkiye için bir ilk olduğunu vurgulayan Saraç, her çağrı döneminde YÖK Başkanlığı tarafından belirlenen ve güncellenen 100 öncelikli tematik alanda devlet üniversitelerinin doktora programlarında öğrenim gören veya görecek olan öğrencilerin desteklenmesinin de hedeflendiğinin altını çizdi. 2000’li yıllara kadar doktora programlarında ana hedefin akademisyen ve öğretim üyesi yetiştirmekle sınırlı olduğunu hatırlatan Saraç, 2000’li yıllardan sonra özellikle gelişmiş ülkelerde inovatif, endüstriyel, geleceğin akademiye hedeflenen doktora programlarının tasnif edildiğini kaydetti. Türkiye’deki endüstriyel doktora programlarında kısmen başarı elde edilse de inovatif doktora programları için kapsamlı araştırma laboratuvarlarında farklı araştırma ekiplerinin geniş araştırma projeleri üretmesinin beklendiğini ifade eden Saraç, uluslararası networklerin kurulmasının da istendiğini belirtti.

“SİZLERE CİDDİ ÜMİTLER BAĞLIYORUZ”

Üniversitelere yeni dünya düzeninde akıllı uzmanlaşma konusunda kapsayıcı çalışma yapmalarını önerdiklerini açıklayan Saraç, “YÖK’ün doktora konusuna verdiği önem, akademi ve endüstride ülkemizin geleceği noktasında sizlere ciddi ümitler bağladığı ortada” dedi.

“HAYALLERİNİZİ VE HAYALLERİMİZİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİNİZDEN EMİNİZ”

Proje kapsamında seçilen öncelikli 100 doktora alanının her çağrı öncesinde yeni öneriler ve tavsiyelerle revize edildiğini bildiren Saraç, “Bu burs programında 2018 – 2019 yılı bahar dönemi itibariyle 5’nci kez çağrıya çıkıldı. Hali hazırda 3 bin 700 öğrenci bu programın içerisinde yer alıyor. Geleceğin bilim, üniversite hayatını YÖK 100/2000 projesinden mezun olanların şekillendireceğine inanıyorum. Programa ilişkin farkındalık her geçen gün artıyor ve her çağrıya daha fazla üniversite başvuruyor. Ana gayemiz geleceğe güçlü nesiller yetiştirmek. Ülke adına sizlerle ilgili hayallerimiz, beklentilerimiz var. Üniversiteler toplumun mükemmeliyet merkezi olarak adlandırılırlar. Üniversiteler, ülke kalkınmasına katkı sağlayan, bilimsel icatlar yapan insanlar yetiştirir. İnsan mutluluğunun en temel unsuru olan sağlıkta uzmanlar yetiştirir. Estetik ve güzellik duygularını bilimsel bir zeminde yeşertecek sanatçılar ve karanlık çöktüğünde bir ışık olarak toplumun yolunu aydınlatacak sosyal bilimciler yetiştirir. Hayallerinizi ve hayallerimizi gerçekleştireceğinizden eminiz” diye konuştu.

ÇİÇEK TAKDİMİ YAPILDI

Konuşmaların ardından proje bursiyerlerinden Elif Pınar Acıyan tarafından YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’a çiçek takdimi yapıldı. Gün boyu süren program bursiyerlerin konuşmaları, deneyim paylaşımı ve tavsiyeler ile durum değerlendirmesiyle devam etti. HABER: YUSUF KATRAĞ