Iltar’dan enflasyon eleştirisi

 “ENFLASYON ZİRVE YAPTI”

 Türkiye’nin tarihi bir ekonomik kriz yaşadığını söyleyen Iltar, yaşanan ekonomik krizde en büyük bedeli vatandaşların ödeyeceğini öne sürdü.  Ağustos ayı enflasyon rakamının yüzde 17.90 oranına yükselmesiyle ciddi bir belirsizliğin baş gösterdiğine dikkat çeken Iltar; “Son dönemlerde ülke tarihimizin en büyük ekonomik krizini yaşıyoruz. AKP iktidarının uyguladığı ranta dayalı çarpık ekonomik modelin neticesi olarak ortaya çıkan krizin bedelini yine en çok ülkemizin çalışanları ödemektedir. Enflasyon oranı Ağustos ayı içerisinde yüzde 17,90 oranına yükselerek son 14 yılın zirvesine ulaşmıştır. Türk Lirasının dolar ve auro karşısında değer kaybetmesinin sebebi ekonomide yaşanan daralma ve ülke siyasetinde yaşanan belirsizliklerdir. Döviz üzerinden dışa borçlanan, ülkemizin tüm kamu kurumlarını yok pahasına satan AKP iktidarı ülkemizi derin bir uçurumun içerisine sürüklemiştir. Bu şekilde devam ettiği takdirde, Merkez Bankası’nın son faiz artırım kararı ile ülkemizde enflasyon ve borçlanma oranı daha da artacak ve bunun bedelini yurttaşlar yastık altlarında kalmayan paraları ile mi ödeyecekler” diye sordu.

“MİLLET YOKSULLAŞIYOR”

Vatandaşların mutfakta temel besin maddelerini bile karşılamakta zorlandığını aktaran Birleşik Kamu İş Antalya İl Temsilcisi Fatin Iltar; “Sürekli olarak “yerli ve milli” olma vurgusunu yapılırken, ülkemiz ekonomisine büyük katkıda bulunan seka, şeker fabrikaları, et balık kurumları gibi işletmeleri satarak, Katar’dan 400 milyon dolarlık olduğu söylenen uçak almıştır. Bu uygulamanın neresi yerli ve millidir. Açlık sınırının 2.164 TL, yoksulluk sınırının da 8.119 TL’yi geçtiği ülkemizde yurttaşlarımız günden güne yoksullaşmaktadır. Yurttaşlarımız artık mutfağındaki temel besin maddelerini dahi karşılayamaz duruma gelmiştir. Ülkemiz, Dünya’nın en büyük ikinci un ihracatçısı konumunda iken birçok un fabrikası üretimini durdurmuş ve süt şeker ithal etmek zorunda kalınmıştır. Enflasyon oranı Ağustos ayı içerisinde yüzde 17,90 oranına yükselerek son 14 yılın zirvesine ulaşmıştır. Buna bağlı olarak açlık ve yoksulluk oranları, enflasyon ve dövizde yaşanan kur krizine bağlı olarak artmaya devam etmektedir. Ekonomide yaşanan daralma ve ülke siyasetinde yaşanan belirsizlikler yılsonunda enflasyon oranlarının yüzde 20 oranına yükseleceğinin emarelerini ortaya çıkarmaktadır. Merkez Bankası’nın son faiz artırım kararı ile ülkemiz de enflasyon ve borçlanma oranı daha da artacak ve buna bağlı olarak da yurttaşların alım gücü iyice azalacaktır. Açlık sınırının 2164 TL, yoksulluk sınırının da 8119 TL’yi geçtiği ülkemizde yurttaşlarımız günden güne yoksullaşırken, sofrasındaki ekmeği gün geçtikçe daha da küçülmektedir. Yurttaşlarımız artık mutfağındaki temel besin maddelerini dahi karşılayamaz duruma gelmiş, yapılan her zam karşısında insanlarımız her yeni güne yeni zorluklar ile başlamak zorunda kalmıştır. Sadece Ağustos ayı içerisinde 4 kişilik bir ailenin beslenme ihtiyaçları olan temel gıda ürünleri için harcamaları gereken tutar bir önceki aya göre yaklaşık yüzde 2 oranında artmıştır. Ülkemiz, Dünya’nın en büyük ikinci un ihracatçısı konumunda iken ne yazık ki bir dilim ekmeğe muhtaç hale gelmiş bulunmaktayız” ifadelerini kullandı.

3600 EK GÖSTERGE ÇAĞRISI

Ak Parti’nin genel seçimlerde vaat ettiği 3600 ek göstergenin gerçekleştirilmediğini hatırlatan Iltar, eleştirilerini “AKP’nin 24 Haziran seçimleri öncesi memurlara vaat ettiği 3600 ek gösterge sözü havada kalmıştır. Şu ana kadar iktidar yetkilileri tarafında herhangi bir açıklama yapılmamış, iktidar bir kez daha memurlarımızı yüz üstü bırakmıştır. AKP İktidarı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan Saraylara, makam odalarına, lüks araçlara para bulma noktasında sıkıntı çekmezken, ülkesinin memurlarına ve asgari ücret ile geçinen milyonlarca işçisine yapacağı zammı çok görmektedir. Ayrıca yerel yönetimlerin ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesinden sözde tasarruf adı altında kesintiler yapılmaktadır. Buradan bir kez daha Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sesleniyoruz; eğer tasarruf tedbiri almak istiyorsanız Milli Eğitim’den değil Diyanet ve Cumhurbaşkanlığı bütçesinden kesinti yapın” çağrısıyla sürdürdü.

“EĞİTİM, ULUSAL VE KAMUSAL OLMALI”

Son olarak karma eğitimin sonlandırılacağına ilişkin iddiaları değerlendiren Birleşik Kamu İş Antalya Temsilcisi Fatin Iltar; Atatürk devrimlerinden ödün vermeden, çağdaş, laik eğitim vermeye devam edeceklerini aktardı. 4+4+4 sistemi ile eğitimde yapılan köklü değişikliklerin zararlarına değinen Iltar, “Milli Eğitimde yapılan köklü değişikliklerle nereye gitmek istedikleri görülmektedir. Örneğin 4+4+4 ile başlayan hareketini bu gün karma eğitimin sonlandırılmasına kadar getirmiş olduğunu görmekteyiz. Bizler Cumhuriyetimizin ilerici ve aydınlanmacı değerlerine sıkı sıkıya bağlı, Atatürk devrimlerinden ödün vermeyen çalışanları ve emekçileri olarak eğitimin çağdaş, laik, bilimsel, ulusal, kamusal olması konusunda ısrarımızı sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu. (Haber: Eyüp KOÇAK)