“Tek yetkili Türk İngiliz Kültür Derneği biziz”

 “HERKES EKMEĞİNİ ADALETLİ KAZANMALI”

Ankara’da 66 yıl önce kurulmuş olan Türk İngiliz Kültür Derneği Antalya Şube Müdürü İlke Sayiner, “bazı firmalar isimlerinden Türk kelimesini çıkartarak İngiliz Kültür, Amerikan Kültür, Fransız Kültür adı altında her hangi bir dernek faaliyeti olmadan işletmeler açmakta ve isim benzerliğinden faydalanmaktalar. Bu konuyla ilgili zamanında davalar açılmış, bu davalar kaybedilmiş daha sonra temyiz süreci devreye girmiş ve uzun bir süreçten sonra da bu davalar da kazanılmıştır. Ancak her ne kadar mahkemede kazanılsa da hak halen devrolmamıştır. Şirketin ismini değiştirmek ya da şirketi başkasına devretmek köylü kurnazlığıdır. Bu tarz haksız hamleler süreci uzatıp bizleri daha da mağdur etmeye devam ediyor. Her ne kadar Antalya’da orijinal Türk İngiliz Kültür Derneği biz olsak da ismimizden faydalanan ve faaliyet gösteren işletmeler haksız kazanç elde etmeye devam ediyorlar. Biz de hakkın yerini bulmasını ve herkesin adaletli bir şekilde ekmeğini kazanmasını istiyoruz” diye konuştu.

“MAĞDURİYET SON BULMALI”

Antalya’da tek yetkili Türk İngiliz Derneği biziz diyen Sayiner, “tamamen Ankara’ya bağlı tek elden yönetilen, sistematik bir eğitim sistemi olan, eğitimcilerini sınavla işe alan, aylık ve yıllık bazda eğitim sistemini kontrol eden, uluslararası sınav yapma yetkileri olan bir kuruluşuz. Hatta Türk İngiliz Kültür Derneği olarak İngiliz Konsolosluğu ve Milli Eğitim Bakanlığı ile her zaman işbirliği içinde olduk ve birçok eğitimler verdik. Çünkü bu dernek zamanında Halide Edib Adıvar, zamanın Milli Eğitim Bakanı ve zamanın büyükelçilikleri ile kurulmuş bir dernek. Zaten derneğinizin başında Türk kelimesinin olması için bakanlıktan izin almanız gerekiyor. 66 yıl önce ülke yetkililerinin bir araya gelip kurdukları bir dernek ve bunun beraberinde getirdiği ağır sorumluluklar da var. İnsanların buna saygı göstermesi gerekiyor. Biz her ne kadar elimizden geleni yapıp hakkımızı mahkemelerde savunsak da maalesef insanlar mağdur ediliyor. Bu konuda gerekenin yapılmasını istiyoruz” dedi.

7 yıl süren dava hakkında bilgi veren Sayiner, “yaşanan dava sürecinde çok şey yaşandı. Bu insanlar bu işi yapmaya devam ettiler. Şirketler el değiştirdi. Dolayısıyla devamlı yeni bilirkişi raporları istendi. Süreç bilerek uzatıldıkça uzatıldı. İsim hakları satılmaya devam edildi. Tabi bu isim haklarını alan insanların bunlardan haberinin olup olmadığı da belli değil. Ama sonuçta bir mahkeme kararı var ve bu karar da bizim haklı olduğumuzu ortaya koyuyor. Tabi mahkeme kararını uygulamadıktan sonra haklı olup olmadığımızın da aslında çok bir önemi yok. Bu karara uyulmalı ve hakkı olan hakkını almalı” diye konuştu.

“BAŞARILARIMIZIN MUTLULUĞUNU BİLE YAŞATMIYORLAR”

Bu firmaların büyük bir yanlış içerisinde olduklarını söyleyen İlke Sayiner, “vatandaşlarımız bu firmaları gerçek Türk İngiliz Derneği zannedip bu kuruluşlara öğrencilerini kayıt ettiriyorlar. İsim benzerliğinden dolayı adres karışıklığı da oluyor. Bize gelmek isteyen öğrenciler yanlışlıkla bu kuruluşlara gidip kayıt yaptırıyorlar. İşin daha üzücü kısmı, bize tavsiye ile gelen öğrenciler yanlışlıkla oraya gidebiliyor ve bu işletmeler bu öğrencilerin kayıtlarını yapıyor. Başarılarımızın mutluluğunu bile yaşayamıyoruz. Ortada bir yanlışlık var. Bu örnekler sadece emeklerimizin çalındığına örnek olarak

gösterilebilir. Bir de daha vahim olan şey isim benzerliğini kullanan bu işletmelerde üzücü bir olay yaşansa durduk yere hiç suçumuz yokken bizim ismimizin de lekelenecek olmasıdır. Hukuksal olarak haklı bulunduğumuz konunun fiili olarak da hayata geçirilmesini istiyoruz.Vatandaşlarımızdan daha dikkatli olmalarını ve araştırmalarını istiyoruz. Oyuna gelmesinler ve bu işi hakkıyla yapan ve başarılı olan eğitim kurumlarıyla çalışmaları her zaman daha iyi olacaktır” dedi.