Bugün 26 Nisan 2024 Cuma
  • Antalya28 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2435.681
    %0.33
  • Dolar
    32.5203
    %-0.13
  • Euro
    34.8906
    %-0.16

Binali Efe / KONUK YAZAR

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Binali Efe / KONUK YAZAR

Türkiye, Yugoslavya olmamalı

13 Şubat 2019 Çarşamba 04:32

Ünlü Sosyalist Mareşal TİTO 1980 yılında 87 yaşında Dünya’ya veda etmişti.
Emperyalist ülkeler, kendi çıkar ve menfaatleri doğrultusun da, Tito’nun ölümünü fırsata çevirerek güçlü Yugoslavya’yı 10 yıl içinde param parça ettiler. 7 ayrı küçük devlet kurdurtarak emellerine kavuşmuş oldular. 
Kasım 1991'de Makedonya, Bosna-Hersek bağımsızlığını ilan etti. Aralık 1991'de Hırvatistan, Slovenya, Bosna-Hersek ve Makedonya ve daha sonra dünyanın en genç ülkesi unvanını elin de tutan Kosova’da bağımsız bir cumhuriyet olarak tanınmak için Avrupa Ekonomik Topluluğu'na başvurdu. Ve Hepsi birer bağımsız devlet statüsüne kavuştu, 
Dünya üzerinde, Birleşmiş Milletlere bağlı 193 ülke dışında, ayrıca, yarı devlet statüsünde bulunan (Kuzey Kıbrıs Türk devleti gibi) devletlerle toplam 204 Devlete ulaştı…  
Bunları neden Anlattığıma gelirsek;
“Tarih tekerrürden ibarettir” Üç kıta da at oynatan Osmanlı İmparatorluğu, bilimden, ilimden, teknolojiden, toplumun sosyolojik gelişiminden habersiz olmasının cezasını, Balkan topraklarını kayıp etmekle ödemiş di.
Sıra Türkiye’de! 
İkinci 100 yıl POP projesinin mimarları olan emperyalist ülkelerin amacı bellidir; Bölmek, parçalamak, yöneterek sömürmek için Türkiye’yi kurban seçmiş durumdalar. 
Bu nedenle gözler pür dikkat çok uluslu Türkiye’ye dikilmiş, aç kurtlar gibi pusuya yatmış, her bir fırsatı çıkarları doğrultusunda değerlendirmek suretiyle sabır ve istikrarla, Yugoslavya’da oynadıkları stratejik oyunu Türkiye Cumhuriyeti için ’de sahneye koymuş durumdalar. 
40 yıldan beri bu güne kadar süre gelen, kanlı terör çetelerini destekleyip besleyenlerin arzuları tıpkı Yugoslavya’da yaptıkları gibi bölmek küçük devletçikler yaratarak daha kolay yönetmek ve yönlendirerek sömürmektir.
Ama onlarca devlet ve Dünya’nın en büyük imparatorluğunu kurmuş, kadim devlet geleneğiyle sahip, tecrübeli genç Türkiye Cumhuriyeti’nin yöneticileri canının pahasına da olsa ülkesini Yugoslavya gibi parçalatmayacakları gibi kurtuluş savaşı ve Çanakkale’yi hatırlatmak isterim.
 Bu nedenle; ülke içi kutuplaşma, kamplaşa, ötekileştirme gibi abuk sabuk, çağdışı kavgalar çıkarma yerine, artık iç barışın sağlanması zaruridir. 
Türkiye de kendilerini azınlık sayan bazı etnisite guruplar başta olmak üzere, inançsal, sosyal, kültürel ihtiyaçları demokrasi normunda verilmelidir. Aksi halde bizleri bölmek, parçalamak için pusuda bekleyenler devreye girerek emellerini gerçekleştirmemiş olsalar dahi, bizleri bir birine kırdırmak için gerekeni yapmaktan çekinmeyeceklerdir.
Kayıtsız ve şartsız demokrasi ile idare edilen bir devlet vatandaşının yurttaşlık haklarını vermemezlik yapamaz, yapmamalı.
Yaparsa ne olur?
Tam 40 yıldır ülkemizi parçalamak için devletin ötekileştirdiği, adam yerine koymadığı, yurttaşlık haklarının verilmediği kesimlerden yararlanarak dün yaptığını bugün yaptığı gibi yarın da devam edeceği bilinen bir gerçektir.
Hak, Hukuk ve adalet sadece bir kısım ve ya bir kesim seçilmiş üst kimlikler için işletildiği takdirde dış güçler bu boşluğu doldurup yarayı kanatıncaya kadar kaşımaya devam edecektir.
Ya Allah Bismillah deyip bir yerden başlatmalıyız. Güzelim Türkiye’mi bu kanlı iç savaşından, kardeş kavgasında kurtarmalıyız…   
Türkiye’nin, Yugoslavya olmaması için iç huzurun sağlanması şarttır...

Bu yazı toplam 4106 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim