Bugün 02 Mayıs 2024 Perşembe
  • Antalya25 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2391.91
    %-1.46
  • Dolar
    32.3216
    %-0.58
  • Euro
    34.6843
    %-0.51

Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

Kaybolan doğal doku ve geleceğimiz…

14 Temmuz 2023 Cuma 00:05

 

           

Etkisini giderek artıran sıcak ve bunaltıcı yaz günlerinde üzerinde en fazla yoğunlaşmamız gereken konu yangın riski olmalı…

            Bir taraftan doğal dokuyu korumak, bir taraftan yangın risklerine karşı her an hazır olmak son derece önemli.

            Temmuz, Ağustos ve kısmen Eylül ayları Antalya’da orman yangını riskinin doruğa çıktığı aylar.

Diğer taraftan Antalya’da özellikle son 30 – 35  yıla damgasını vuran hızlı bir betonlaşma yarışı var ki bunu anlamak mümkün değil!

            Bu anlamda Antalya hızla gelişen ve nüfusu artan bir şehir ancak; gelişirken ve değişirken kişi başına düşen yeşil alan miktarı ciddi biçimde azaldı.

            Tam da bu noktada doğayı; sadece sıcak yaz günlerinde akıllara getirmek, ağacın gölgesinden yararlanırken doğal dokunun ne denli önemli olduğunu anlayabilmek; geçici bir Yaz yağmuru gibi gelip geçici bir saygı ve sevgiyi ifade eder…

                        Olaya Antalya penceresinden bakarsak; Antalya ilk etapta yeşil dokunun yoğunlukta olduğu bir şehir izlenimi verebilir.

            Ancak… Şehir merkezinde hızla yok olan doğal dokunun, birer birer azalan tarım alanlarının yarattığı kaygıyı ve endişeyi görmemek olanaksız!

                        Yeşil doku tahrip edilirken insanların endişesi yarınlara dair…

            İnsanlar neden bir ağaç kesildi diye feryat eder?

            Neden yeşil dokunun yok oluşunu gözyaşlarıyla izler?

            Sonra da en doğal tepkisini ortaya koyar?

            Çünkü yeşil doku; yaşam demek…

            Yeşil doku; her geçen gün yaşanmaz hale gelen yaşam maratonumuzda sığınacağımız bir liman…

            Bu limanı elbirliğiyle yerle bir edersek; huzur bulacağımız bir yer kalmayacak…

            Bu yüzden HES karşıtı eylemleri, yeşil doku tahribatına karşı çıkan çevre gönüllülerini, dağların tahrip edilmesine tepki koyan köylüleri çok iyi anlıyorum.

            Onlar bu güzelliklerin farkında…

            Çünkü birebir yaşıyorlar…

            Yazımın başında da belirttiğim üzere, iklim değişikliği ve küresel ekolojik dengenin bozulması bilinmeli ki herkesin, hepimizin sorunu…

            Kişi başına düşen yeşil alan miktarı; bana göre gelişmişliğin en önemli kriterlerinden birisi.

            Bu ayrıntıyı ve gerçeği göz ardı etmeden çevreci projelere yönelmeliyiz.

            Çok geç olmadan…

 

Bu yazı toplam 428 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim