Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

Günümüzün en belirgin olumsuzlukları kent planlamasında ‘’fazlasıyla’’ görüyoruz…

Ne kadar yanlış uygulama, ne kadar olumsuz tablo varsa, Dünya kenti dediğimiz Antalya’da maalesef var.

En büyük eksiklik ise, kent planlamasındaki öngörüsüzlük.

Örneğin 100. Yıl’a aracınızla gideceksiniz; toplu ulaşım anlamında çok fazla güzergah seçeneğiniz yok!

Aynı şekilde Burhanettin Onat Caddesi’ne gideceksiniz aynı sorun burada da karşınıza çıkıyor.

Kent planlamasında geleceğe dönük alınamayan ya da alınmayan kararların sendromunu yaşıyoruz.

Yerel belediyecilik anlamında mega tarzı projeler ise yok denecek kadar az.

Büyükşehir ve ilçe belediyelerin icraatları yetersiz.

Aynı şekilde Antalya nüfusu artık 3 milyona yaklaşan bir şehir. Durum böyle olunca araç sayısı da çoğalırken beraberinde yeni sorunlar geliyor.

Örneğin; bisiklet kullanacak bir alan kalmadı.

Şehrin büyük bölümünde bırakın bisiklet kullanmayı, yayalar için yürüyecek alan bile kalmadı diyebilirim.

Çağdaş şehirleşme modelinde mutlaka bisiklet yolları ayrılmıştır. Bu şehirde mevcut yolların dar oluşu ve trafiğin zaman zaman akması nedeniyle bisiklet güzergahlarının açılmasını yanlış bulanlar olabilir. Yanlışın neresinden dönülürse kazançtır. Antalya gibi turizmin gözbebeği bir kentte ne toplu ulaşım, ne de bisiklet kullanımı teşvik edilmiyor.

Trafik tamamen özel araçların yoğunluğuna bırakılmış durumda.

Çünkü; bisiklet kullanımını teşvik edici, yaya geçişlerini kolaylaştırıcı bir sistem oluşturulmadı.

Artık zaman yitirilmeden bisiklet kullanmayı seven vatandaşlar için yeni alanlar yapılmalı.

Bunların yanı sıra yayaların rahatlıkla gidip gelebileceği kaldırımlar da yapılmalı.

Ve mevcut kaldırımlar da araçların işgalinden kurtarılmalı.

Hem de bir an önce