Bugün 02 Mayıs 2024 Perşembe
  • Antalya23 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2391.91
    %-1.46
  • Dolar
    32.3216
    %-0.58
  • Euro
    34.6843
    %-0.51

Binali Efe / KONUK YAZAR

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Binali Efe / KONUK YAZAR

Seçime Beş Kala…

16 Mart 2019 Cumartesi 07:47

Bilmem, dikkat ettiniz mi?
Seçim süresince siyasiler, resmi ve gayri resmi din kuruluşlarını, din kuruluşları da dolaylı yollardan siyasileri kullanmaları moda haline geldi. 
Resmi kurum ve kuruluşlar dışında kalan dindar ve ya dini kullanan dinci cemiyetlerde insafsızca devletin içine sızmaya çalışırlar. 
Cami, ezan, Mezhep, dergâh, tekke, cemaat gibi dinsel ve inançsal kurum ve kuruluşlar siyasiler tarafından en çok kullanıldığı zaman genellikle seçime beş kala…
Dini kuruluşlar 
Bir de olmazsa olmaz (ırkçılık) milliyetçilik… 
Nedeni mi?
İnsanların, girilmez ve bilinmez duygularını etkilemek.
 Toplumu kendi çıkarları için yönlendirmek…
  Ortadoğu’da yaşayan Müslüman, milletlerden oluşan devletler “kısmen Türkiye dâhil” halen din ve milliyetçilik etkisinden kurtulmuş değiller. Ortaçağ mantığıyla din ve milliyetçilikten medet ummaları en büyük çıkmazlarıdır. 
 Bu nedenledir ki; yeryüzünde 60 ‘ın üzerinde var olan Müslüman devletinin geneli köktendinci veya ırkçı milliyetçilikten vaz geçmeleri pek mümkün görünmüyor!  
Müslüman coğrafyasında din, milliyetçilik ve mezhep kavgalarını devam etmesi hiç şüphesiz ki, içte iktidar olmak isteyenler, dışta da Müslümanların yeraltı ve yer üstü zenginliklerinden faydalanmak isteyen emperyalist ülkelerdir.
Birinci neden;
Müslümanların geri kalması ABD ve AB’nin son derece işine gelmektedir.
Şöyle ki; sanayileşmiş ülkeler kendi halklarının refahını daha da yüksek tuta bilmeleri için ürettiklerini, üretmekten aciz sadece tüketici olan Müslümanlara satmakla mümkündür!
Ayrıca, Müslüman devletleri kendi içlerinde ırksal veya dinsel kavgalarla bir birlerine öldürtmek için gerekli ortamı sağlamak da hayli tecrübeli olan emperyalistler için gayet basit ve kolay bir iştir. Zira “ Akıllılar her zaman cahilleri yönettir.” 
İkinci ve en önemli neden; 
Ülkelerini yöneten veya yönetmek isteyen yerli siyasetçilerin iktidardaki koltuklarını sağlamlaştırmak için önce güçlü devletlerin isteklerine boyun eğmedikçe iktidara gelemezler.
Örnek mi?
İran’da, Şah Ali Rıza Pehlevi.
Irak’ta, Saddam  Hüseyin gibileri.
Daha çok örnekleri var ama konumuz bu değil!
 Tesadüfen veya halkın istekleri doğrultusun da iktidara gelenler halen iş başında iseler bilin ki, emperyalistlere boyun eğip onların sözünden çıkmayanlardır.

Tıpkı geçenlerde ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye’ye kesin uyarısı olan Tiwitteri gibi; Ne demişti Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a: “Suriye’ de Kürtlere saldırırsanız, ekonominizi mahvederiz”. Bence yukarıda açıklamış olduğum mevzu tam da Trump’dan gelen mesaja güzel bir örnek teşkil etmektedir.
Sizce, CHP neden 70 küsur yıldır iktidara gelemiyor? Cevabı yukarıda!!!
Ortadoğu’da bulunan 19 ülkenin tamamına yakını, dinden, Mezhepten, ırkçılıktan ve kandan beslenen birer cani gibidirler. 
Mesela, yaşları 60-70 civarında olanlar, okuyan, yazan, düşünen ve araştıranların tamamına yakını çok iyi bilir ki, Türkiye Cumhuriyeti 1946 yılından itibaren her hangi bir partinin iktidara gelmesinin birinci şartı din, mezhep, Kuran, ezan ve ırkçılığı kullanmaktan geçtiğini bugün bile anlayabiliyoruz..
Birçok kere seçim öncesi,  “Aleviler, Cami bombalayacaklar ”dediler. Ama bombalanmadı… 
Aleviler “Ezanı Muhammed’e karşı direnecekler” dendi. Ama hiçbir zaman böyle bir şey olmadı… 
Örnekleri çoğaltabiliriz…
Sünniler tarafından “Alevilerin evlerine baskın yapılacak” dendi ama en azından yakın zaman içinde öyle bir şey olmadı…
Sanıyorum  Aleviler gibi Sünniler  de akıllanmış olmalı ki, artık bu tür yalanlara kimseler inanmıyor. 
Ama bazı bağnaz ve dindar görünen dinci ve kinciler halen gaza gele biliyorsa da kamuoyunda kıymeti harbiyesi olmuyor.
Dincilik ve mezhepçilik artık eskilerde olduğu kadar önemsenmediğini gören siyasetçiler çareyi Irkçılıkta aramaya devam ediyorlar!
Bu nedenledir ki; Türk ve Kürt düşmanlığını kaşıyarak kanatmak, ırkçılığı hortlatmak ve beka sorunuymuş gibi milleti kaygı ve endişeye sürükleyerek kendi partilerine oy devşirmek içindir.
8 Mart Dünya Emekçi Kadılar günü seçim kazanmak için uydurulan ”ezan ıslıklandı yalanı” Kaosa dönüşmeden önlendi…
Çekilen video görüntüleri iyice kontrol edildiğinde kimsenin ezana saygısızlık yapmadığı, yuhalamaların sebebi tam o sırada müdahaleye hazırlanan polise yönelik olduğu anlaşılıyor. 
Meseleyi gündeme taşıyanlar “yanlış anlamışız ” yuhalanan ezan değilmiş “ diyorlarmış.  
Ayrıca, sosyal medya üzerinden birileri tarafında yayınlanmış olan habere göre şöyle olduğunu iddia ediyor.
İstanbul için ezan saatleri:
Yatsı ezanı; 20,30…
Şimdi sıkı durun; Kadınların, polisleri ıslıkla protesto ettiği, olayın video ’ya çekildiği saat; 22,00…
Yatsı ezanı 20, 30 da okunması gerekirken İddiaya göre yanlışlıkla saat 22,00 de okunmuş olmasından kaynaklanan yanlış anlaşma söz konusuymuş!
Eğer iddia edildiği gibi gerçekse, kadınlar ezanı değil, ezanı okuyan ve ya okutturan kadınları provoke etmiş sayılmaz mı?. 
Örneğin benim bir zati şahit olduğum bir meseleyi anlatmak isterim…
16 Şubat 2019 cumartesi günü takriben saat 14,00 sularında Saklı Kent Kayak merkezine torunlarım Eda ve Seda ile kayak kayarken, beklenmedik bir anda, sanıyorum Antalya İmam  Hatip okullarından getirilen kalabalık  öğrenci gurubu, herkesin görebileceği bir yerden İstiklal Marşı sonrası ilahiler okumaları bizim gibi kaymak veya eğlenmek için gelenleri şaşırttı… 
30 yıldır Saklıkent kayak merkezinde aralıksız her kış kaymaya giderim. İlk defa böyle bir durumla karılaşmış olmam, “bu kadar da olmaz” dedirtti!
Hani derler “ Düğün değil bayram değil eniştem beni niye öptü “ya ne alaka kayak merkezinde dini ilahiler okutmak?
Din adına, cami ve ya medreselerde ilahiler, okul veya bayram kutlamalı gibi özel günlerde okunmalıdır. Ama Saklıkent’e ne alaka !!! 
Saklıkent kayak merkezinde ilahiler okutmak dinimizce ne kadar doğrudur?
İddia doğruysa şayet, henüz inşaatı bitmeyen bir camiden vakitsiz ezan okutularak dinimizi provoke etmek de ne demektir? 
Allah aşkına bir bilen bana anlatsın? 
Millet açlık ve sefalet içinde cebelleşirken?
Dinimiz seçime beş kala neden kullanılıyor?
Diyanet Başkanlığı dinimizi neden siyasete alet edenlere karşı yaptırım uygulamaz oldu? Veya gereken tedbirler alınıyor da biz mi duymuyoruz…

Bu yazı toplam 2032 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim