Bugün 06 Mayıs 2024 Pazartesi
  • Antalya14 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2398.482
    %0.35
  • Dolar
    32.2398
    %-0.23
  • Euro
    34.6949
    %-0.22
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Deprem master planı biran önce tamamlanmalı”
11 Mart 2024 Pazartesi 16:13

“Deprem master planı biran önce tamamlanmalı”

Önceki gün Demre ilçesinin yaklaşık 19 kilometre açıklarında meydana gelen 4.7 büyüklüğündeki depreme dikkat çekerek, afetlere karşı dirençli kentler inşa etmek zorunda olduğumuzu vurgulayan JMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, deprem master planının

Önceki gün Demre ilçesinin yaklaşık 19 kilometre açıklarında meydana gelen 4.7 büyüklüğündeki depreme dikkat çekerek, afetlere karşı dirençli kentler inşa etmek zorunda olduğumuzu vurgulayan JMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, deprem master planının bir an önce tamamlanması gerektiğini kaydetti.

 

Pazar günü akşam saat 16.55’te Demre ilçesinin yaklaşık 19 kilometre açıklarında, 35 kilometre derinlikte, 4.7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Bu deprem, Antalya’nın depreme karşı ne kadar hazırlıklı olduğu sorusunu akıllara getirirken, işin uzmanları hazırlıkların biran önce tamamlanması gerektiğine dikkat çekti. Depremlerin geçmişte olduğunu, gelecekte de yaşanmaya devam edeceğini belirten JMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, afetlere karşı dirençli şehirler inşa etmenin önemli olduğunu vurgulayarak, deprem master planının da biran önce tamamlanması gerektiğini kaydetti.

 

“GEÇMİŞTE YAŞANDI, GELECEKTE DE YAŞANACAK”

Günümüzde yaşanan jeolojik olayların, geçmişte de yaşandığını ve gelecekte de yaşanmaya devam edeceğini belirten Karancı, antik kentlerde depremlerin izlerine rastlanabildiğine dikkat çekti. Demre’deki antik kentlerin de geçmişteki depremlerde tahrip olduğuna işaret eden Karancı, “Demre’nin önemli bir özelliği, yüzyıllarca Likya’nın en büyük kenti olan Myra’nın depremlerle tahrip olmuş yıkıntılarının üzerinde kurulmuş bulunmasıdır. Bu kentlerin yıkılması ve tahrip olmasının başlıca sebebi bölgenin aktif tektoniği ve depremselliğidir. Diğer yandan, yakın çevresindeki Kekova bölgesindeki kaya mezarlıkları ve bina kalıntılarının önemli bir kısmının geçmiş dönemlerde deniz içerisine batmış olması da bölgedeki diri tektonik hareketliliğin önemli bir göstergesidir” dedi.

 

“BU GERÇEKLE YAŞAMAYI SÜRDÜRMEK ZORUNDAYIZ”

Bölgeyi etkileyen ve depremlere neden olan yakın çevredeki en önemli tektonik yapının, Akdeniz’de Kıbrıs adasının güneyinden geçen ve batıya doğru uzanan Hellenik-Kıbrıs tektonik yayı olduğunun altını çizen Karancı, şunları ifade etti:

“Bu yay boyunca Afrika plakası, Anadolu Levhasının altına dalmaktadır. Diğer yandan Fethiye Burdur Fay Zonu’nda meydana gelen büyük depremler, bu bölgeyi de etkilemiş ve önemli hasarlara neden olmuştur. Bölgede yer alan Kekova ve Kale faylarının da bölgenin tektonik hareketliliğinde önemli rolü vardır. Bölgedeki fayları, tarihsel ve aletsel dönem kayıtlarında bölgenin depremselliğini incelediğimizde bize acil önlemler almamız gerektiği söylendiği çok açıktır. Gerekli önlem ve tedbirler alınmadan güvendeyiz diyemeyiz. İnsanlık tarihi bu doğa olayları ile yaşayagelmiş ve bunları önleyemeyeceğini öğrenmiştir. Bizler de bu gerçekle yaşamayı sürdürmek zorundayız.”

mustafa-karanci-jmo-antl-sb-bsk-2024-2.jpg

“YÜKSEK KATLI KONUT VE BENZERİ YAPILARA İZİN VERİLMEMELİ”

Demre, Kumluca ve Finike ovasında yeraltı su seviyesinin yüksek olduğu alüvyon zeminlerin jeolojik özellikleri değerlendirildiğinde, deprem esnasında sıvılaşma ve oturmaya bağlı deformasyonların oluşması bakımından büyük bir potansiyele sahip olduklarının görüldüğünü belirten Karancı, “Bu oturma ve yer değiştirmeler, alüvyon zeminlerin üzerinde yer alan mühendislik yapılarının deprem sırasındaki performansını özellikle etkilemekte ve bu yapılar üzerinde ek yüklerin oluşması ile hasarlara, yıkımlara, can kayıplarına sebep olmaktadır. Deprem dalgaları nispeten yumuşak ve tabakalı zeminler içinden geçerken, daha düşük hızda hareket eder ve etkisini büyütürler. Dolayısı ile tarımsal alanların, alüvyon zeminlerin yapılaşmaya açılması sınırlandırılmalı, yüksek katlı konut ve benzeri yapılar için yapı izni verilmemeli” uyarısında bulundu.

 

“AFETLERE KARŞI DİRENÇLİ KENTLER İNŞA ETMEK ZORUNDAYIZ”

Depremin bir afet olmadığının altını çizen Karancı, “Afetlerin, toplumun baş etme kapasitesinin yeterli olmadığı, doğa, teknoloji veya insan kaynaklı olaylar olduğu unutulmamalıdır. ‘Asrın Felaketi’ anlayışı yerine, afetlerle baş edebilme yeteneğinin ve kapasitesinin geliştirilmesi yani güvenli ve dirençli kentleşme önceliğimiz olmalıdır. Afetlere karşı dirençli kentler inşa etmek zorundayız. Bunun içinde jeolojik etüt ve mikro bölgeleme çalışmaları yapılmalı, deprem master planı biran önce tamamlanmalıdır” ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)

Bu haber toplam 729 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim