Hayvan severler tepkili

Hayvan severler sokak hayvanlarına karşı artan şiddet olaylarına ve hayvanların toplatılmasına tepki gösterdi. Hayvan bakımevlerindeki olumsuz olaylara da değinen hayvan severler adına konuşan Doğa ve Hayvan Hakları Savunucusu Aktivist Mert Güçlü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bütün siyasilere seslenerek, “Hayvanları toplamak çözüm değil. Hayvan sayısında patlama yaşatacaktır. Tek çözüm kısırlaştırma seferberliği” dedi.

Antalya’daki hayvan severler Attalos Meydanı’nda bir araya geldi. Sokak hayvanlarına karşı artan şiddete ve usulsüz toplamalara tepki gösteren hayvan severler, “Sokakları değil; içinizde büyüyen kötülüğü temizleyin. Sokak hayvanları sahipsiz değil” yazılı pankart açtı. Bazı hayvan severler alana yanlarında kedileri ve köpekleriyle gelirken, “Bir hayvanı sevmek ile başlayacak her şey, 5199 kırmızı çizgimizdir, 5199 sayılı kanun m. 6’ya dokunma! Kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat! Yasayı uygula! insanlık öldü hayvanları yaşatalım, ey insan dünya seninmiş gibi davranmaktan vazgeç! Yaşamak güzeldir yaşatmak daha güzel, kalbinde merhamet olmayana cennet yok, hayvanı yok sayana oy moy yok, sokağıma dokunma, barınaklarda açlık var ölüm var, barınaklar ölüm kamplarıdır, barınaklarda hayvan severler çalışsın” yazılı dövizlerle dikkat çekti. Hayvan severler, “Sokak hayvanları sahipsiz değildir, kısırlaştır aşılat yerinde yaşat, sokak hayvanları sahipsiz değildir, toplama kamplarına hayır” şeklinde slogan attı. Son zamanlarda yaşanan toplatma kararlarına ve barınak katliamlarına karşı bir araya geldiklerini söyleyen Doğa ve Hayvan Hakları Savunucusu Aktivist Mert Güçlü, “Barınaklar ölüm kampıdır. Bu hepimiz tarafından bilinmekte. Bu konuyla alakalı tüm kurumların, kuruluşların etkili şekilde çalışması gerekmekte” dedi. Akdeniz Hayvan Severler Derneği Başkanı Berrin Özkan ise, sokak hayvanları sorununun akıl, vicdan ve bilim ışığında gerçek tedbirlerle çözülmesini talep ettiklerini dile getirdi.

“KANUN HÜKMÜ UYGULANMIYOR” İDDİASI

Bazı belediyelerin 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun kısırlaştırma ve bakımevi kurma hükmünü uygulamadığını ileri süren Özkan, “Biz hayvan hakları savunucuları, 19 yıldır sahipsiz hayvan nüfusunun kontrol altına alınması için tek çözüm olan kısırlaştırmanın, her belediyenin kendi sınırları içerisinde kısırlaştırma üniteleri kurarak yapılması için başta belediyeler olmak üzere resmi kurumlara sözlü ve yazılı olarak sayısız erişimler sağlayarak taleplerimizi ilettik. 2004 yılına kadar sokak kedisi ve köpeklerini belediyelerin zehirleyerek veya vurarak öldürmeleri soruna çözüm getirmediği, hayvanların üremesini kontrol altına almayı sağlamadığı için bakımevi kurma ve kısırlaştırma hükmü getiren 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu çıktı. Fakat bazı belediyeler bu kanunun kısırlaştırma ve bakımevi kurma hükmünü uygulamadı” dedi.

“YAŞAM ALANLI DEVASA BAKIMEVLERİ, HAYVAN SAYISININ KATLANARAK ARTMASINA SEBEP OLDU”

1389 belediyenin 1200’e yakınında bakımevi ve kısırlaştırma olmadığını belirten Özkan, “Belediyelerin kendi sınırları dışına hayvanları çıkarmalarına yasa imkan verdiği için çözüm olarak sunulan yaşam alanlı devasa bakımevleri, sokak hayvanları sayısının katlayarak artmasına sebep olmuştur. Samsun, Trabzon, Denizli, Gaziantep, Beykoz, Konya, Sivas, Erzincan, Balıkesir, Kocaeli, Ankara, İstanbul gibi şehirlerde devasa yaşam alanlı bakımevlerinin kurulması buralarda sokak hayvanı sayısının daha da artmasına sebep olmuştur. Oysa buralarda her ilçenin kendi kısırlaştırma ünitelerini, merkezlerini kurması sağlanmış olsaydı üreme kontrol altına alınabilirdi” şeklinde konuştu.

“ÜRETİMİ ENGELLEMEK YERİNE TOPLAMA, ZULÜM ÇÖZÜMLERİNE KARŞIYIZ”

Yaşam alanlı devasa bakımevlerinin hayvanlara zulüm merkezi olarak kullanıldığını iddia eden Özkan, bazı belediyelerin yaşam alanlı bakımevlerinde yaşanan olumsuzlukları hatırlattı. Belediyelerin kısırlaştırma yapmamasının yanında sokak hayvanları sayısının artmasının sebeplerinden birisinin de kaçak hayvan üretim çiftlikleri olduğunu ileri süren Özkan, “Kaçak ve yasak ithalat ile yurda sürekli köpek sokulması da sahipsiz hayvan sayısının artmasının sebeplerinden birisi. Merdiven altı üretim ve internette satış hâlâ devam ediyor. Üretimi engellemek yerine hayvanlara toplama, zulüm çözümlerinin gündeme getirilmesini şiddetle kınıyoruz ve karşıyız” ifadelerini kullandı.

TALEPLERİNİ DİLE GETİRDİ: “YAŞAM ALANLI BAKIMEVLERİNE KARŞIYIZ, KISIRLAŞTIRMA SEFERBERLİĞİ BAŞLATILMALI”

Hayvan severler olarak taleplerini 5 başlık altında dile getiren Özkan, şunları söyledi:

“Büyük yaşam alanlı devasa bakımevleri, hem hayvanlara zulüm, ölüm merkezi olmakta hem de hayvan sayısının patlayarak artmasına ortam hazırladığı için yaşam alanlı bakımevlerine ve yenilerinin kurulmasına karşıyız. Bütün belediyelerin büyüklüklerine göre kendi sınırları içerisinde olmak kaydıyla kısırlaştırma üniteleri ve büyüklüklerine göre kısırlaştırma için bakımevlerini kurmaları sağlanmalı. Etik ve tıbbi koşullarda kısırlaştırma seferberliğine başlanmalı. Kısırlaştırılan hayvanlar bulundukları yerlerde yaşamına devam etmeli, 6’ıncı madde uygulanmalı. Kanunu uygulamayan, kısırlaştırma yapmayan, bakımevi kurmayan, bakımevi olup da hayvanlara zulüm eden belediyelere idari yaptırım getirilmesini, belediyelerin bu konudaki çalışmalarının şeffaf bir şekilde gözlemlenebileceği bir sistem kurulmasını istiyoruz. Gerek üretim çiftlikleri yasal veya kaçak olanlar, gerekse merdiven altı üretim ve internet ortamında üretimler etkili şekilde denetlenmeli ve üretim engellenmeli. İthalat bir süreliğine tamamen durdurulmalı, kaçak ithalat ağır cezalarla engellenmeli. Sorunun akıl, vicdan ve bilim ışığında gerçek tedbirlerle çözülmesini talep ediyoruz. Her yıl 5 binden fazla insanın cinayete kurban gittiği, yüz binlerce kişinin yaralandığı bir ortamda masum köpeklerin varlığının sokakları güvensiz yaptığını iddia etmek akıl ve vicdan dışıdır.”

“6. MADDE KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR”

“Hayvanlarla ilgili yaşanan sorunların bütün kaynağı 5199 Sayılı Kanun’un yükümlülük verdiği halde kısırlaştırma yapmayan belediyelerdir” diyen Doğa ve Hayvan Hakları Savunucusu Aktivist Mert Güçlü ise, “Kanun’un 6. maddesi biz hayvan severlerin kırmızı çizgisidir. 6’ıncı madde müşahade yerlerinde rehabilite edilen, kısırlaştırılan ve aşılanan hayvanların kayıt altına alındıktan sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmalarını esas kılmıştır. Bu madde ile birlikte sokak hayvanlarının doğal yaşam alanı olan sokaklarda yaşaması belirlenmiştir” diye konuştu.

“ARTMALARININ SEBEBİ KISIRLAŞTIRMA YAPMAYAN BELEDİYELERDİR”

“Son zamanlarda bazı valilikler tarafından sokak hayvanlarının toplatılması ile ilgili endişe verici açıklamalar yapılmakta. Sokaklarda yaşayan canların artmasının tek sebebi kısırlaştırma yapmayan belediyelerdir” diyen Güçlü, konuşmasına şöyle devam etti:

“Ülkemizde sayıları 1389’u bulan belediyenin yalnızca 200’ünde bakımevi rehabilitasyon merkezi bulunmakta. Bunların çoğunda veteriner hekim ve kısırlaştırma yoktur. Buralarda kontrolsüz üreme artarak devam etmekte. Hayvanları koruma kanunu kapsamında nüfusu 75 binin üzerinde olan tüm belediyelere bakımevleri kurma zorunluluğu getirilmesine rağmen pek çok belediye bakımevleri inşası konusunda bir çalışma başlatmamıştır. Hayvanlar Allah'ın dilsiz kullardır. Onları korumak hepimizin görevidir. Hem dinimizce emredilmiştir hem de ülkemizin anayasaları ile korunmaktadırlar. Bu konuda tavrımız çok net. Oy hakkı söz hakkı yok diye bu canlarımızı hor görenler; unutmayın ki hayvan hakkını yok sayana oy yok.”

“103 BİN SONUÇ ÇIKIYOR”

“Ülke genelinde bakımevlerinde hayvanlar açlıktan, hastalıktan ve bakımsızlıktan ölmekte” iddiasında bulunan Güçlü, çeşitli barınaklardan örnekler verdi. Güçlü, “Tüm illerdeki barınakların ne durumda olduğunu çok iyi biliyoruz. Arama motorlarına barınak rezaleti yazıldığında tam 103 bin sonuç çıkmakta” dedi.

“TEK ÇÖZÜM KISIRLAŞTIRMA”

Sokak hayvanlarını toplamanın bir çözüm olmadığını vurgulayan Güçlü, “Sokak hayvanlarının yeri sokaklardır. Tek çözüm tedavi, kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat mantığı olmalı. Sokak hayvanlarını toplamak bir çözüm olsaydı geçmiş tarihimizin de kara lekesi olan binlerce köpeğin toplatılıp atıldığı hayırsız ada çözüm olurdu. Sokaklarda yaşayan canların popülasyonunu kontrol altına almanın tek çözümü kısırlaştırmadır” diye konuştu.

“3 MİLYAR LİRALIK ÖDENEK NEREYE KULLANILDI?”

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2023 yılı için sokak hayvanlarının kısırlaştırılması için 3 Milyar liralık bir bütçe ayırdığını hatırlatan Güçlü, “3 milyar liralık bütçe ile en az 1 milyon 500 bin hayvanımız kısırlaştırılıp doğal ortamlarına salınarak popülasyon normale döndürülebilirdi. Peki buradan ilgili kurumlara soruyorum; sokaklarda yaşayan canların kısırlaştırılması için ayrılan 3 milyar liralık ödenek nereye kullanıldı? 2023 yılının son çeyreğine girdiğimiz şu dönemde kaç köpek kısırlaştırıldı?” diye sordu.

“AV SPOR DEĞİL CİNAYETTİR”

Son zamanlarda özellikle sokaklarda yaşayan canlar ile ilgili  topluma korku, panik ve nefret söylemleri ile algı çalışması yapan grupların insan hakları ile en ufak bir ilgisi olmadığını söyleyen Güçlü, şunları dile getirdi:

“Hayvanları zehirlemeye, marjinal fikirler ve formüller üreterek hayvanları katletmeye yönelik çalışmalar yaptıkları aşikardır. Güvenli bir yaşam, toplumdaki kesimleri birbirine karşı düşmanlaştırarak bu tarz nefret ve kutuplaşma iklimini besleyerek yaratılmaz. Toplumda her geçen gün artan hayvanlara şiddet olaylarına hepimiz şahit oluyoruz. Sakarya Sapanca'da 4 bacağı ve kuyruğu kesilen yavru köpeği hepimiz biliyoruz. Çanakkale'de yaşanan yangından kaçmaya çalışan yabani hayvanların avcılar tarafından vurulduğunu biliyoruz. Av spor değil cinayettir ve yasaklanmalıdır. Kaçak üretim ve hayvan satışı kesinlikle yasaklanmalıdır. Hayvan deneyleri ve hayvanat bahçeleri toplumun kanayan yarasıdır. Acil çözümler üretilmeli.”

CUMHURBAŞKANI VE SİYASİLERE SESLENDİ

Konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bütün siyasilere seslenen Güçlü, “Hayvanları toplamak çözüm değil. Hayvan sayısında patlama yaşatacaktır. Tek çözüm kısırlaştırma seferberliğidir” ifadelerini kullandı. Hayvan severler açıklamanın ardından olaysız şekilde alandan ayrıldı. HABER: YUSUF KATRAĞ