Bugün 27 Nisan 2024 Cumartesi
  • Antalya20 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2440.177
    %0.51
  • Dolar
    32.4575
    %-0.23
  • Euro
    34.7559
    %-0.63
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
"İktidar, 16 Nisan'ı iyi anlamalı"
20 Haziran 2017 Salı 22:41

"İktidar, 16 Nisan'ı iyi anlamalı"

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal; Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı adalet yürüyüşünü değerlendirdi.

Yürüyüş organizasyonu konusunda Kılıçdaroğlu ile görüşmediğini söyleyen Baykal; "Sakın geri dönmesinler. Benim gibi yürüyüşe katılmayan binlercesi var. Umarım hükümet bizi de yürümeye zorlamaz" ifadelerini kullandı.

TOPLUMSAL SARSINTILAR YAŞANIYOR

Antalya Gazeteciler Cemiyeti'nde Adalet Yürüyüşü hakkında çok çarpıcı açıklamalarda bulunan  CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal; hükümete yönelik uyarılarda bulunmayı da ihmal etmedi.  Baykal'ın konuşması, ulusal ajan ve televizyon kanallarından da canlı yayınlandı. Türkiye'nin bir süreden beri çok ciddi siyasal ve hukuki krizlerle karşı karşıya olduğu uyarında bulunan Baykal, darbe girişiminin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen, hukukun ülkede tam olarak tesis edilmediğini söyledi. "Darbe süreciyle geçen süreç ve aradan 2 yıl civarındaki süreye rağmen normal bir siyasal hayata dönüştürülebilmiş değil. Türkiye birbiri ardından giderek yoğunluğu artan sıkıntılarla karşı karşıya. Elbette bunun şaşırtıcı olmaması doğaldır.  Bir darbe girişimi yaşamıştır Türkiye, geldiğimiz nokta bir durum değerlendirmesini zorunlu kılıyor.  Sadece idari kararlarla tutuklanan ve işine son verilen insan sayısı 200 binin üzerindedir. idari kararlarla düzinelerce şirket ve işletme kayyuma devredilmiştir.  Darbe girişiminin ikinci yılında hukuk hala devreye girebilmiş değildir. Yaşanan sorunlar, siyasi takdir ve idari kararlarla yönetilmektedir"  diyen Baykal,  ülkede çok ciddi toplumsal sarsıntıların yaşandığına dikkat çekti.

"FETÖ DAVASI SULANDIRILDI"

Sözcü ve Cumhuriyet Gazetesi'nin FETÖ ile bağlantılı olduğu iddialarını inandırıcı bulmayan Baykal; yargının siyasallaştığını dile getirdi.  FETÖ davalarının günümüzde inandırıcılığını yitirdiğini ve sulandırıldığını ileri süren Baykal; "Sözcü Gazetesi ve Cumhuriyet Gazetesi, hiç de inandırıcı olmayan iddialarla bu tartışmaların içine çekilmek istenmiştir. Bu tablo, FETO ile mücadele iddiasını inandırıcılıktan uzaklaştırmış, sulandırmış ve ciddiyetini kaybetmesine yol açmıştır.  Darbe girişiminin sorumluları, çeşitli bağlantıları zaman zaman kamuoyunun önüne sunulmakta fakat bir türlü siyasi bağlantısı inandırıcı biçimde ortaya koyulmuş değildir.  Bu kararsızlık ve tereddüt ortamı, yargının güven verici olmayan şekilde devreye girdiğine tanık oluyoruz. Bir biri ardına tutuklamalar, şaşırtıcı tahliye kararları, yargıdaki tereddüt atmosferinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır" diye konuştu.

DOKUNULMAZLIKLAR DÜZENLENMELİ

Türkiye'de dokunulmazlıklarla ilgili yeni bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu da söyleyen Baykal, yargının bir an önce bağımsız bir şekilde, devreye girmesi gerektiğini ifade etti. "Umut ediyorum Milletvekili dokunulmazlığının önemli ve ciddi bir siyasal güvence niteliğini koruması gerektiği konusu hem muhalefet hem iktidar partisinin yaşananların ışığında yeniden değerlendirilmesi gereken konu haline gelmiştir. Bütün bunlar bizi Türkiye'nin çok ciddi adalet krizi ile karşı karşıya olduğu bir noktaya sürüklemiştir. Türkiye bunu tartışıyor, dünya bunu tartışıyor.  İdari kararlarla suçlanan insanların bir başvuru ve çözüm mekanizması hala işletilebilmiş değildir.  Yargının bir an önce devreye girmesi lazım. Türkiye'de adaletin siyasallaştığı, kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçektir. Adalet siyasallaştığı için Türkiye'de adalet krizi bu kadar açık bir şekilde ortaya çıkmıştır"  diyen Baykal, Türkiye'de adaletin siyasallaştığını söyledi. 

 YÜRÜYÜŞLER DEMOKRATİK BİR HAK

CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasından sonra başlayan adalet yürüyüşlerini değerlendiren Baykal, yürüyüşlerin demokratik bir hak olduğunu söyledi. Adalet yürüyüşlerine karşı geliştirilmek istenenin yanlış olduğuna dikkat çeken Baykal; "Bu tablo karşısında CHP'nin bu adalet krizini toplumun anlamasına ve kavramasına ve bu konuda toplumsal bir duyarlılığın geliştirilmesine katkı yapmak amacıyla Sn. Genel Başkan'ın adalet yürüyüşü tablosu ile karşı karşıyayız. Bu demokratik bir hak kullanımı niteliğinde bir uygulamadır. Protesto hakkı, gösteri ve toplantı yürüyüşlerinin olanaklarını kullanarak insanların sorunlar karşısında tepki göstermesi çok doğal bir yaklaşımdır. Yaşadığımız adalet krizinin ciddiyetini herkese iktidara ve toplumun değişik kesimlerine anlatma ihtiyacı temel bir konudur.  Böyle bir yürüyüş başarılı bir şekilde gerçekleşmiştir ama şu aşamada bir tartışmanın başlatılmak istendiğine tanık oluyoruz. Sokakta adalet aranır mı şeklinde tepki ortaya çıkarılmak isteniyor. Sokakta adalet aranır mı aranmaz mı diye tartışmanın bir anlamı yoktur.  Sokakta yargılama yapılmaz.  Adalet talebi her yerde, toplumun her alanında dile getirilir. Eğer sokakta adalet talebi böylesine yaygın bir şekilde dile getiriliyorsa, bu olması gereken yerde adaletin bulunmadığının herkes farkında olduğu içindir. İnsanlar adaleti o muhteşem yargı sarayları içerisinde bulabilmiş olsalardı, böyle yürüyüşlere ihtiyaç olmazdı" diye konuştu. 

 

"İKTİDAR 16 NİSAN'IN MESAJINI İYİ ANLAMALI"

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Lideri Devlet Bahçeli ve hükümetin yürüyüş aleyhine yaptığı sözlere atıfta bulunan Baykal; "16 Nisan'da referandum yapıldı. Referandum, milli iradenin hangi konumda olduğunu bize gösterdi. Toplumun bu konuda iki ayrı anlayış içerisinde ve denk bir siyasi ağırlıkta ortaya çıktığına tanık olduk. Bu tablonun iyi değerlendirilmesi lazım. Türkiye'deki bu siyasi tabloyu yönetenlerin, 16 Nisan mesajını doğru almalarına ihtiyaç vardır. 16 Nisan'ın mesajını iktidar, zeytin konusundaki tavır değişikliği ile, meralarla ilgili tavır değişikliği ile, kıdem tazminatı konusundaki tavır değişikliği ile kavramış gözüküyor. Türkiye'de artık tek taraflı inatlaşma ve dayatmalarla uyum sağlamanın güç olacağı ortaya çıktı.  16 Nisan'ın mesajı herkese uzlaşın, birbirinizi anlayın, dayatma yok, emrivaki yok mesajıdır. Bu mesajı iktidarın adalet yürüyüşü konusunda da sergilemesine ihtiyaç olduğu kanısındayım. Sn. Cumhurbaşkanı'nın, 'bu yürüyüş iktidarın lütfudur' ifadelerini çok sakıncalı buluyorum. Türkiye'de böylesine bir adalet krizi ve adalet devleti yaşanırken ben kimsenin bunu protesto etmesine izin vermem anlayışı kadar yanlış olamaz. İktidar, bugünkü adalet tablosuna tepki gösterenlerin ihtiyacına saygı göstermek ve onların kendilerini ifade etmelerine fırsat vermek zorundadır. Türkiye'de adalet, korku kaynağı haline gelmiştir. İdari kararlarla adaletin işlevi üstlenilmiştir. Adaletin yerine getirmesi gereken işlevi kararnameler yerine getirmektedir." ifadelerini kullandı. 

"UMARIZ BİZ YÜRÜMEK ZORUNDA KALMAYIZ"

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, yürüyüşe katılacak mısınız sorusunu cevaplandırdı. Bir başarılı bir yürüyüş gerçekleştiriliyor. Şuana kadar demokratik bir anlayış içinde bu yaşandı. Bundan sonra da böyle gerçekleşecektir. Şunu da bilmenizi isterim; o yürüyüşün içerisinde yer almamış, yürüyüşün amacını o  yürüyüşün arkasındaki şikayeti paylaşan Türkiye'de milyonlarca insan var. Ben de o insanlardan birisiyim. İktidara tavsiyem bizi de yürümek zorunda kalacağımız zorlamalardan uzak kalmasıdır. Bu yürüyenler, yürüyebilecek olanların bir kısmıdır.  Bunu iktidarın iyi değerlendirmesi lazımdır. Henüz yürümeyen ama yeni zorlamalara başvurulacak olursa yeni yürüyecek insanların olduğunu iktidarın değerlendirmesini isterim" ifadelerini kullandı. (Haber: Eyüp KOÇAK)

Bu haber toplam 827 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim