Bugün 03 Mayıs 2024 Cuma
  • Antalya20 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2395.066
    %-1.33
  • Dolar
    32.3403
    %-0.46
  • Euro
    34.7603
    %-0.24
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Yeni bir kamu personel rejimine ihtiyaç duyuluyor”
08 Ocak 2024 Pazartesi 16:19

“Yeni bir kamu personel rejimine ihtiyaç duyuluyor”

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, değişen zamana, gelişen devlet ve kamu hizmeti anlayışına paralel olarak yeni bir kamu personel rejimine ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Türkiye Kamu-Sen’in Genişletilmiş Şube Başkanları İstişare Toplantısı, Antalya Kemer’de yapıldı. İki gün süren ve 3 oturum halinde gerçekleştirilen toplantı kapsamında KKTC’nin Kuruluşunun 40. Yılında Esaretten İstiklale Kıbrıs Türklüğü ve Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılında Kamu Personel Rejiminin Geleceği panelleri gerçekleştirildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan’ın da katıldığı Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılında Kamu Personel Rejiminin Geleceği panelinde konuşan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, kamu personel rejiminin aksayan yönlerinin değiştirilmesi gerektiğine işaret etti.

 

“YENİ BİR KAMU PERSONEL REJİMİNE İHTİYAÇ DUYULUYOR”

Değişen zamana, gelişen devlet ve kamu hizmeti anlayışına paralel olarak yeni bir kamu personel rejimine ihtiyaç duyulduğunu söyleyen  Kahveci, “Cumhuriyetimizin 100. yaşını kutlamanın coşkusunu yaşadığımız bu günlerde, ikinci asrımız için büyük umutlarla doluyuz. Her alanda güçlü bir ülke idealinde, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefi, devletimizin görünen yüzü olan kamu çalışanlarının omuzlarında yükselecektir. Değişen zamana, gelişen devlet ve kamu hizmeti anlayışına paralel olarak yeni bir kamu personel rejimine ihtiyaç duyulduğu açık” dedi.

kahveci-2.jpg

“SİSTEM, DEĞİŞEN ŞARTLARA UYARLANMAK ZORUNDA”

“Ülkemizde hem kamu hizmetinden faydalanan hem de bu hizmeti sunanların hoşnutsuzlukları olduğu bilinmekte. Kabul edilmelidir ki hizmet alanların aldığı hizmetten memnun kalabilmesi, hizmet verenin çalışma memnuniyetiyle, çalışma koşullarıyla ve hizmet üretenin sahip olduğu niteliklerle doğrudan ilişkilidir” diyen Kahveci, “Kamu hizmetlerinin sunumunda yaşanan aksaklıkların büyük çoğunluğunda kamu hizmeti sunanların yaşadığı sorunlar ve olumsuz çalışma koşulları etkilidir. Tüm sektörlerde çalışan ve hizmet, iç içe geçmiş iki önemli unsurdur. Kamu yönetiminde hizmetleri düzenlerken, bu hizmeti sunan kamu görevlilerinin sorunlarını görmezden gelmek doğru değil. Türk Kamu Personel Sisteminin temelini oluşturan 657 sayılı Kanun, 1965 yılında kabul edilmiş, mali hükümleri ise 1970 yılında yürürlüğe girmiştir. 60 yıla yakın süredir uygulanan bu sistem, değişen şartlara uyarlanmak zorunda” şeklinde konuştu. 

 

“CUMHURİYETİN İKİNCİ YÜZYILI HEDEFLERİNE UYGUN BİR ZİHNİYET DEĞİŞİMİ İSTİYORUZ”

Kamuda ücret sisteminin karmaşık bir hal aldığını söyleyerek, kamu görevlilerinin mali haklarını dahi bilemez hale geldiğini belirten Kahveci, şunları kaydetti:

“Atama, sicil, yer değiştirme, terfi gibi birçok konuda ciddi sorunlar baş göstermiştir. Ortaya çıkan sorunların bir kısmının uygulamadan kaynaklı aksaklıklar olduğunu göz ardı etmeksizin, bu sistemin düzenlenmesi ve içinde bulunduğumuz 21. yüzyılın şartlarına uygun hale getirilmesi bir gereklilik haline gelmiştir. Yeni bir çağa adım atarken eskinin aksayan ve köhnemiş mantığıyla değil yeni, geleceğe uygun ve etkili bir sistem ile büyük ülke idealine ulaşabileceğimize inanıyoruz. Ülkemizi geleceğe taşıyacak, yapay zeka, otonom sistemler, nesnelerin interneti gibi unsurlarla iç içe çalışmaya uygun bir yapı, zaman kaybetmeksizin oluşturulmalı. Biz, Türk Yüzyılına uygun bir kamu yönetimini oluşturacak, nitelikli bir kamu istihdamı ve Türk Yüzyılını omuzlarında yükseltecek, geleceğinden umut var olan bir kamu çalışanı için, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı hedeflerine uygun bir zihniyet değişimi istiyoruz.”

kahveci-1.jpg

“EMEKLİLİK MEMURLARIN KABUSU OLMAKTAN ÇIKARILMALI”

Hizmet sınıflarına ilişkin sorunlar, personel istihdam biçimlerinde ortaya çıkan çoklu yapı, ödeme kalemlerindeki adaletsizlikler ve sosyal yardımların yetersizliği nedeniyle kamu çalışanlarının bütün fedakarlıklarına rağmen ülkenin en düşük maaş alan kesimi haline geldiğini ve çalışma barışının büyük yara aldığını ifade eden Kahveci, “Sosyal güvenlik sistemindeki yanlış uygulamalar sebebiyle emeklilerimiz de çalışırken aldıkları maaşlara oranla son derece düşük maaşla yüz yüze kalmakta ve geleceğe dair umutlarını kaybetmekte. Yıllarını devlete hizmet etmekle geçirmiş emeklilerimizin, çalışma hayatı sonrasında da kendisi ve ailesine yetecek düzeyde bir emekli maaşına kavuşturulması için sosyal güvenlik sisteminde gerekli düzenlemeler yapılmalı. Emeklilik memurların kabusu olmaktan çıkarılmalı, kamu çalışanlarına yapılan bütün ödemeler emekli maaşı ve emekli ikramiyesinde değerlendirilmeli” açıklamasında bulundu.

 

AYLIK BAĞLAMA ORANLARINA DİKKAT ÇEKTİ

5510 sayılı kanunla kamu çalışanlarının haklarının ikiye bölündüğünü belirterek aylık bağlama oranlarına dikkat çeken Kahveci, “1 Ekim 2008 öncesi ve sonrasında göreve başlayanlar açısından emekli aylığı uygulaması büyük farklılıklar göstermekte. Bu tarihten önce kamuda görev yapan memurların emekli aylığı bağlama oranları yüksek, emekli keseneğine tabi ödemeleri düşük iken 1 Ekim 2008 sonrasında göreve başlayanların emekli keseneğine tabi ödemeleri daha fazla ama aylık bağlama oranları daha düşük. Ortaya çıkan bu ikili yapı bir standarda bağlanmalı ardından da memurların görev aylıkları ile emekli aylıkları arasındaki fark makul ölçülere çekilmeli” diyerek benzer bir sorunun 1 Ekim 2008 öncesinde kamuda sözleşmeli pozisyonlarında istihdam edilmekteyken kadroya geçirilen personel için de söz konusu olduğunu belirtti.

 

“TEMEL ÜCRET DÜZENLEMESİNE GEÇİLMELİ”

Kamu çalışanlarının yaşadıkları diğer sorunlara da dikkat çekerek, ekonomik sıkıntılara işaret eden Kahveci, “Kamu çalışanlarını yoksulluk sınırının altında maaş almaktan kurtaracak temel ücret düzenlemesine geçilmeli. Temel ücret, yoksulluk sınırı olarak belirlenecek şekilde her personelin buna ek olarak görevinin gerektirdiği eğitim durumu ve sahip olduğu yetkinlik nispetinde tazminattan ve durumuna uygun sosyal yardım sisteminden faydalanması sağlanmalı” dedi.

 

“ENFLASYON FARKI ZAM DEĞİLDİR”

2023 yılı enflasyonunun yüzde 64.77 olduğunu hatırlatarak, kamu çalışanlarına ve emeklilere yüzde 29.8 oranında bir enflasyon farkı ödemesi yapılmasının söz konusu olduğuna işaret eden Kahveci, “Bunun üzerine yüzde 15’lik 2024 yılı ilk 6 ay zammı eklenecek. Ancak kamuoyunda memur ve emeklilere yüzde 50 zam yapılacağı yönünde haberler var. Bu gerçeği yansıtmamakta. Memurlara ve emeklilere 2024 yılı için yapılacak zam yüzde 15’ten ibarettir. Kalan kısım 2023 yılının alacağıdır. Enflasyon farkı bir zam demek değil, maaşlardaki yaşanan erimenin gecikmiş bir telafisidir. Yıl içinde verilen zamdan daha fazla maaşlar eriyorsa, bu işte bir sorun var demektir. Aynı durum 2024 ve 2025 yılları için de geçerli olacaktır. Merkez Bankası’nın 2024 için enflasyon tahmini yüzde 36’ya çıkarılmışken kamu çalışanlarına reva görülen yüzde 25’lik zammın ne anlama geldiğini vicdanlara bırakıyorum” şeklinde konuştu.

kahveci.jpg

“REFAH PAYI VERİLMESİ ZORUNLU”

Türkiye Kamu-Sen olarak daima kamu çalışanlarına ve emeklilerine piyasa gerçekleriyle örtüşen maaş zammı yapılması gerektiğini ifade ettiklerini hatırlatan Kahveci, “Kamu görevlilerimizin alım gücünün yükseltilmesi için gerçek enflasyonun üzerinde bir artış yapılması ve buna ek olarak refah payı verilmesinin zorunlu olduğunu vurgulamaktayız” dedi. Önemli olanın maaşların hangi oranda yükseldiğinin değil alım gücünün hangi oranda arttığı olduğunu vurgulayan Kahveci, “Son yıllarda maaşlara yapılan oransal artışlar yüksek gibi görünse de gerçekleşen enflasyon, yapılan artışları aştığı için maaşlar sürekli erimekte, alım gücü sürekli düşmekte. Bu erimenin mutlak surette durdurulması gerekmekte. Bunu sağlamanın tek yolu da kamu çalışanlarına refah payı verilmesinden geçmekte” ifadelerini kullandı. Gerçekleşen enflasyon, Merkez Bankası’nın enflasyon beklentileri ve yüzde 58 olarak belirlenen yeniden değerleme oranı da dikkate alınarak memur maaşlarının güncellenmesi gerektiğini kaydeden Kahveci, uygun bir maaş zammının üzerine yüzde 10 refah payı verilmesini, enflasyon farkının da ortaya çıktığı ay itibarı ile maaşlara yansıtılmasını istedi.

 

“TOPLU SÖZLEŞME DÜZENİ DEĞİŞTİRİLMELİ”

Kamu çalışanlarının haklarını korumak için bağımsız, kararlı ve cesur mücadeleyi ortaya koyan sendikal yapılara destek verilmesi gerektiğini de belirten Kahveci, “Çalışanlarımızın maaşlarının artırılmasını, alım güçlerinin yükseltilmesini, üretilen milli gelirden herkesin adil bir biçimde hak ettiği payı almasını sağlayacak en önemli unsurların başında toplu sözleşme sistemi gelmekte. 2012 yılından beri yaşadığımız tecrübelerimiz, bu sistemin sendika üyesi memurları pazarlık masasına taşımakta etkisiz, maaşların alım gücünü korumakta kifayetsiz, reel geliri artırmakta çaresiz kaldığını ortaya koymakta. Bu nedenle 4688 sayılı Kanunun değiştirilerek, toplu pazarlık masasında yer alan tüm sendika ve konfederasyonların söz, imza ve itiraz yetkisinin bulunduğu, kamu görevlilerinin geneline yönelik toplu pazarlıklar ile hizmet kollarına ait pazarlıkların farklı zaman ve zeminde gerçekleştirildiği, katılımcı ve sonuç alıcı bir sendikal yapı oluşturulmalı” dedi. Kahveci, Türkiye Kamu-Sen olarak en önemli taleplerinin kamu görevlilerinin hakkı olan toplu sözleşmenin, grev ve siyasete katılma ile birlikte kullanılabilmesi ve gerçek anlamda eşit temsile dayanan, ILO normlarına uygun bir toplu sözleşme sistemine geçilmesi yönünde olduğunu söyledi. 4688 sayılı Kanun gereği toplu sözleşme görüşmesine katılmaya hak kazanan her bir konfederasyonun Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvurabilmesini sağlayacak bir düzenleme yapılması gerektiğini de belirten Kahveci, “Kurulun yapısı Hükümetten bağımsız karar verebilecek bir şekilde belirlenmeli, sonuç üretmeyen toplu sözleşme düzeni mutlak surette değiştirilmeli” açıklamasında bulundu. HABER: EROL YILDIZOĞULLARI

Bu haber toplam 1247 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim