Bugün 30 Nisan 2024 Salı
  • Antalya26 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2428.149
    %-0.42
  • Dolar
    32.3702
    %-0.61
  • Euro
    34.6846
    %-0.82
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
24 Kasım darbeci generallerin ürünü
26 Kasım 2017 Pazar 05:00

24 Kasım darbeci generallerin ürünü

Eğitim Sen Antalya Şubesi, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde, Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaptı.

24 Kasım öğretmenler gününün yalan üzerine kurulmuş bir gün olduğunu savunan sendika üyeleri, çok çarpıcı açıklamalarda bulundular.

Açıklamayı Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk yaptı. 24 Kasım öğretmenler gününün, 12 Eylül darbeci generalleri tarafından ilan edildiğini söyleyen Öztürk; "12 Eylül darbeci generalleri tarafından ilan edilen “24 Kasım Öğretmenler Günü” yalan üzerine kurulmuş bir gündür. Kimi gardırop Atatürkçülerinin de katkısıyla sanki bu günün Atatürk tarafından da kabul edildiği algısı yaratılmaktadır. 24 Kasım 1928, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün "Millet Mektepleri’nin Başöğretmenliği"ni kabul ettiği gündür. Bakanlar Kurulu, Mustafa Kemal Atatürk’e "Millet Mektepleri Başöğretmenliği" unvanını 11 Kasım 1928'de yaptığı toplantıda vermiş ve bu unvan, 24 Kasım'da Millet Mektepleri Talimatnamesi'nin yayımlanması ile resmileşmiştir. Atatürk'ün 100. doğum yıl dönümü bahanesinin arkasına sığınan Darbeciler, 1981 yılında onun "başöğretmen" oluşunun Resmi Gazete’ de yayımlandığı günü Öğretmenler Günü olarak kutlamaya karar vermişlerdir" diye konuştu.

ATATÜRK İLE 24 KASIM ARASINDA BİR BAĞ YOK

24 Kasım öğretmenler günü ile Atatürk arasında herhangi bir bağ olmadığını savunan Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, sembolik ve göstermelik kutlamalarla öğretmenlerin sorunlarının çözülemeyeceğine dikkat çekti. Öğretmenlerin ekonomik, sosyal sorunlarına kalıcı çözüm isteyen Öztürk; "1928 yılından 1981 yılına kadar geçen sürede hatırlanmayan Mustafa Kemal Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliği, nedense öğretmenlere zulmeden, cezalandıran ve mesleğimizi aşağılayan Faşist Darbecilerce hatırlanmıştır. Üstelik bu gün sembolik ve göstermelik törenler ve nutuklarla kutlanmış, sadece öğretmenler değil, tüm eğitim ve bilim emekçileri her yıl sadece bir gün hatırlanmak uygun görülmüş; onların yaşadıkları ekonomik, sosyal ve mesleki sorunlara gerçekçi ve kalıcı çözümler üretilmesi yönünde hiçbir adım atılmamış ve atılmamaktadır" ifadelerini kullandı.

HÜKÜMETE VE MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA SERT ELEŞTİRİ

Her yıl olduğu gibi bu 24 Kasım’da da hükümet, MEB, bürokratların sahte övgüler dizdiğini öne süren Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, eleştirilerine şöyle devam etti: "Evet, eğitimin çivisini çıkaranların tüm riyakârlıkları her 24 Kasım’da yanımızda duruyor. Ancak, öğrencilerimizden ve velilerimizden duyduğumuz her güzel sözün üstümüzde bıraktığı samimi ve sahici duygu, tüm olumsuzluklara rağmen bizleri bu mesleğe daha güçlü bağlıyor. Peki, ama biz öğretmenlerin söyleyecek hiçbir sözü yok mudur? Elbette var!  Sanki 15 Temmuz Darbe girişimini öğretmenler, akademisyenler planlayarak yürütmüş gibi, haksız ve hukuksuz olarak ihraç edilen 113 bin 440 kamu görevlisinden 40 bin 260’ı, yani %36’sı MEB ve yükseköğretim kurumlarından olmuştur. Hükümet çıkardığı bir KHK maddesiyle, yıllardır arzuladığı ama bir türlü yaşama geçiremediği sözleşmeli öğretmenlik uygulamasını da yaşama geçirdi. Darbeden buyana atanan 38 bin sözleşmeli öğretmene, “hükümet memuru” gibi hareket etmezlerse işten atılma yolu açıldı. Ayrıca hiçbir güvencesi olmadan çalışmak zorunda bırakılan; işten atılması müdürün iki dudağı arasına sıkışmış olan yaklaşık 100 bine yakın ücretli öğretmene görev verildi.Kısacası OHAL ve KHK’ler tüm öğretmenlerin üzerine karabasan gibi çöktü. Öğretmenler, “Acaba yarın başıma ne gelecek?” sorusuna mahkûm edildi, işten atılma kaygısıyla çalışmaya ve yaşamaya mecbur bırakıldı. SORUYORUZ; Bu güvensizlik ve belirsizlik ikliminde, mesleğimizi hakkıyla yerine getirmemiz ne kadar mümkündür"

 

"TOPLUMDA DEĞERLİ OLMAK İSTİYORUZ"

 

Hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın toplumda öğretmenler çalışmıyor algısını yaratmaya çalıştıklarını söyleyen  Öztürk; toplumda değersizleştirilmek istediklerini söyledi.  Şiddete varan eylemlerden uzak olmak istediklerini söyleyen Öztürk; "Yıllardır hükümetin ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın toplumda kabul görmeyen, eleştirilen politikalarının sorumlusu öğretmenlermiş gibi gösteriliyor. “Öğretmenler çalışmıyor”, “Öğretmenler çok tatil yapıyor”, “Öğretmenler dersleri iyi anlatmıyor” denilerek sadece mesleğimize değil, kişilik haklarımıza da saldırılıyor. Bunun sonucunda kimi zaman şiddete varan eylemlere, kimi zaman ise yeni angaryalara maruz kalıyoruz. Gecemizi gündüzümüze kattığımız; hastalık, yorgunluk, tükenmişlik bilmeden bin bir fedakarlıkla derslerimize gittiğimiz; kimi zaman okullarımızı, sınıflarımızı dahi kendimiz boyadığımız bilinmiyormuş gibi, “performans denetimine” maruz bırakılıyoruz. Siyasi hesaplarla atanan müdürlerin verdiği notlarla sürgün edilmemizin, işten çıkarılmamızın yolları döşeniyor. İşimizi basit bir işe indirgeyen, meslektaşlarımızla dayanışma yerine rekabet halinde olmamız istenen bir çalışma biçimine zorlanıyoruz.UNESCO’nun 2016 yılı için yayınladığı Küresel Eğitim İzleme Raporu verileri ise gerçeği gözler önüne seriyor. Türkiye'de de öğretmenlere duyulan  güvenin eğitim sistemine duyulan güvenin üzerinde olduğu, öğretmenlere duyulan güven 10 üzerinden yaklaşık 6,5 iken, eğitim sistemine duyulan güvenin yaklaşık 4,5 oranında kaldığı görülüyor. Öğretmeni değersizleştiren, mesleğine küstüren bir eğitim politikası ve uygulamalarla eğitimi daha nitelikli hale getirmek mümkün müdür?

İNSANCA YAŞAMA VE ÇALIŞMA KOŞULLARI İSTİYORUZ!

Son olarak ataması yapılmayan öğrencilerin öğrencilerine kavuşmasını isteyen Eğitim Sen Antalya Şube yönetimi başkanı Kadir Öztürk,  öğretmenlik ücretlerinin dolar ve enflasyon karşısında hızla eridiğine dikkat çekti.  Öztürk, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Öğretmenlerin yüzde 80’i borçlu yaşamak zorunda bırakılırken, en az üçte ikisi geçinebilmek için ek iş yapmak zorunda bırakılıyor. Ücretlerimiz enflasyon ve dolar karşısında hızla eriyor. Son bir yıl içinde TL’nin yüzde 20 değer kaybetmesi, tüm toplum kesimleri gibi, bizleri de etkiliyor. İktidar, kaşıkla verdiği maaş zamlarının daha fazlasını kepçeyle geri alıyor. Eğitim-öğretim sürecinin emektarları olan yardımcı hizmetliler ve memurların durumu ise çok daha vahim durumda. Öğretmenin siyasi iktidarlara değil; halka karşı sorumluluk hissetmesi gerektiğini, nitelikli eğitimin ancak nitelikli öğretmenle mümkün olduğuna inanıyoruz. Her 24 Kasımda tekrarlanan göstermelik kutlamalar, hamasi nutuklar değil, sorunlarımıza kalıcı çözümler üretilmesini, öğretmeniyle, öğrencisi ve velisiyle herkesin memnun olacağı bir eğitim sisteminin oluşturulmasını istiyoruz. Başta insanca yaşayacak ücret talebimiz olmak üzere, eğitim emekçilerinin bugüne kadar yaşadığı ekonomik mağduriyetler giderilmeli, son 15 yıl içinde satın alım gücümüzdeki azalmayı telafi eden adaletli bir ücret artışı sağlanmalıdır. 2014 yılı enflasyon farkları bir seferde ödenmeli, ek ödemelerin tamamı temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmalı, vergi dilimi uygulaması sabitlenerek ücretlerde yaşanan erimenin önüne geçilmelidir. Ek ders ücretleri günün şartlarına uygun bir şekilde yeniden düzenlenmeli ve en az iki kat arttırılmalıdır.  Eğitim-öğretim yılı başında öğretmenlere yapılan eğitim-öğretime hazırlık ödeneği, her dönem başında olmak üzere yılda iki kez olmalı ve bütün eğitim ve bilim emekçilerinin yararlanması sağlanmalıdır. Sözleşmeli/ücretli öğretmenlik gibi her türlü güvencesiz istihdam uygulamalarına esnek, kuralsız ve angarya çalışmaya son verilmelidir. Hizmetli ve memurlara özel hizmet tazminatı ödenmelidir. Kamu emekçilerinin grevli toplusözleşme hakkı önündeki engeller kaldırılmalı, gerçek bir toplusözleşme düzenin yaratılması sağlanmalıdır.   Öğretmenler günü olarak 12 Eylül ürünü olan 24 Kasım değil, Dünya Öğretmenler Günü olan 5 Ekim tarihi esas alınmalı, öğretmenlere hak ettiği değer verilmelidir" (Haber: Eyüp KOÇAK)

 

 

Bu haber toplam 5867 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim