Bugün 27 Nisan 2024 Cumartesi
  • Antalya16 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2440.177
    %0.51
  • Dolar
    32.4575
    %-0.23
  • Euro
    34.7559
    %-0.63
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Tarımsal üretim artmalı”
11 Ocak 2018 Perşembe 06:30

“Tarımsal üretim artmalı”

Artan dünya nüfusu ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için tarımsal üretimin de artması gerektiğini vurgulayan Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Davut Karayel, eğitimli insan gücüyle üretimin artırılabileceğine dikkat çekti.

Türkiye’de Tarımsal Öğretimin 172. yıldönümü dolayısıyla Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Antalya Ziraat Mühendisleri Odası işbirliğinde Ziraat Fakültesi Konferans Salonu’nda ‘Türk Tarımının Dünü, Bugünü, Yarını’ konulu bir program düzenlendi. Programda tarımın sorunlarına değinilerek gelecekte ortaya çıkabilecek problemlere dikkat çekildi.

“GELECEKTE AYAKTA KALACAK TEK SEKTÖR”

Programda konuşan Antalya İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mustafa Özen, “Türkiye’de Tarımsal Öğretim, 1846 yılında başladı ve 172 yıldır devam ediyor. Çok köklü bir sektör. İnsanlığın ilk ve vazgeçilmez sektörü. Ancak günümüzde biraz göz ardı edilmiş, biraz üvey evlat pozisyonuna itilmiş, daha çok günümüzü ilgilendiren enerji, petrol gibi ülkeler arasında savaşlara neden olan birkaç sektör plana çıkmış durumda. Ancak yeni bir dönüş görüyoruz ki tarım gelecekte de ayakta kalacak tek sektör. Çünkü, bütün canlıların hem yuvası hem vatanı hem de beslenmesi sağlayan bir sektör” dedi.    

“BİLGİ VE TEKNOLOJİNİN TARIMLA BULUŞMASINI ÖNEMSİYORUZ”

Sektörün korunması için işbirliğine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Özen, verimliliğin artırılması gerektiğine dikkat çekti. Mevcut olanın korunması gerektiğini vurgulayan Özen, “Suyumuz ve toprağımız olmazsa ne kadar bilgi, donanım sahibi olsak da biz hiçbir şey yapamayız. Su ve toprak miktarımızı artıramayacağımıza göre mevcudu en güzel ve tasarruflu şekilde nasıl kullanırızın hesabını yapmalıyız. Bütün bunları yapacak olan ziraat mühendisleridir. Bilgi ve teknolojinin tarımla buluşmasını çok önemsiyoruz. 2018 yılında Bakanlığımızın en önemli çalışma alanlarından eğitim, yayım çalışmasını büyük bir hedef koyarak gerçekleştireceğiz. Gece gündüz demeden bütün enerjimizde 400 bin kişiye ulaşacağız” diye konuştu.

“TARIMDA İTHALATA BAĞIMLI HALE GELDİK”

Türkiye’nin tarımda ithalata bağımlı bir hale geldiğini söyleyen Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi 2. Başkanı Ali Kaynak ise, şunları dile getirdi:

“Özellikle 1980’li yıllarda başlayıp günümüze kadar gelen bu dönemde şuanda saman ithal eden, et ithalatına başlayan, pamuğu dışarıdan ithal eden ve özellikle nihai ürünü ithal eden bir konuma geldik. Bu anlamda değerlendirdiğimizde ülkemizdeki tarımsal altyapının örgütsüz oluşu önemli. Burada sahaya çıkan mühendislerin muhatap olduğu yapılanmalara bakmalıyız. Özellikle miras hukukundan kaynaklanan toprak reformunun gerçekleşemediği bir yapılanmadan dolayı ne altyapısı örgütlü üreticimiz ne de üretimi yapıp nihai pazara götürecek kadar yükselen bir kooperatifleşmemiz var. Birlikler yasamız var ama işlevsiz hale gelmiş.”

“ÇOK CİDDİ DEĞER KAYBINA UĞRUYORUZ”

Son 15 yılda 460 milyar dolar ithalata para ödendiğini ifade eden Kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu sürede verdiğimiz destek maalesef 95 milyar dolar. Çok ciddi destekler almadan, entegre destekler vermeden tarımsal üretimde hiçbir zaman başarılı olamamışızdır. Bakanlık bazen yüzde 50 hayvancılığa çok ciddi destekler veriyor. Hayvan varlığını artırıyoruz ama karşılığında yem katkı maddeleri üretimi düşük olduğu için yem fiyatları yükseliyor ve hayvanlar ekonomik olmadan kesime gönderiliyor. Çok ciddi bir değer kaybına uğruyoruz. Fiyatlar yükseldiğinde de kısa vadeli çözümlerle et ithalatına başlıyoruz. Buradan sıfır liradan çıkan bir domates nihai tüketicinin tezgahında 4 Lira’dan aşağı inmiyor. Üretici ürettiğini kooperatifler gibi vasıtalarla nihai tüketiciye ulaştırabildiği ve bu süreci tarımsal danışmanların yönetebildiği, katma değeri tarımsal altyapıya getirdiğimiz zaman nihai pazara yönelik üretimin planlamasını yapabiliriz.”

“ÖĞRENCİLER İLK YIL SAHADA PRATİK EĞİTİME GÖNDERİLMELİ”

“Tarımsal altyapımız bozuk. Üretim planlamamız yok” diyen Kaynak, “35’i geçen ziraat fakültesi sayımız var. Nitelikli eğitim için ziraat fakültesini kazanan öğrencileri teorik eğitimi vermeden ilk yıl sahada pratik eğitime göndermeliyiz. Elini toprağa sokan bir öğrenci tarımı seviyorsa eğitimi almalı. Ziraat fakültesi eğitiminin toptan değişmesi gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.   

“ÜLKE TARIMINA HİZMET EDİYORUZ”

Tarımın insanlığın en eski mesleklerinden olduğuna dikkat çeken Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Davut Karayel de, “Günümüzden 10 bin yıl önce bereketli hilal olarak adlandırılan ve bir ucu Anadolu’ya kadar dayanan bu topraklarda başlamıştır. Sistematik tarım eğitimi ise 172 yıl önce başladı. Antalya’da tarımsal yüksek öğretim fakültemizin 1983 yılında kurulmasıyla başlamıştır. 35 yıldır Antalya başta olmak üzere ülkemiz tarımına hizmet etmektedir. 23 bin metrekare kapalı alan, 1200 dekarın üzerinde açık tarla ve bahçe, 15 dekar örtü altı, hayvancılık işletmesi ve süt işleme tesisine sahibiz. Akademik olarak 9 bölümde 86 öğretim üyesi, 36 araştırma görevlisiyle 1300 lisans, 500 lisans üstü öğrencilerine hizmet sunmaktadır” diye konuştu.

“TARIMSAL ÜRETİMİN ARTMASI GEREKİYOR”

Tarım alanlarının sınırlı olduğuna işaret eden Karayel, “Dünyada 149 milyon kilometrekare karasal alanın yaklaşık 15 milyon kilometrekaresi tarımda kullanılıyor. Bu alanlardan elde edilen ürünlerle 7.4 milyarı aşan dünya nüfusunun besin ihtiyacı karşılanıyor. Ancak, günümüzde 1 milyarın üzerinde insan aç, yaklaşık 2 milyar insan ise yetersiz beslenmeyle karşı karşıya. Önümüzdeki 30 yılda dünya nüfusunun 9.8 milyarı aşacağı tahmin ediliyor. Artan dünya nüfusunun besin ihtiyacının karşılanabilmesi için tarımsal üretimi günümüze oranla en az yüzde 60-70 artırmamız gerekiyor” dedi.

“VERİMLİLİK YETİŞMİŞ İNSAN GÜCÜYLE ARTAR”

Tarımsal üretimin verimlilikle artırılması gerektiğini belirten Karayel, sözlerini şöyle noktaladı:

“Tarımsal üretimde verimliliği artıran en önemli faktör eğitimdir. Tarımda örgütlenme sorunlarını çözseniz, arazi parçalanmasını durdursanız, en önemli sorunlardan örgütlenmeyi sağlasanız, parsel boyutlarını optimum ölçülere getirseniz, daha fazla gübreleme yapsanız, mekanizasyonu artırsanız, sertifikalı tohum ekseniz dahi eğer bunları gerektiği gibi uygulayacak yetişmiş insan gücünüz yoksa tarımsal üretimde verimliliği istediğiniz oranda artıramazsınız. Bugünün öğrencileri 2050’li yılların uzmanları olacaklar ve gelecekte ziraat mühendisleri, çiftçiler, akademisyenler, tarımsal üretimin her zincirinde yer alanlar insanoğlunun artan besin talebini karşılama sorunuyla karşı karşıya kalacaklar. Bu nedenle öğrencilerimizi gelecekte karşılaşacakları sorunların bilinci ve sorumluluğuyla yetiştirmek durumundayız.” HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 12403 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim