Bugün 06 Mayıs 2024 Pazartesi
  • Antalya26 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2413.146
    %0.96
  • Dolar
    32.2664
    %-0.21
  • Euro
    34.8187
    %-0.11

Tuğçe Öztürk Almaç / Avukat

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Tuğçe Öztürk Almaç / Avukat

ARZ-TALEP/ŞER-HAYIR DENGESİ

30 Nisan 2020 Perşembe 16:50

Pandemi nedeniyle yaklaşık 1,5 aydır evdeyim ve yargı için sürelerin de durdurulmasıyla kendimi annelik görevime adadım. Çocukların ödevleri, aktiviteleri, oyunları vs. Dışarda vakit geçirme, yemek yeme, kahve içme, alışveriş yapma faaliyetlerimiz sona erdi. Her şey bir süredir yavaş gidiyor. Dünyanın dönüş hızından kredi kartı harcamalarına kadar. Bazen onlarla ilgilenirken o kadar çok yoruluyorum ki biraz nefes almak, kendime kahve yapıp balkonda vakit geçirmek istiyorum. Hemen tepki gösteriyorlar. ‘Bizden önemli ne işin olabilir!’

Haklılar. Onlar okulda bizler işlerimizdeyken bu kadar beraber olma fırsatımız olmuyor. Şimdi onlarla, alışık olmadığımız hem zor hem eğlenceli bir süreç geçiriyoruz. Ayrıca dünyaya gelmesine vesile olduğumuz evlatlarımızdan öncelikli bir şey de yok hayatlarımızda. Ama onlar için hep onlardan fedakârlık da etmiyor muyuz? İyi okullarda okusunlar, yetenekleri gelişsin, daha sosyal olsunlar diye daha çok para kazanıp daha çok çalışıyoruz. Bu yüzden her ne kadar gerçekçi olmasa da iyi kavramı daha yüksek bedel ile eşit hale geliyor. Onlar bu imkânlara sahip olurken bizden uzaklaşıyor, biz de yorgunluktan ölüyor, hayattan bıkıyor ve yaşlanıyoruz. İşte bu sistemin adı kapitalizm ve dünyada kapitalizmden daha tehlikeli bir icat olmasa gerek. Nasıl mı?

İş yerinde çok sıkıldınız dışarı çıkıp nefes almak istiyorsunuz. Hemen köşe başındaki meşhur kahveciye gittiniz. Tek istediğiniz bir kahve eşliğinde dinlenmek. Ama kasadaki kız falanca kahvenin yanında filanca kekin %50 indirimli olduğunu söylüyor. İhtiyacınız yok ama indirim psikolojisi ile hemen alıyorsunuz. Diyette olsanız dahi diyetinize uygun olanları var. Ne inanılmaz arz talep dengesi ama… Kapitalizm ihtiyacınız olmayan şeyleri satın almanız konusunda inanılmaz ikna becerilerine sahip.

Mükemmel dizayn edilmiş ev eşyaları satan bir mağaza gördünüz. Evde benzerlerinden bir ya da daha fazla var. O kadar dikkat çekici ki vitrin hele bir de özel günlerden biri de yaklaşmışsa dayanamayıp kendinize, başkalarına birer tane alıyorsunuz. Bir süre sonra bir bakmışız evlerimiz hayatlarımız, zihinlerimiz gereksiz bir sürü fazlalıkla dolu. Üstelik ciddi bir bedele mal olmuş.

Tüketim, hayatımızın tam ortasında boynumuza taktığı ipi bazen çekiyor bazen salıyor. Dünyanın ekonomik sistemi kar elde etmek amacı üzerine kurulmuşken kapitalizmi ve etkilerini ortadan kaldırabilmek çok da mümkün değil. Dışarı çıkamasak bile online tüketime dahil oluyoruz. Birileri diğerlerine tükettirebilmek için sürekli üretiyor, sistem kendini inanılmaz tehlikeli şekilde yeniliyor. Dünyanın her yerinde çılgınca çalışan fabrikalara ve kapitalist sisteme; işgücünün değersizleşmesi, hava kirliliği, ekosistemin yaralanması asla ama asla engel olmuyor. Hatta sadece ekonomik kazanç değil kariyer sistemi dahi bu düzenin bir parçası. Asistanlıktan müdürlüğe giden yol oldukça acımasız ama bir o kadar talep edilesi ve mecburi. Çünkü hepsi para ile alakalı. Para ise tüketimin zorunlu bir aracı. Aşırı tüketim ise doğal dengenin baş düşmanı.

Pandemi nedeniyle gerek ülkemizde gerekse dünyada insanlar evlerine çekilirken doğa şükrediyor bu duruma. Düşünsenize İstanbul Avcılar’dan Uludağ’ın zirvesi görünür hale geliyor. Dünya rahat bir nefes almak için içindeki kaosu dengelemeye çalışıyor. İstesek salgın olmadan da neler yapabiliyoruz demek ki… Dünyada bunlar olurken benim de bu ay kredi kartı ekstrem tarihinde ilk defa 345 TL geldi. Dönüp geçmiş aylara baktığımda o kadar gereksiz harcama yaptığımı fark ettim ki. Evdeki yorgunluğum ise tarifsiz. Ama içimde sisteme dâhil olmayan/olamayan, çocuklarımla vakit geçiren tarafım huzurlu. Kaygılarımız çok ama elimizdekilerin değerini daha iyi anladık sanki. Her şerde bir hayır vardır diyelim mi!

Bu yazı toplam 8342 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim