Bugün 15 Mayıs 2024 Çarşamba
- IMKB
% - Altın
2459.504
%0.55 - Dolar
32.277
%-0.03 - Euro
34.9682
%0.02
- 18:43 - Isparta’da FETÖ’den aranan esnaf ve ihraç öğretim elemanı yakalandı
- 18:38 - Kafede çıkan yangın itfaiyenin hızlı müdahalesiyle söndürüldü
- 17:23 - Antalya’da ulaşım ücretine yüzde 33 zam geldi
- 16:25 - “Tüketimi kesmeliyiz”
- 16:23 - Türkiye, 10. İşitme Engelliler Avrupa Futbol Şampiyonasına ev sahipliği yapacak
- 15:28 - Isparta’da otomobil önce bisikletliye ardından yayaya çarptı
- 15:23 - Bir haftalık Muratpaşa turları satışa çıkacak
- 15:23 - Antalya’da Sahil Güvenlik gemileri 19 Mayıs’ta vatandaşların ziyaretine açılacak
- 15:13 - Kepez Belediyesi’nden çocuklara yeni parklar
- 15:08 - Türkiye Masters Takımlar Şampiyonası’nın basın toplantısı gerçekleşti
- 15:05 - Su patlağı, haberimizin ardından hızla onarıldı
- 14:53 - Prof. Dr. Naci Görür: "Antalya’yı depremde etkileyecek üç tane deprem zonu var"
- 14:38 - Antalya’da 19 Mayıs futbol turnuvası
- 14:38 - Atık maddelerden deniz kaplumbağası ve flamingo heykeli yaptılar
- 14:26 - 19 Mayıs'ta Antalya'da Sahil Güvenlik ve Deniz Kuvvetleri'nden Ziyaret Programı
Geriİleri
- Muratpaşa, Kırcami'deki İptal Kararlarının Kaldırıldığını Duyurdu
- İnce’den biyoçeşitlilik ve gastronomi sunumu
- Küçük yazar hayran bırakıyor
- Kadir Gecemiz Mübarek olsun..
- Finike Semenderi, Finike DKMP Şefliği Tarafından Koruma Altına Alınıyor
- Hoş Geldin Ya Şehri Ramazan
- 31 Mart’ın anahtarı Kırcami’de
- Murat Menteş, Antalya Lisesi'nde
- Ezgü, Antalya Lisesi öğrencileriyle buluştu
- Yetgin ve Donat ailesinin mutlu günü
- Otobüs Duraklarında Yığılma Yaşandı
- Antalya’da yaşanan şiddetli yağmur araç sahiplerini de vurdu
- Meteorolojiden Antalya için sağanak uyarısı
- Cumhurbaşkanı Erdoğan Antalya’nın 19 ilçe Belediye Başkan Adayını açıkladı
- AKSULU ÖĞRENCİLERDEN YENİ BİR BAŞARI HİKAYESİ: YAĞ VE AROMATİK BİTKİ ÜRETİMİ
- Nişanyan’a sert tepki
- Hedef Türkiye şampiyonluğu
- Kaş’taki 3 Mahallenin 1/1000 Ölçekli Uygulama İ̇mar Planı Onaylandı
Ergün Efe
Laiklik üzerine...
19 Temmuz 2019 Cuma 07:13
Bugün siz değerli okurlarıma laiklikle ilgili düşüncelerimi aktarmak istiyorum. “Din konusunda, Avrupa’nın en tutucu ülkesi Polonya’nın yanısıra Fransa olduğunu biliyor muydunuz? Peki, o halde nasıl olmuşta laiklik nispeten daha liberal bir toplumsal yapıya sahip olan İngiltere veya Hollanda gibi ülkelerde değil de koyu katolik bir topluluk olan Fransa’dan çıkmış? Hatta, o da kesmemiş, laiklik ilkesinin sadece toplumsal yansıması ile yetinmeyip ekstradan anayasalarına da ekleme ihtiyacı duymuşlar!? Fransa’nın eski Milli Eğitim Bakanı Pellion “Laiklik bizim kültürümüzde, başkalarına saygı gösterirken insanların kendi özgürlüğünü inşa etmesine izin verilmesi anlamına geliyor” demiştir.
Fransa’da, tüm okullara asılı olan 15 maddelik “Laiklik Şartı” vardır. Hiçbir öğrencinin dini nedenlerle dersi protesto edemeyeceğini ve dini sembollerle okula gelemeyeceğine dair esasları içerir bu yazı metni. Diğer Batılı ülkelerde sekülerdirler, ama laikliği ekstradan anayasaya işlememişlerdir. Ancak, laikliğe anayasalarında doğrudan vurgu olmasa da, laikliğe aykırı yasalar onlarda da çıkmaz. Batı ülkelerinde Din üzerinden siyaset hoş karşılanmadığı gibi, seçmenleri de itibar etmez. Din üzerinden siyasete meyilli olanlar “Hiç yok” demek yanlış olur, ancak, gerçekten “Yok” denilecek kadar marjinal gruplar düzeyindeler. Konu Fransa ve laiklik olduğundan...
Malumunuz, bizde ki dindarlar değil, ama radikal Dinci gruplar, olayı detaylı ve nötr irdelenmek yerine maalesef sadece nakilci bir mantıkla, çevrelerinden veya şeyhlerinden duyduklarına itibar ederek “Laiklik = Dinsizlik” sloganını tutturmuşlar. Hatta, “Temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp sürekli toplumun önünü sürerler” desek, yanlış dememiş oluruz. Ancak bu yazıda biz “O dedi”, “Bu dedi” değilde, işin özüne inerek meseleyi tarihi gerçeği ile irdeleyelim... Sahi, ne olmuşta Fransızlar gibi koyu katolik bir topluluktan ‘laiklik prensibi’ çıkabilmiş?
Neden bizdeki radikaller gibi “Laiklik = Dinsizliktir” saplantısında çakılı kalmamışlar? Çünkü, gerçek anlamı ile ele aldığımızda ‘Laiklik’ ne dinsizlik ne de dinliliktir! Laik bir devlette devlet, dinliler veya dinsizler karşısında nötrdür, tamamen tarafsızdır yani. Laik bir devletin dini yoktur, o devlete mensup olan vatandaşların dinlisi veya dinsizi vardır. Ayrıca ‘laiklik’ sadece din ve devlet işlerinin ayrışması için değil, aynı zamanda Din ile bilimin sürtüşmemesi içinde bir gerekliliktir, onun sigortasıdır. Fransızlar süreç içinde laiklik ilkesini tamamen içlerine sindirdiklerinden Dinlerini siyasetten tamamen ayırdılar.
Dinlerini kötü niyetli olanların elinden aldıkları için de (Dinleri aynı Din olmasına rağmen) Dinleri güzelleşti. Rahatlıkla “Laiklik prensibini benimsedikleri için en büyük iyiliği ilk önce kendi Dinlerine yapmış oldular” diyebiliriz. Kutsal saydıkları Dinlerini hurafeden, Din tüccarlarından, çıkar ilişkilerinden arındırdıkları için Dinleri tekrar asli görevine geri dönebildi. Tevhidde birlik, maneviyat, aile, ahlak, kardeşlik, sosyal yaşam ve sosyal dayanışma gibi. Laiklik prensibi vesilesi ile Dinleri zahiriden tekrar batına geri dönebildi.
Artık onların sadece Katolik veya Protestan Kiliseleri yok, Katolik veya Protestan Hastaneleri, Çocuk Kreşleri, Kadın Barınma Evleri, Aş Evleri, İlkokul, Ortaokul, Liseleri ve zeki ama ihtiyacı olan çocuklara sayısız burs veren kurumları var! Yaşım idrak’a erdikten 8 - 10 yıl sonra ideolojileştirilmiş bir Dinin, Din olmaktan çok Din takkeyesi ile maskelenmiş bir ‘çıkar ilişkisi’, Demokrasi, pozitif hukuk, laiklik gibi müspet ilme dayalı kavramlar ise istenilecek değil, erişilecek bir düzey olduğunu farketmiştim.
Anladım ki, bu saydığım kavramlar sadece bir ‘isteme işi” değil, aynı zamanda bir “sindirme” işi; Ve bu kavramlar müspet ilme dayandığı için de lokal değil evrensel. Yani, bu kavramalar “Kültürüme göre demokrasi”, “Dinime uygun pozitif hukuk”, “Meşrebimle çelişmeyen laiklik” gibi bir anlayış barındırmaz. Laikliği ‘bazı yurttaşlarımız ve siyasilerimiz’ değil, tüm yurttaşlarımız ve tüm siyasilerimiz içselleştirdiği andan itibaren dinimiz daha da güzelleşecek, demokrasi anlayışımız daha da gelişecek ve böylece daha da güzel bir ülke olacağımızdan zerre kadar şüphem yok.
Bu yazı toplam 3189 defa okunmuştur.
- Bilim ve Teknoloji TırıMustafa Yetgin
- Ekonomik tablo ve planlama...Ömer Yetgin
- Osman Ayık KonuğumuzduKahraman Köktürk
- MUHASEBECİLERİN HAKLI İSYANIKamil Başkonak
- KUTADGU BİLİG VE SİYASET ÜZERİNEGürsel Kaya
- 38'inci yılında Son HaberİSA KAVLAK
- CUMHURHİYET’İMİZİN 100 YILINI KUTLARKEN…Binali Efe
- Kemer ve temizlik çalışmalarıAdem Vural
- SEÇİMEyüp Koçak
- Amerika Zencileri ile Anadolu AlevileriErgün Efe
- KRAL DEĞİL TOPLUM ÇIPLAKTuğçe Öztürk Almaç
- İŞTAHSIZLIK NEDİR ?Alp Tunç
- Kesik Minare meselesi…Yusuf Katrağ
- Bir haftalık Muratpaşa turları satışa çıkacak
- ANTGİAD, Cem Seymen ile "Akıl Çağında Türkiye’nin Yeni Hikayesi"ni konuştu
- Antalya Rehberler Odası Başkanı Mustafa Yalçınkaya: "Antalya en az 150 kaçak rehber var"
- Uysal: "Her türlü tasarruf tedbirini uyguluyoruz"
- ATSO Başkanı Bahar: "Verimliliği esas alan tasarruf modeli ile devletimiz de fedakarlığa ortak oldu"
- Hasyurt Tarım Fuarı’nı 3 günde 30 bin kişi ziyaret etti
- Antalya’ya yerleşen Rusya ve Ukraynalılar memleketlerine dönüş yapıyor
- HayatPark’ta yöresel ürünler pazarı kurulacak
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim