Gürsel Kaya

Uzun zamandır kendi kendime düşünüyorum. Neden acaba yaşadığım kentte haftanın her günü hizmet sunan kapalı pazar yerleri yok diye. Doğup büyüdüğüm şehirde, Konya’da Kadınlar Pazarı olarak bilinen aslı, Kadılar Pazarı olan tarihî bir kapalı pazar var. Tarihî Melike Hatun Çarşısı. Eskilerin dilinde ise burası Garlar Bazarı (Karılar Pazarı). Hazreti Mavlâna’nın kızı Melike Hatun’un adını taşıyan bu Pazar, tarihî ve otantik bir çarşı kimliğinde; turistlerin de uğrak yeri aynı zamanda. İstediğiniz her türlü gıda maddesini, mevsimine göre burada bulmanız mümkün. Taze sebze, meyve, peynir, tandır ekmeği, aktar, balık, kırmızı ve beyaz et, her türlü bakliyat, ne ararsanız burada bulabilirsiniz. Ürünlerin çoğu yerli ve taze. Tezgâhlar, rengârenk. Fiyatlar uygun. Esnaf ise, ayrı bir terbiye erbâbı. Kimse kimsenin işine karışmıyor, kimse kimsenin müşterisini çalmaya çalışmıyor. Değişik ve özlenen bir atmosfer sözün özü. Her Konya’ya gidişimde mutlaka uğrar, yazlık-kışlık ihtiyaçlarımı buradan temin etmeye çalışırım.

Çeyrek yüzyıldan fazla yaşadığım, ekmeğini yiyip suyunu içtiğim; dağına, denizine âşık olduğum bu güzelim kentte, Antalya’da da böyle bir pazar yerinin özlemi içerisindeyim, ne yalan söyleyeyim… Derken, geçtiğimiz günlerde telefonuma gelen bir mesaj dikkatimi çekiyor. Muratpaşa Belediyesi,Yeşilbahçe semtinde kapalı bir pazar yeri açıyor. Detaylı bilgi almak için Başkan Yardımcısı Taylan Bey’e ulaşıyoruz. Dokuz bin beş yüz metrekarelik bir alanda oluşturulan pazar yerinde, yaklaşık iki yüz elli esnafın hizmet vereceğini; tuhafiyeden baharata, meyve-sebzeden süt ürünlerine, deniz ürünlerine kadar birçok çeşidin bu pazarda yer alacağını belirtiyor. En güzeli de, haftanın her günü açık olacağı. Şimdilik sâdece Cumartesi günleri açık olacakmış. Ancak bazı eksiklikler giderilince ve kiralama işlemleri tamamlanınca her gün hizmet sunacak. Buna seviniyoruz. Kolaylıklar diliyoruz…

Umut ederim ki, bu pazar yeri örnek bir mekân olur. Hem kalite, hem fiyat, hem de hizmet bakımından vatandaşın beklentilerini karşılar. Denetimli, temiz, düzenli bir yer olur. Elbette pazarcı esnafını da düşünmek zorundayız. Onların da beklentilerini karşılaması gerekir. Biz bu konuda pazarcılarla da görüştük. Her gün burada ekmek yememiz biraz zor. Ama vatandaş alışkanlık hâline getirir de uğrarsa eyvallah, diyor pazarcı esnafı. Kolay değil, haftanın her günü belli oranda iş çevirmeleri. Hele hele hayat pahalılığının zirve yaptığı bu günlerde; hem üretici, hem pazarcı, hem de tüketici zor durumda. Kime sorsak, işler iyi gitmiyor. Dikkatimizden kaçmıyor, son zamanlarda pazar yerleri pek kalabalık değil. Vatandaş, akşama doğru fiyatlar düşer umuduyla, o saatleri seçiyor genellikle artık. Ne diyelim Allah herkese kolaylık ve sabırlar versin…

Diyeceğimiz, yaşadığımız kentte bu tarz pazar yerlerine ihtiyaç var. Var ki; her an, her saniye AVM’lere muhtaç olmayalım. AVM’lere karşı olduğumuz filân da sanılmasın sakın. Hepsi olsun. Küçük esnaf da olsun. Şartları eşit kılınan bir sistemde rekabet, her zaman iyidir. Yeter ki sistem güzel işlesin. Rekabetten kalite çıkar, ucuzluk ve iyi hizmet  çıkar. Her neyse konuyu fazla dağıttık galiba..

Sağlıcakla kalın…