Bugün 02 Aralık 2025 Salı
  • Antalya19 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    5735.352
    %-0.86
  • Dolar
    42.4192
    %-0.04
  • Euro
    49.2969
    %0.02

HALİL ERDEM / KONUK YAZAR

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
HALİL ERDEM / KONUK YAZAR

ESKİ KASABA SİNEMALARI

02 Aralık 2025 Salı 14:25

Her insanın dünyasında az çok sinemanın bir yeri vardır, diye düşünüyorum. Sinemaya gidip de o beyazperdenin büyüsüne kapılmayan, döneminin oyuncularına hayran olmayan yoktur; hatta bir gün kendisinin de keşfedilebileceği umudunu içinde gizli gizli taşıyanlarımız az değildir.

Altmışlı yetmişli yılların özellikle tiyatronun, televizyonun, sergi salonlarının olmadığı kasaba ortamında sinema artistik değerleri geliştiren en büyük etken olmuştur. 1970’li yıllarda bütün ilçe ve kasabalarda sinema salonları açılmıştı. İyi kötü salonları, derme çatma yapıları yadırgamadan akşamı beklerdik. Akşamların karanlığında sımsıcak ışıyan sahne bir umut olurdu içimizde.

Sözü edilen kasabalarda yazlık sinema değil, kışlık sürekli açık sinema salonları da vardı. Biz üç km uzaktaki köyden gruplar halinde sinemaya gelirdik. Paramızın olmadığı zamanlarda mevsimine göre ceviz, badem başaklaması yapar bakkala satardık, olmadı geri dönüşümüzde para eden evin eskimiş naylon ayakkabılarını satar bir şekilde sinemaya girerdik. O yaşlarda kendi adıma sinemaya gitmek ve gazoz içmek en büyük keyfimdi. Kasabaya erkenden gelirsek, yeni gelmiş filmin afişini görmek için meydandaki kavağa asılı kartelâya bakardık. Geç kalırsak afişe bile bakmadan direk sinema salonuna koşardık. Paramız eksik ise film biraz oynadıktan sonra sinema sahibinin bizi içeri alacağını bildiğimizden kapıda beklerdik.

Film bitip perde kararınca, bizim de dünyamız bir anlığına karardı. Artık karanlık yollardan, ovadan 3 km, 5 km uzaktaki köylere ulaşmak zordu, grup halindeki yaya geliş iyi olurdu da, dönüşlerde karanlık bastığından korkardık, ama ertesi gün sinemanın cazibesi ağır basar, bu korkudan eser kalmaz daha ikindi olmadan yine kasabanın yolunu tutardık.

Karanlık köylerimizin, kasabalarımızın çamurlu sokaklarında, ışıksız kış günlerinde dış dünyaya saçılan ışıklı, büyüleyici bir pencereydi çocukluğumuzun sinemaları. Artistik değerimizi, hayal dünyamızı besleyen en güçlü dil sinemadaydı. Çocuk yaşlarda hak, hukuk, adalet; doğru, iyi kötü, cesaret, kahramanlık gibi değerleri okuldan önce o büyüleyici sinema sahnelerinde öğrendik.

Gölhisar’da radyo tamircisi ve ilk kendi radyosunu kendi atölyesinde üreten Okatan ailesi ilçeye elektrikler gelmeden jeneratörle sinema oynatmış. Diğer sinemacımız Ömer Ali Birşen’in çevredeki sineması olmayan kasaba ve kalabalık köylere gezici sinema götürdüğünü yıllar sonra kendisinden dinledim. 1966 yılında İzmir’den film şirketiyle anlaşma yapıp Gölhisar, Dirmil, Çavdır, Söğüt, Seki kasabalarında, sinema işletmeciliği yapmış.

Batı Akdeniz, Ege, Marmara ve Trakya bölgelerinde 1960'dan sonraki yıllarda bütün kasaba ve ilçelerde iyi bir sinema dağıtım ağı oluşmuştu. Üç günde bir, haftada bir film değişip oynuyordu. Şehir merkezlerinde ise hem kışlık hem yazlık sinemalar tıklım tıklım dolardı.

Günümüzde ise ev ortamında sinema teknolojileri kurularak, dijital aktarımlarla sinemacılık çağ atlamıştır. Antalya’nın yetiştirdiği sinema sanatçıları Sümer Tilmaç, Mehmet Özgür, Coşkun Göğen, Müfit Kayacan, Burcu Biricik, Ümit Katrancılar, Nuri Dilmek, Mine Karakurt, Gülay Yağmur, Ahmet Öndeş, Seyit Selam Aslan, Ali Altuntaş, Ferit Aktuğ, Kaya Çobanoğlu ve genç kadın yönetmen Sevgi Hirschhauser’ı burada selamlayalım; ölenlere de rahmet dileyelim. Kendi il'im Burdur’da yeni yetişen sinemacılarını pek tanıdığımı söyleyemem ama herkesin tanıdığı üç sinemacıdan biri Osman Sınav’dır.

Osman Sınav, 1956 yılında Burdur’da doğdu. 1975 ve 1979 yılları arasında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde önce resim ve tekstil tasarımı, sonra sinema ve televizyon eğitimi aldı. 500’ü aşkın reklam filminin yapımında görev aldı. Yönetmeni veya yapımcısı olduğu 45’in üzerinde film ve dizi çekti. Altın Portakal ödülü alan yönetmenin çektiği, yapımcılığını üstlendiği film ve dizilerden bazıları şunlardır: Sakarya- Fırat, Acı Hayat, Kurtlar Vadisi, Ekmek Teknesi, Deli Yürek: Bumerang Cehennemi.. Ve O, en verimli zamanında aramızdan ayrıldı.

Diğer bir Burdurlu sinema sanatçısı Feridun Şavlı, 1953 yılında Burdur’da doğdu. Rıfat Ilgaz’ın büyük eseri Hababam Sınıfı serisinde oyunculuk yaptı. Türk sinema sanatçısı Feridun Şavlı, İstanbul Teknik Tekstil Lisesi mezunudur. Hababam Sınıfı'ndaki “Domdom Ali” karakteri ile tanındı ve bu eserin vazgeçilmez oyuncularından biri oldu. Tek tük başka sinema projelerinde yer alsa da 1987 yılından sonra sinemadan uzaklaştı. Ne yazık ki 1995 yılında kalp krizi geçirerek yaşama veda etti. 

Gelelim üçüncü sinemacımıza. O'nun sinemacılığı daha eskiye dayanır. Adı Cemil Taylan. Cemil Taylan, 1945 yılında Burdur Yeşilova Örencik Köyü'nde doğmuştur. 1967 yılında bir akrabanın tanıdığı sinemacının ısrarıyla, bir filmde rol alır. Kara yağız bir Anadolu yakışıklısıdır. Sonrasında bir dönem bankada çalışırken, banka müdiresinin kendisi için “Türkiye’nin Tony Curtis’i dediğini, ancak ortama uyum sağlamakta güçlük çektiğini hem de ailevi sebeplerden Burdur’a dönmek zorunda kaldığını, Antalya’daki görüşmemizde kendisi bana anlatmıştır.

Bol sinemalı günler dilerim.

Bu yazı toplam 83 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim