Kahraman Köktürk

 Doğma büyüme ben kendimi Şarampollü olarak bilirim.  Çocukluğumdan itibaren babamın annemin çok yakın arkadaşı ilyas amcave Hikmet teyzelerimin evine giderdik. Güllükte otururlardı. Ben oğulları Oğuz abi ve benim yaşıtım olan Ozan ile iyi arkadaştım. Bazen o zamanlar belediye bile olmayan Kemer'e giderdik. Kemer İlköğretim okulu köy muhtarlığının pansiyonuydu. köylüler evinden döşek getirirdi. Sıraların üzerinde yatardık. Hikmet teyzem oralıydı ve O'nun ailesinin misafiri olurduk. 

   Sonra bir gün babam beni bisikletin arkasına bindirdi. Şu anda Antalya Valiliği olan Gazi Mustafa Kemal İlköğretim okuluna getirdi. Galiba okulların açıldığı haftanın 2.günü idi. İlyas amcama teslim etmişti. Artık o İlyas Öğretmenimdi. İşte hayatım boyunca unutamayacağım ve benim için büyük şans O'nun öğrencisi olmanın başlangıcı o gündü. İlyas öğretmenim bana göre hala eğitim-öğretim hayatımda karşılacabileceğim ender insanlardan birisidir. O kadar donanımlı bir öğretmendir ki. Şu anda aileler binlerce TL dökerek O'nun tek başına yaptığı eğitimi yapamıyor.

    İlkokul ikinci sınıfta flüt çalmayı öğretti. Ben müzik konusunda maalesef yetenekli değildim. Çizgi film izlemek daha hoşuma gidiyordu. Ama o gün o flüt dersini bırakmayanlar ardından bağlama çalmayı öğrendi. Çünkü öğretmenim bağlama çalmasını da biliyordu. Hemen ardından dördüncü sınıfta halk oyunlarını öğretti. Çünkü öğretmenim halk oyunları oynamasını da biliyordu. Ben ise yetenekli olmadığımı düşünerek kaçtım. Babamın içinde hep bir ukdedir ama yıllar sonra folklör oynamaya başladım. 

  5. sınıfa geçildiği zaman org çalmayı öğrendi arkadaşlarım. Çünkü İlyas Öğretmenim org çalmasını da biliyordu. Ve bunların hepsi flüt dersi ile başlamıştı. Şimdi dikkat edin tek başına bunları öğreten ilyas Öğretmenin öğrettikleri için şu anda özel okullara binlerce TL ödüyoruz ve çoğu zaman sonuçta alamıyoruz. Öğretmenim boş zamanlarda bize satranç oynatırdı. Çocukken sırtında denize girdiğimiz adam şimdi hala görünce biraz çekindiğimiz öğretmenimiz olmuştu. Geçtiğimiz yıllarda babam ile beraber Bucak'a gelmişlerdi. Arabayı sürerken takılmıştımher ikisine de "ikinizde arkaya oturdunuz kolaysa sürün artık arabayı" diye

  Öğretmenim bana demokrasinin gücünü de öğreten adamdı. Birgün bilgi yarışması sırasında bir olay yaşanmış bende sert bir şekilde çıkışmıştım. Sinirinden gözlerinden yaşlar gelmesine rağmen bana olayı açıklamıştı. Babamlara da "ah demişti haklı olmasa nasıl kızdım" o gün öğretmenim iyi ki iki tokat atmadınız çünkü o gün ben ne olursa olsun demokrasi inancını kazandım

  Hiç unutmadığım bir derste şunu anlatmıştı. filistin Kurtuluş Örgütü lideri Yaser Arafat Filistin'in bağımsızlığını ilan etmişti. Ertesi gün öğretmenimiz bize bu hareketin başarılı olup olmadığını sordu. "Ben bağımsızlığı tanımamız gerektiğini" söyledim. Düşünün daha ilkokuldayız. Öğretmenim hiç unutmayacağım bir dersi daha verdi. "Beklenen başarı gelmeyebilir. Unutmayın Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kurtuluş Savaşını tam da Ankara da işgalin ortasında başlattı ve yaptı. Arafat bağımsızlık kararını Tunus da açıkladı beklenen başarı ve kurtuluş gelmeyebilir" demişti. Yani bu ülkeyi seviyorsan bu ülke için tamda bu ülkenin merkezinde mücadele edeceksin. Bu arada Gazi Mustafa Kemal atatürk ne kadar büyük lider onu da anlamış ve hiç unutmamış oldum. Başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere tüm Öğretmenlerimizin öğretmenler günü de kutlu olsun