Antalya’nın Kepez ilçesinde, özellikle Kütükçü ve Kuzeyyaka mahallelerinde haftalardır aynı manzara yaşanıyor: Şebeke hattı patlıyor, tonlarca su boşa akıyor. Vatandaş izliyor, ama ASAT nedense ağırdan alıyor.
Su akıyor, kimse sahip çıkmıyor. Oysa hepimiz biliyoruz ki su, altından da petrolden de daha kıymetli. Çünkü hayatın ta kendisi. Hele ki kuraklıkla ve iklim kriziyle boğuştuğumuz şu dönemde, bir damlanın bile hesabı yapılması gerekirken, biz günlerdir oluk oluk boşa akan suyu izlemek zorunda kalıyoruz.
En acısı ne biliyor musunuz? Bir haftadır evimizin önünden boşa akan suyu gören küçük kızımın sözleri oldu: “Allah rızası için şu su için siz de başvurun. Yemin ediyorum içim acıyor, Allah’tan yazık günah…”
Çocuk vicdanı, büyüklerin görmezden geldiği gerçeği yüzümüze tokat gibi vurdu. Bizim kuşak susuzluğun değerini belki anlar; ama gelecek kuşak, yani çocuklarımız, bu gidişle musluktan akan suyu bir nimet değil, bir lüks olarak görecek.
ASAT yetkililerine sesleniyorum: İhbarlara kulak tıkamayın, bürokratik hantallığı bırakın. Vatandaşın evinin önünde günlerce akan suya seyirci kalmak, sadece bir hizmet kusuru değil; aynı zamanda milli servete ihanettir.
Tasarruf nutukları atarken, çocukların gözünün önünde suyun boşa gitmesine seyirci kalmak, vicdanı olan hiç kimseye yakışmaz.
Tokmak gibi söylüyorum: Her damlanın hesabını verin!
Bu yazı toplam 134 defa okunmuştur.