KAHRAMAN KÖKTÜRK / KONUK YAZAR

Şimdi sizlere Döşemealtı Belediyesi müdürlük biriminde çalışan bir ofis görevlisinin yaptıklarını anlatacağım. Birimin müdürü ile görüşmeye gelen vatandaşı buyurun demek yerine dışarıda veya alt katta bekleyin diyecek kadar halktan birisine artık adı ne denilecekse davranan bir çalışan. Gelen misafirin adını soyadını öğrenmeyen telefon numarası almayan ve halktan birisini önemsemeyen çalışanların hemşehrilerimize kötü davranmasından korkarım.

Döşemealtı ilçesinin kültürel ve Sosyal faaliyetlerinde yer alırım. Hatta çoğu Döşemealtı sakinlerinin çokta bilmediği Kocain Mağarası için tanıtım çalışmasında bulunmuştum. O dönemde Karaveliler Belediyesi Başkanı Osman Uğur, Antalya Köy Hizmetleri Müdür yardımcısı Hüseyin Bengü yine o dönemde Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği Başkanı Orhan Tolunay işbirliği ile 2000’li yılların başında Antalya Valisi Ertuğrul Dokuzoğlu misafirimiz olmuştu. Todosk ile Alanya da Bakanlığın toplantısına katılmıştım. Bu isimlerin hepsinin ofis görevlisi vardı. Hiç biri de gelen misafiri odanın dışına çıkta aşağıda bekleyin dememişti.

Sonrasında Döşemealtı Camili köyünde bir ilk olarak şenlik yapmıştık. Dönemin Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül,eski Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal, MHP vekil adayları ve Saadet Partisi eski Genel Başkanı Mustafa Kamalak katılmıştı. Bunların hepsinin özel kalem Görevlisi ile sohbet ettik. Ama hiçbiri halktan gelen misafire hoşgeldiniz demek yerine aşağıda bekleyin veya binanın dışında bekleyin dememiştir.

Antalya’da eski ve yeni Belediye Başkanlarımızı tanırım. Onların da ofis görevlisinin gelen misafire aşağı katta bekleyin veya binanın dışına çıkın orada bekleyin dediğini duymadım. Yani ne Menderes Türel ne Muhittin Böcek başkanın ofis görevlisinin halktan birisine aşağı katta bekleyin dediğine şahit olmadım.

Örneğin Dışişleri eski Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile sohbet ederken de ekibinin böyle bir şey yaptığını görmedim. En son Turizm ve Kültür Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’un da ekibi gayet sıcaktı.

Yani demem o ki bakın bir ofis görevlisinin ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Belediyeler kişilerin değil halkındır. Döşemealtı halkının bir mensubunu beğenmiyorum gibi davranmak üst perdeden git binanın dışında bekle demek benim hemşehrilerimize yapılan saygısızlıktır. Şimdilik birim müdürü ile yüz yüze görüşmediğim kendisi de telefon ile aramadığı için birimin adını yazmıyorum. Buna rağmen açıkça yazayım sevgili Belediye çalışanı benim hemşehrilerim çok kıymetlidir. Bu konunun takipçisi olacağım.