Bugün 26 Aralık 2025 Cuma
  • Antalya11 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    6251.569
    %1.32
  • Dolar
    42.9118
    %0.18
  • Euro
    50.5475
    %-0.64

AYDIN ÖZDEMİR / KONUK YAZAR

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
AYDIN ÖZDEMİR / KONUK YAZAR

TURİZMDE İNSAN KAYNAKLARI ZİRVESİ VE YANSIMALAR

26 Aralık 2025 Cuma 20:44

Zirveye, 2003 yılında kurulan Tüm Gastronomi Yöneticileri Derneği adına katıldım.

Turizm Otelcilik programlarında uzun yıllar öğretim görevlisi olarak çalışmış, aynı zamanda sektörde birçok işletmede seminerler ve mesleki eğitimler vermiş ve hala bir otel yöneticisi olarak biri olarak düşüncelerimi paylaşmaya gayret ettim.

 Turizm Mezunları Federasyonu tarafından Antalya’da düzenlenen Turizmde İnsan Kaynakları Zirvesinde paylaşılan bilgiler, dile getirilen sorunlar ve çözüm önerilerinin sektöre önemli artılar kazandıracağına inancım tamdır.

Zirve vesilesiyle bu konudaki görüşlerimi siz değerli okurlarla paylaşmak istiyorum.

Yiyecek-İçecek departmanı(F&B), turizm sektöründe istihdamı en yoğun ve aynı zamanda en yüksek sirkülasyonuna sahip bir departmandır. Bu sirkülasyonun tek bir nedenden kaynaklanmadığını; mevsimsellik olması, genç istihdam ağırlıklı olması, eğitimden yönetime, ücret politikalarından çalışma koşullarına ve lojman imkanlarına kadar uzanan çok boyutlu bir sorunlar zinciriyle karşı karşıyadır.

Öncelikle uzun yıllar eğitimci olarak görev yapmış biri olarak, okullarda verilen uygulamalı eğitimin yetersizliğinden çok üzgünüm. Gençlerimiz slaytlardan, sembolik uygulamalardan ve teorik anlatımlardan dersleri kavrayamadan mezun oluyorlar. Bu durumda sahaya çıktıklarında ciddi uyum sorunlarıyla baş başa kalıyorlar. Bu durum daha işin başında mesleki özgüveni zedeliyor ve sektöre olan bağlılığı azaltıyor. Açıkça ifade ediyorum ki, gençlerimize bu mesleği işin başında yeterince sevdiremiyoruz.

F&B departmanında önemli bir sorun ise departmanın tam bir kimlik kazanmamış olması. Aynı görev ve sorumluluk, bir işletmede “Food & Beverage Manager” olarak tanımlanırken, başka bir işletmede “Servis Müdürü”, “Maître d’Hotel” ya da “Restoran Şefi” olarak karşımıza çıkıyor. Bu karmaşa, çalışanların sağlıklı bir kariyer planı yapmasını zorlaştırıyor ve mesleğin kurumsal algısını zayıflatıyor.

İşverenlerin ve yöneticilerin F&B departmanından doğal olarak yüksek başarı ve misafir memnuniyeti bekleniyor. Ancak aynı oranda insan kaynağına yatırım yapılmadığından gelecek sezonlarla ilgili endişelerim var. Misafir memnuniyetini doğrudan etkileyen bu departmanlarda, nitelikli personel olmadan sürdürülebilir başarıdan söz edilemez.

Sektörde son yıllarda sıkça karşılaştığımız bir diğer sorun olarak, personelin aynı gün içinde birden fazla otelde çalışmak zorunda kalması. Sabah bir otelde, akşam başka bir otelde görev yapan çalışanlar doğal olarak yorgun düşüyor ve bu yorgunluk, sunulan hizmetin kalitesini doğrudan etkiliyor. Bu durum yetersiz ücret politikasından kaynaklanmaktadır.

Turizm sektöründe işin mevsimsel yapısı ve hayat pahalılığı temel bir sorun. Altı ay çalışan, diğer altı ay gelir elde edemeyen bir personelin yıllık ortalama kazancı yarı yarıya düşüyor. Bu ekonomik tablo, turizmin gençler için uzun vadeli bir kariyer seçeneği olmaktan uzaklaşmasına neden oluyor.

Bir diğer temel sorunumuz otellerde adaletli olmayan yönetim şeklidir. Otel işletmelerinde bazı departmanların yönetsel olarak korunduğunu, buna karşın F&B gibi operasyonel departmanların sürekli eleştirilen ve baskı altında tutulan bir yapıya sahip olduğunu söylüyorum. Bu yaklaşımın çalışan motivasyonunu düşürdüğünü ve sirkülasyonu artırdığı gerçeğini kabul etmeliyiz.

Son yıllarda personel açığını kapatmak amacıyla Asya ve Afrika’dan yabancı iş gücü istihdamının arttığını biliyoruz. Makul ve sınırlı sayılardaki yabancı personel istihdamına karşı değilim. Ancak aşırıya kaçan uygulamaların, Geleneksel Türk misafirperverliği kültürüne zarar verdiğini ve kendi gençlerimizin işsiz kalmasına yol açtığını kabul etmeliyiz.

İnsan kaynakları açısından yalnızca personel bulma sorunu yaşamıyoruz, aynı zamanda bulduğumuz personeli koruyamama sorunumuzda var. İş başı yapanlara işbaşı uyum eğitimi, oryantasyon eğitimi, meslek standartları ve iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri yeterince verilmiyor. Bu eğitimleri vermeden doğrudan iş yoğunluğunu içine giren bir personel adeta afallamakta ve uyum sorunu yaşamaktadır. Otel işletmelerinde personelin işten ayrılması ilk 15 gün çok fazladır. Ayrıca lojman imkânlarının yetersizliği ve bazı yöneticilerin ego odaklı yaklaşımları da personel sirkülasyonunu tetiklemektedir.

Otel sahibi ve üst yöneticilerin her şeyi devletten beklemesi doğru değildir. Evet, turizm çalışanlarına yönelik kapsamlı bir yasal düzenleme artık kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Bir işveren yaz kadrosunu kışında devam ettiremez. Bu konuda gecikmeden bir yasal düzenleme yapılmalı.

Ancak bu yasa çıkmadan da işverenlerin ve profesyonel yöneticilerin kendi sorumluluk alanlarında yapması gereken çok önemli işler bulunmaktadır.

‘Mükemmel tesisler ancak kaliteli hizmetle taçlanırlar’

whatsapp-image-2025-12-26-at-21-32-53.jpeg

Bu yazı toplam 142 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim