Bugün 14 Kasım 2025 Cuma
  • Antalya19 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    5686.509
    %0.50
  • Dolar
    42.3241
    %0.19
  • Euro
    49.259
    %-0.01

PROF DR RAMAZAN DEMİR / KONUK YAZAR

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
PROF DR RAMAZAN DEMİR / KONUK YAZAR

11 KASIM 2025 SABAHI TÜRKİYE FOTOĞRAFLARI

14 Kasım 2025 Cuma 10:19

 

Özet

Bu makalede, Cumhuriyet değerlerine yönelik güncel toplumsal tutumlar, siyasal alanın kutsal mekânlara taşınması, din–devlet ilişkileri ve Türkiye’deki ideolojik dönüşüm süreçleri tarihsel ve sosyolojik bağlamda incelenmiştir. 29 Ekim ve 10 Kasım 2025 tarihlerinde Anıtkabir’de yaşanan olaylar üzerinden siyasal kutuplaşma, dini manipülasyon ve Atatürk karşıtlığının tarihsel kökleri tartışılmıştır. Bulgular, Cumhuriyet’in laik ve millî yapısının son yıllarda ideolojik deformasyonlara maruz kaldığını göstermektedir.
Anahtar Kelimeler: Cumhuriyet, Anıtkabir, Atatürk, din, siyasal İslam, ideoloji
*
Giriş

2025 yılının 29 Ekim günü Cumhuriyet Bayramı kapsamında yapılan resmi törenler sırasında, devlet erkânının Anıtkabir ziyareti esnasında kalabalık bir grubun “Tayyip Erdoğan” sloganları atması kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’nün kabirlerinin bulunduğu bir mekânda bu tür siyasi sloganların atılması, Cumhuriyet’in kurucu değerleriyle açık bir çelişki oluşturmaktadır.
Türk geleneğinde, kabristan ziyaretleri sessizlik, saygı ve dua ile yapılır. Çocukluktan itibaren öğretildiği üzere, “Tanrının selamı üstünüze olsun ey kabirlerde yatan faniler. Ruhlarınız için Fatiha.” denilerek isim belirtilmeden dua edilir. Bu kadim saygı geleneği, herhangi bir siyasi figürün adının anılmasına izin vermez. Ancak Anıtkabir gibi bir ulusal mabette planlı biçimde organize edilen siyasi sloganlar, toplumsal ahlak açısından bir saygısızlık ve değer yozlaşması örneğidir.
*
Anıtkabir’de Siyasetin Gölgesi

Anıtkabir Komutanlığı’nın bu eylemlere müdahale etmemesi, devletin tarafsızlık ilkesinin aşındığını göstermektedir. Buna karşılık, 10 Kasım 2025 günü “Türk’üm” diye başlayan Andımız’ı okumak isteyen gençlerin engellenmesi, çifte standart tartışmalarını yeniden gündeme getirmiştir. Bu durum, hukukun eşit uygulanması ilkesine aykırıdır (Arslan, 2022).
Siyasetin kutsal mekânlara taşınması, toplumsal bütünlüğü zedelemekte ve Cumhuriyet’in ortak değerlerini ideolojik çatışma alanına dönüştürmektedir. Bu bağlamda, Anıtkabir’deki siyasi gösteriler, devletin tarafsız yapısına gölge düşüren sembolik olaylar olarak değerlendirilebilir.
*
Dincilik, Dindarlık ve Atatürk Nefreti

Türkiye’de dindar vatandaşların büyük kısmı Atatürk’e saygı duymakla birlikte, dincilik adı altında örgütlenen bazı kesimler Atatürk karşıtı söylemleri yaygınlaştırmaktadır. Bu kesimlerin tepkisi, Atatürk’ün laik ve millî devlet anlayışının, Osmanlı’daki “teokratik” düzenden kopuşu simgelemesinden kaynaklanmaktadır (Bora, 2020).
Osmanlı Devleti’nin bir İslam devleti değil, bir hanedanlık rejimi olduğu tarihsel belgelerle sabittir. Babadan oğula geçen iktidar anlayışı, kardeş katli gibi uygulamalarla şeriat ilkeleriyle bağdaşmamaktadır (Ortaylı, 2019). Dolayısıyla Atatürk’ün laikleşme hamleleri, dini değil; dinciliği hedef almıştır.
*
İslamcılık: Bir İnanç Değil, Bir Araç

“Şeriat” kavramı, tarih boyunca siyasal çıkarların aracı hâline getirilmiştir. Modern anlamda “siyasal İslamcılık”, İngiliz istihbaratı tarafından Ortadoğu’da ulusal bağımsızlık hareketlerini zayıflatmak için desteklenen bir ideolojik araç olarak kullanılmıştır (Lewis, 2018).
Türkiye’de 1950’lerden itibaren artan dış destekli tarikat yapılanmaları, Atatürk’ün millî bağımsızlık anlayışını sarsmak amacıyla “din elden gidiyor” propagandaları üretmiştir. Bu süreç, 1980 sonrasında “Yeşil Kuşak” stratejisiyle kurumsallaşmış ve siyasal İslam, Batı çıkarlarının bölgesel aracı hâline gelmiştir (Ahmad, 2016).
*
Atatürk ve Din İlişkisi
Atatürk’ün din anlayışı, İslam’a değil; İslam’ın siyasal istismarına karşıdır (Demir, 2019). Fevzi Çakmak’ın da belirttiği gibi, tekke ve zaviyelerin kapatılması, bu kurumların “Haçlı karakolları” hâline gelmesinin önüne geçmek içindir.
Atatürk, Müslümanlığa savaş açmış olsaydı şunları yapar mıydı? (Demir, 2019).
Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kurmazdı.
Suudi Kralı’na, Hz. Muhammed’in kabrine zarar gelmesi hâlinde “Ordumu alır aşağı inerim” demezdi.
Hilal’i devlet sembolü olarak korumazdı.
Kur’an-ı Kerim’in Türkçe mealini Elmalılı Hamdi Yazır’a kendi maaşından ödeyerek hazırlatmazdı.
Balıkesir’de camide hutbe okumazdı.
Bu örnekler, Atatürk’ün akıl temelli bir inanç anlayışını benimsediğini, dindar bireylere saygılı ancak dinin siyasallaştırılmasına kesinlikle karşı olduğunu göstermektedir (Demir, 2019).
*
Yeşil Kuşak ve İdeolojik Dönüşüm

1960’lı yıllardan itibaren ABD’nin Sovyetler Birliği’ne karşı geliştirdiği Yeşil Kuşak Projesi, Türkiye’deki gençlik ve siyasal hareketleri derinden etkilemiştir (Demir,2023). 1970’lerden itibaren sağ ve sol ideolojiler arasında yaşanan kutuplaşma, Atatürk’ü ortak bir değer olmaktan uzaklaştırmıştır (Ahmad, 2016, Demir 2022, 2023).
Bu dönemde milliyetçi hareketler “Türkçülük” vurgusunu öne çıkarırken, Atatürk’ün anti-emperyalist duruşu göz ardı edilmiştir. Böylece, Cumhuriyet’in kurucu ilkeleri yerini dış kaynaklı ideolojik yönelimlere bırakmıştır (Demir, 2023).
*
Sonuç
Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, hem dinî hem de millî değerlere dayalı çağdaş bir devlet düzeni inşa etmiştir. Günümüzde din kisvesi altında yürütülen siyasal yönlendirmeler (manipülasyonlar), bu yapıyı tehdit etmektedir. Anıtkabir’deki siyasi sloganlar, Cumhuriyet’in laik ve millî ruhunun aşındırılmasının somut göstergelerinden biridir.
Türk milleti, Cumhuriyet’in bağımsız, laik ve demokratik kimliğini koruma bilincini yeniden kazanmalı ve siyasetin kutsal mekânlardan uzak tutulması gerektiğini hatırlamalıdır.
*
Kaynakça
Ahmad, F. (2016). Modern Türkiye'nin Oluşumu. İstanbul: Kaynak Yayınları.
Arslan, M. (2022). Devlet Tarafsızlığı ve Hukukun Üstünlüğü. Ankara: Siyasal Kitabevi.
Bora, T. (2020). Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce: Laiklik ve Dincilik. İstanbul: İletişim Yayınları.
Demir, A. (2019). Atatürk ve Din: Gerçek Dindarlığın Anlamı. İstanbul: Kültür Yayınları.
Demir, A. (2022). Türkiye’de Siyasal İslam ve Emperyalizm İlişkisi. İstanbul: Ulus Yayınları.
Demir, A. (2023). Yeşil Kuşak Projesi ve Türkiye’de İdeolojik Dönüşüm. İstanbul: Mavi Ufuk Yayınları.
Demir, R. (2019). Gazi Paşayı Doğru anlamak. Palme Yayıncılık . Ankara.
Demir, R. (202). Yüksek Öğretmen Okulları ve 68 Kuşağı Gençlik. Palme Yayıncılık . Ankara.
Demir, R. (2022). Sultan Galiyev ve 68 Kuşağı. Palme Yayıncılık . Ankara.
Lewis, B. (2018). Ortadoğu'nun Yeniden Keşfi. İstanbul: Alfa Yayınları.
Ortaylı, İ. (2019). Osmanlı Devleti'nde Devlet ve Din İlişkisi. İstanbul: Kronik Kitap.

Bu yazı toplam 122 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim