Dünya barışına direkt katkı sunan Antalya gerçeğine baktığımızda, halen ne bir kongre merkezi ne de cazibe merkezleri var.
Antalya; yıllarca tarım ve turizm kimliğiyle ülke ekonomisinin adeta lokomotifi oldu…
Tarım denince akla Antalya geldi; ülkemizin meyve ve sebze ambarı olarak anıldı…
80’li yıllarla birlikte turizmdeki vizyonu ön plana çıktı ve turizmde marka şehir olarak lanse edilmeye başlandı.
Hatta; “Dünya kenti” bile dendi…
Peki; Turizmde ülke ekonomisine her yıl milyarlarca dolar gelir kazandıran Antalya; hak ettiğini alabiliyor mu?
Bu soruya verilen yanıt “hayır” olur kuşkusuz…
Her yıl milyonlarca turistin dünyanın dört bir yanından koşup geldiği ve milyarlarca dolar kazandırdığı Antalya; aynı zamanda ülkemizin tanıtımına da çok ciddi katkılar koyuyor.
Viyzon proje eksikliklerini; yerel belediyelerin omuzlarına yüklemek; bana göre haksız ve yanlış bir yaklaşım olur…
Bu olguları yerel belediyelerin sırtına yüklemek; aslında olaya yüzeysel bakıştan başka bir işe yaramıyor.
Hükümetin ciddi anlamda Antalya’ya yönelik yatırımları hızlandırması artık kaçınılmaz…
Altın yumurtlayan tavuk benzetmesinin yapıldığı Antalya; maalesef mega projelerle desteklenmiyor. Yerel belediyelerin bütçeleriyle turizmde ve tarımda bir ekol olmanın yolları aralanmaya çalışılıyor. Oysaki, merkezi hükümetin desteğive yatırım proğramlarındaki önceliğiyle Antalya çok daha etkin bir rol üstlenebilir.
Henüz trafik sorunuyla boğuşan, kısır döngü siyaset tartışmalarının uzantısında, kongre merkezinden yoksun, mega projelerle desteklenmiş cazibe merkezleri olmayan Antalya; doğal dokusunun özgünlüğü, denizi, güneşi ve tarihi ile bir yükü omuzlarına almış durumda…
Ama; ne gariptir ki, turizmdeki yanlış planlama ve koordinasyonla milyonlarca turiste kapılarını açan, milyarlarca dolar geliri ülke ekonomisine kazandıran bu kent, alt ve üst yapı projelerini gerçekleştirebilme noktasında turizmden yararlanamıyor.
Bu temel yanlışlık bile; Antalya’ya yapılan bir haksızlık olarak değerlendirilebilir.
Büyükşehir Belediyesi’nin son dönemlerdeki vizyon proje atağı ise kesinlikle önemsenmeli…
Büyükşehir eski belediye başkanı Menderes Türel’den sonra Muhittin Böcek’in de ‘’öncelikler’’ üzerine hizmet üreterek akılcı ve rasyonel projeleri hayata geçireceğini düşünüyorum.
İşte tam da bu noktada merkezi hükümetle yerel belediye işbirliği önemli.
Esen kalın.
Bu yazı toplam 1155 defa okunmuştur.