Bugün 19 Kasım 2025 Çarşamba
  • Antalya20 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    5596.816
    %1.05
  • Dolar
    42.3555
    %0.04
  • Euro
    49.0622
    %0.00

VEDAT GÜRHAN / KONUK YAZAR

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
VEDAT GÜRHAN / KONUK YAZAR

ANTALYA'NIN HAFRİYATI GÜME Mİ GİTTİ?

19 Kasım 2025 Çarşamba 15:21

 

Bilindiği üzere aylardır, “Yok şu dalgası, yok bu furyası. Bilmem ne operasyonu” derken tabiri caizse yaşantımız 3’ncü sayfalık haline gelmeye yüz tutmuştu.
“Bilmem ne çarkı” dahilinde bir ara Antalya’nın dillerden düşmeyen ancak çocuklara masal anlatma haline dönüşen bir de hafriyat dosyasının yapraklarında kımıldama olmuştu ki, o sayfaya parmak gitti ve orada kaldı.
Bana göre nedense sayfa çevrilmedi. Çevrilmeyince de dosya doğal olarak açılamadı. Dolayısıyla başta ben olmak üzere çoğumuzun umutla beklediği hafriyat güme mi gitti ne?
Ben çok üzüldüm.
Hatta hayal kırıklığına bile uğradım.
Neden mi?
Çünkü olay Antalyaspor’a yıllardır yapılamayan ama o yıllar geçtikten sonra da olsa birileri tarafından Kırmızı-Beyazlı ekip için, “Sabit gelir kaynağı olsun da takım yok olmaktan kurtulsun” zihniyetinin ürünüydü o hafriyat da ondan.
En azından 40 yılını o takıma veren, geçmişi yudum yudum yaşayan birisi, yani benim için.
“Kısacası Antalyaspor’un geleceğini nasıl garanti altına alabilirim” iyi niyetlerinin tamamiyle şahsi menfaat uğruna yok olup gidişinin ta kendisinden başka bir şey değildi hafriyat.
Şöyle 40 yıl öncesine gidiyorum da.,
1981-82 yılında şampiyon olup bugünkü Süper Lig’e o günün 1.Ligi’ne yükselen Antalyaspor’da başkan Halim Horasan takımı deplasmanlara götürebilmek uğruna eşinin kolundaki bileziği rica minnet alıp kuyumcuya bozduruyor, takımı o şekilde yola çıkartıyordu.
Aynı Halim Horasan Kırmızı-Beyazlı ekibin transfer ücretlerini ödeyebilmek için Ahmet Yeşilyurt, Ahmet Trablusgarp ve Hüseyin Yılmaz gibi yöneticilerin de aralarında bulunduğu herkesi bankaya borçlanmaları yoluna gidip, kredilerle takımı ayakta tutmaya çalışıyordu.
O dönemlerde hafta sonundaki deplasman müsabakası için takımı otobüsle yola çıkartan Horasan, kendisi Antalya’da kalıp, Roma ya da Şanzelize pavyonlarının patronlarının yanlarına iskemle atıp, sabahın ilk ışıklarına kadar pavyonda elde edilen hasılatı alıp, faizini de hesaplattıktan sonra takımın ardından kendi şahsi aracıyla gidip maddi sorunu geçici olarak ortadan kaldıran kişiydi başkan.
Tüm bu yazdıklarım inanın masal değil. 
Senaryo ya da hayal ürünü hiç değil.
Ta ki Antalya Belediye Başkanı Hasan Subaşı belediye başkanı oluncaya kadar.
Subaşı geldi-ki o dönemlerde geliş şekline şekline girerek konuyu amacından uzaklaştırmak istemiyor, ama onu da bir başka yazıma saklayacağımın altını çiziyorum.
Subaşı her türlü riski göze alıp önce Kırmızı-Beyazlı Kulübe tesis kazandırdı. (Hasan Subaşı Tesisleri) Sonra aynı yerde sabit kira gelirleri yarattı. 
Antalyaspor onun sayesinde de uzunca yıllar pek maddi sıkıntı çekmedi desek hiç de abartmış olmayız.
Sonrasında inişli çıkışlı yönetimler desek de, doğru yönetilmelerle (Hasan Akıncıoğlu- Ali Şafak Öztürk) bir ara ekonomik açıdan istikrar abidesi takımlar arasında dahi yer aldı. 
Menderes Türel dönemiyle şaha kalktı Kırmızı-Beyazlı ekip. Önce bir stadyuma sahip oldu. Türel Antalyaspor’u dünya çapında örnek tesislerin sahibi yaptı.(Atilla Vehbi Konuk) Geriye bir tek şey kalmıştı o da sabit gelir kaynağı. 
Onu da HAFRİYAT ile gerçekleştirdi.
Antalya’nın yeni stadyumunun altındaki dükkanların ve hafriyatın gelirlerini kulübe bağladı Antalya’nın dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı.. Menderes Türel.
Böylece gelecek için asla kaygı duyulmayacaktı. 
Belli bir sürede zaten duyulmadı da. Ta ki geliri Antalyaspor’a aktarılması gereken o hafriyattan sorumlu olanların bunun tam tersini yapmasına kadar.
Tersinin adı da, “Kulübü bırak, cebine bak” idi.
Hafriyatçılar Odası Başkanı çıktı veryansın etti, nedenlerini avazı çıktığı kadar haykırdı ama, “Ne diyor bu adam” denmedi. “Niye konuşuyor bu adam” söylemini yapanlar çok oldu. "Hafriyat yolsuzluğu" soruşturması kapsamında 30 Eylül'de düzenlenen operasyonda pür dikkat oluverdik. Ama ne yazık ki olduğumuzla kaldık.
Sahi ya, Antalyaspor’un kurtuluş projesi hafriyat konusu güme mi gitti?
Bir Antalyasporlu olarak ben bu soruyu sormayı kendimi mecbur olarak gördüm de.,

Bu yazı toplam 121 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim