Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

            Bu kentte yaşayanlara en önemli sorun ya da sorunlar ne diye sorulsa farklı farklı cevaplar gelse de, genel anlamda ulaşım, trafik, çarpık yapılaşma ve kaldırım işgalleri gibi olumsuzluklar ilk sıraları alır…

            Yarım saatini durakta beklemekle geçiren, aracını park edecek yer bulamayan, gideceği yere arabasıyla bazen 1 saate yakın bir süreçte gidebilen ve kaldırımların bile işgal edildiği bir ortamda vatandaştan başka yanıtlar duyamazsınız…

            Evet… Sorunların deyim yerindeyse katlanarak arttığı Antalya’da memnuniyetsizlik giderek artıyor…

            Bu şehir iklimi, doğası ve deniziyle eşsiz bir şehir… Ancak gelin görün ki trafik ve ulaşım ciddi anlamda tehlike sinyalleri veriyor!

   Öte yandan şurası bir gerçek ki; yıllardan beri Antalya’nın en önemli iki sorunu arasında yerini koruyan ulaşım ve çarpık yapılaşma ile ilgili belediye başkanlarının daha somut projeler oluşturulması gerekiyor.

  Çarpık yapılaşma, ulaşım, görüntü kirliliği, otopark, kaldırım işgalleri gibi sorunların bir türlü aşılamadığı Antalya’da, belediye başkanlarının bu sorunları önleme noktasında daha kararlı adımlar atması artık kaçınılmaz.

   Öte yandan Büyükşehir statüsündeki kentlerin en önemli sorunları arasında yer alan ulaşım sorununun çözümü noktasında herkesin “duyarlı” olması gerekiyor.

   Çarpık yapılaşma, gecekondulaşma ve ulaşım sorununun aslında birbiri ile bağlantılı oluşu, bu sorunların çözümünü kaçınılmaz kılıyor.

            Antalyalılar, kentin en önemli sorununu ulaşım ve çarpık yapılaşma olarak ikiye ayırırken, nüfusu 3 milyona yaklaşan Antalya’da bu iki sorunun olumsuz yansımaları her geçen gün artıyor.

            Bununla birlikte  belediye başkanlarının Antalya’nın kronikleşmiş sorunlarına çözüm noktasında hizmet sürelerinin dolmasına  artık  sayılı aylar kalırken, kalan süreyi nasıl değerlendirecekleri ise merakla bekleniyor.

   Doğal dokunun korunabilmesi adına somut adımlar ve projeler oluşturulamadığı ortada…

            Bu şehrin daha fazla betonlaşmaması, doğal dokunun korunması, ulaşımda düzenin sağlanması, gecekondulaşmanın önlenerek Kentsel Dönüşüm Projeleri’nin ön plana çıkarılması gibi faktörlerin  Dünya kenti imajı ile çelişkili bir durum oluşturduğunu her fırsatta dile getiriyorum.

  Antalyalılar da oy uğruna, siyasi çekinceler uğruna kronikleşmiş sorunların çözümünün ertelenmemesini istiyorlar.

            Mevcut sorunların çözümü noktasında Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere  Valilik, ilçe belediyeleri, siyasi partiler, STK’lar ve meslek kuruluşlarının kent hassasiyetlerini koruyucu ortak projeler üretmesi; geleceğimiz açısından yaşamsal önem taşıyor.

 Özellikle gecekondulaşmanın izlerinin halen silinemediği Kepez ilçesi başta olmak üzere diğer ilçelerde kronikleşmiş sorunların süratle çözümlenmesi artık  kaçınılmaz bir gerçek…

            Kent hassasiyetlerinin korunması adına ne gibi çalışmalar yapılıyor?

            Kent merkezindeki ilk yerleşim yeri olarak bilinen mahalleler neden kaderine terk edildi?

            Neden somut adımlar atılamıyor?

            Yerel belediyecilikteki hizmet anlamında zaman hızla tükenirken, bu şehrin gelecek yıllara taşınacak projelerle tanışması gerekiyor artık!