BİNALİ EFE / KONUK YAZAR

 Muharrem orucu açma yemeği için Kızılarık, Cemevi’ne Sayın Deniz Baykal’ı telefon ederek davet ettiğimde tıpkı Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın özel kalem müdiresi Sayın Zeynep hanım gibi, çok nazik ve kararlı bir sesle “Alevilerin acısı, sevinci bizimdir, bizim de sizindir. Aynı acıyı paylaşıyoruz. Tabii ki geleceğiz” dedi Deniz Baykal.
  Ve Akşam oruç açma yemeğine, CHP Eski Genel Başkanı Antalya Millet Vekili Deniz Baykal ve Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ve diğer dostlarımız yemek saatinden çok önce gelmişlerdi,
  Antalya Milletvekilimiz Deniz Baykal ve Muratpaşa belediye Başkanımız Ümit Uysal, çok kalabalık olan vatandaşlarla tek tek ilgilenmeleri halktan birileri gibi makam gözetmeden samimi bir şekilde muhabbetlerine şahit olanlar da benim gibi çok mutlu olduklarını sevinçle gözlemledim.
Milletvekili Baykal ve Başkan Ümit Uysal halkın içinde, halkla bütünleşmiş olmaları karşısında tüm vatandaşlar son derece memnu olmuşlardı.
Cemevi’ndeki bu barış ve muhabbet tablosu oruç tutan vatandaşlar tarafından Hayırlara vesile olmasını dileyerek dua edenler bile oldu… 
Özellikle Başkan Ümit Uysal’ın etrafını saranların birçoğu iş isteyenlerle dolu olduğu gözlemlenirken, Ümit başkan gayet hoş bir edayla herkese doğru ve inandırıcı ifadelerle herkese gayet kararlılıkla elinden gelen olanakları kullanarak memnun etmesi vatandaşı son derece memnun etti…
Yani; ismi gibi Ümit verdi… 
   Oruç açma saati geldiğinde İki lider de asla protokol istemediklerini Cem Evi’nde “ayak baştır, baş ayaktır” bir zati söyleyerek yemek almak için en azında üç saat beklemeleri Cemevine gelen vatandaşlar tarafından takdirle karşılandı. 
Dede Kenan Akbaba’nın vermiş oldukları dua sonrası yemekler yenildi.
Daha sonra Başkanımız Ümit Uysal bir başka randevusu olduğundan herkesle helalleşti ve ayrılırken memnuniyeti gözlerinden okunuyordu…
Ancak…
Duayen siyasetçi Deniz Baykal’la beraber gelen çalışma arkadaşları H.B.V  (Cemevi) Başkanı Nurettin Erdoğan ve H.B.V Genel Merkez yöneticisi Zeynel Can’ın daveti üzere makam odasına gittiler.
İkram ettikleri kahveler içilirken, Deniz Baykal çok rahat ve huzur içinde, kendi evindeymiş gibi Şuhu içinde vatandaşların kendisinden beklenen konuşmaya başladı.
Takriben üç saat kadar, Türkiye ve Dünya siyaseti hakkında bizlere; tabiri caizse, Ülkemizin dünü, bugünü ve geleceği için çok uzun bir konuşma yaparak bilmediğimiz hatta düşünemediğimiz konular hakkında hepimizi aydınlattığı için dinleyicilerinin tamamı memnuniyetini toplu resim çektirirken yüzlerinde ki mutluluktan fark etmek mümkündü.
Demem odur ki; 
Deniz Baykal gibi olmak, adam gibi adam olmak çok az insana nasip olur!
  Dünden önce da vardı, bugün hasta haliyle dahi bile; Devletin tepesinden tutun Türkiye’nin en ücra köşesinden gelen yaşlı, genç insanlar Hasta hane kapısında ağlıyorsa, tüm CHP’lilerin böyle bir lidere sahip olması övünç kaynağı değil mi?
 Türkiye’nin ender yetiştirdiği devlet adamı, siyasetin duayeni, Deniz Baykal’a tekrar  geçmiş olsun dileklerimi sunar, tez zamanda sağlığına kavuşmasını  dilerim.
Binali EFE