Bugün 15 Ağustos 2025 Cuma
  • Antalya27 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    4378.41
    %0.09
  • Dolar
    40.8143
    %0.16
  • Euro
    47.5546
    %0.06

HALİL ERDEM / KONUK YAZAR

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
HALİL ERDEM / KONUK YAZAR

BOĞAZ ve BİR BOĞAZ USTASI

14 Ağustos 2025 Perşembe 15:56

İnsanoğlu önce kendi sesini kullandı. Yetinmedi zamanla gırtlağına parmaklarıyla müdahale ederek çalgı aleti gibi kullanarak birtakım sesler çıkardı ve buna kullandığı organından dolayı “boğaz” dendi. Çameli ve Dirmil’de boğaz, Burdur Aziziye tarafında “hada” , Silifke tarafında “Hollu” deniyor. Boğaz geleneğini Asya’dan günümüze kadar sürdüren yörelerimiz Çameli, Burdur ve Silifke yöresindeki Yörükler diyebiliriz. Ormanda, bozkırda yaşayan, çobanlık yapan insanların, özellikle gençler tarafından bir sosyalleşme aracı, karşı cinsle iletişim aracı olarak boğaz kullanıldığını söylemek de mümkün. Hayri Dev’den aldığım bir boğaz çeşitlemesi:
Kız :
Öf öf!
Ocak başı dağıldı
Gülsüm Ali’ye darıldı
Erkek:
Darılırsa darılsın
Gelsin bana sarılsın

Boğaz ezgiler için bir alt form, bir temel oluşturur. Buna örnek serbest ölçüsüyle Teke Zortlama oyun havasında bu biçimiyle yer alır. Boğazlar genelde 9/ 16’lık ve 9/ 8 ritim ölçüleriyle yer alır.
İşte bu boğazları daha aktif, daha geniş müzik alanına sipsiye, kavala; üç telli curaya, iki telliye, kabak kemaneye uyarlanarak taşınmış. Burdur yöresi boğaz ezgi örneklerinden bazıları da şöyle: Çömlek Kırdıran boğazı, Dirmil boğazı, Çörten boğazı, Guguk boğazı, Kozağacı boğazı boğazlardan sadece birkaçıdır. Boğaz ezgileri salt insanın çektiği boğazla değil, güzel öten kuşların ötüşlerini de Yörük çalgılarına uyarlanıp boğaz havaları yapılmış. Buna çok iyi bir örnek çalışmayı aktaracak olursam sizi Burdur’un 125 km güneyine Altınyayla’ya bağlı Çörten köyüne götürmem gerek. Bu köyde yaşamış, boğaz çalmış ve Çörten boğazını yapmış çok yetkin bir ustayı anlatmak
istiyorum:

Hüseyin Karakaya 1909-1973 yıllarında Altınyayla’nın Çörten köyünde yaşamış. Teke yöresinde üç telli curada müzik adamlarının değerlendirmesiyle henüz geçilemeyen bir çalış tekniği ve armonik yaratıcılığı olan bir sanatçıdır. "Çörten boğazı" yöre müziği için en seçkin eserlerinden biridir. Bu kayıtlar 1960'lı yıllarda ilkel koşullarda yapılan oda kayıtlarıdır. Karakaya’nın çalışma yöntemlerinden birini aktaracak olursak: Burdur yöresinde keklik avı için kekliğin dişisini beslerler. Keklik av sezonu başlayınca keklik kafesiyle ormana götürülür. Bir ağacın dallarına kafes asılır. Dişi keklik öttükçe, bunu duyan erkek keklikler birer birer gelir, avcılar da avlar. Benim amacım keklik avcılığını anlatmak değil, Çörtenli Âşık Hüseyin Karakaya’nın çalışma yöntemini anlatmak. Yukarda anlattığım keklikleri kullanma yöntemini Âşık Hüseyin Karakaya da uygularmış ama kekliği avlamak için değil, kafesteki kekliği kafesiyle dalların, çiçeklerin içine koyup ötüşüyle birlikte üç tellisini kekliğin sesine ayarlayıp kekliğe eşlik ederek baharı birlikte şenlendirirlermiş. Hüseyin Usta keklikle birlikte üç tellisiyle boğaz yapar, sanatında romantizmin doruğuna ulaşırmış.
Kültür Bakanlığı tarafından 1972 yılında yayınlanan "Türkiye’de El ile (Şelpe) Bağlama Çalma Geleneği ve Çalış Teknikleri” kitabında şunları yazmışlar: "Burdur’a bağlı Dirmil el ile çalma geleneğinin hala sürdürüldüğü ve çok sayıda ustanın yetiştiği bir yöredir. Bunların en önemlisi Dirmil Çörten Köyünden Hüseyin Karakaya’dır. Yöre müzik kültürünü çok iyi özümsemiş olan Karakaya, Dirmil ekolünün en başarılı yorumcusu olup özellikle boğaz havalarında Ramazan Güngör dahil bilinen tüm ustalardan daha yüksek bir icraya sahiptir. Ustası Çörtenli Koca Şakir’dir. Yalın ve özlü ifadelerle çok çeşitli düzenler kurarak çaldığı ezgiler Yörük Türkmen müziğinin eski köklerinden derin izler taşımaktadır. Çok sayıda çırak yetiştirmiş olan Hüseyin Karakaya yakın zamanda vefat etmiştir”

Bu yazı toplam 660 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim