Bugün 23 Ağustos 2025 Cumartesi
  • Antalya26 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    4431.666
    %-0.00
  • Dolar
    40.8328
    %0.00
  • Euro
    47.8364
    %0.00

HALİL ERDEM / KONUK YAZAR

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
HALİL ERDEM / KONUK YAZAR

BÜYÜCÜLÜK VE YENİ ÂŞIK TARZI

22 Ağustos 2025 Cuma 10:16

Geçen haftadaki Teke yöresinin en yetkin boğaz ustası Hüseyin Karakaya’dan söz etmiştim. Bu hafta hocası Gök Şakir lakaplı, Şakir Önal’dan söz edeceğim. (1893-1933) Kurtuluş Savaşı’nda İzmir’e kadar savaşmış ve gazi olarak dönmüş. Yörede üç telli curanın icrasında üst düzey olduğu ve çok yetkin öğrenciler yetiştirdiği biliniyor.

Gök Şakir Guguk boğazını şöyle yaptığını söylermiş:

Gök Şakir, yaylasındayken bir bahar günü guguk kuşu yakınındaki bir ağaca konmuş öterken, üç tellisini bu kuşun sesine ayarlayıp kuşun ötüşüne curasıyla eşlik etmeye başlamış.  Kuş uçup gidene kadar guguk kuşuyla üç tellinin birlikteliği devam etmiş. Kuş uçunca, Gök Şakir üç telliyi elinden bırakmış. Bu arada bir örümceğin ağaçtan aşağı doğru hızlı bir iniş yaptığını görünce, izlemeye devam etmiş. Derken bir de ne görsün örümcek Gök Şakir’in ayağına kadar yaklaşmış olan bir yılanın başına iniş yapıp yılanı zehirleyerek öldürmüş. Böylece Gök Şakir örümcek sayesinde ölümden kurtulduğunu söylemiş. Guguk boğazıyla bu hikâye de anılır olmuş. 

Bu konuyla ilgili ben de 2011 de yayınlanan “Karacaoğlan Geleneğinde Dirmil Güzellemeleri” kitabımda şöyle bir yorum yapmışım: “Öncelikle bu hikâye ile Guguk boğazına Gök Şakir imzasını atıyor; sonra eski dinin büyücülükten kurtulup kurumsallaşmasıyla eski ozanlar sihirbazlık ve halk hekimliği yetilerini kaybetmişlerdir. Yeni sosyo-kültürel koşulların dayatılmasıyla yeni âşık tarzı yaratılmıştır. Bu âşıklara örnek: Köroğlu, Karacaoğlan, Öksüz Dede, Dadaloğlu, Erzurumlu Emrah, Seyrani, Serdari, Ruhsati, Hicrani, Kağızmanlı Hıfzı, Âşık Veysel, Celali, Kayıkçı Kul Mustafa’yı sayabiliriz.

Buna karşın eski mistik dönem âşık geleneğinden yararlanmak suretiyle kendilerine olağanüstülük addetmeye çalışan ozanlar zaman zaman görülmüştür. İşte sözü edilen örümcek ve yılan hikâyesiyle bunu Gök Şakir’in yaptığını görüyoruz. Yine Dirmilli Âşık Kadir Türen  (Dinleyicilere bir anımsatma yapalım Erik Dalı türküsünün asıl sahibi Âşık Kadir Türen) türküler bana sabaha doğru bir ayet gibi gelir, dermiş. Ve curasını çalarken Şamanca tavırlar sergilerdi. Bunlar kendilerine olağanüstülük addetmenin çok küçük kırıntıları diyebilirim.”

Ferhat Erdem’e göre:

“Dirmil yerel müziğinin şekillenmesinde önemli bir yeri olan bağlama (üç telli) bu yörenin köklü çalgılarından olup usta icracıların ürettikleri ezgiler (Guguk boğazı, Çörten boğazı) yörenin tanınması ve ön planda olmasını sağlamıştır. Özellikle boğaz havaları konusunda bu yöre icracılarının ürettikleri boğaz havaları, diğer yöre icracılarının tercihi olmuştur. Yörenin önemli icracılarından “Gök Şakir” lakaplı Şakir Önal’ın olduğu söylenen “Guguk boğazı”, Hüseyin Karakaya’ya ait olduğu bilinen “Çörten ve Dirmil Boğazları” 75, H. İbrahim Önal’dan kaydedilen “Geyik Boğazı” fazla bilinen boğazlardandır.  6 en 75 1 nolu kayıt, Hüseyin Karakaya, kayıt tarihi: 10 Ekim 1967,TRT arşiv.”

Yörenin boğaz çalma tekniği, özgünlüğü ve yetkinliği üzerine Teke yöresinde henüz üzerine geçilemeyen üç telli ustası Gök Şakir’in öğrencisi Hüseyin Karakaya olduğunu 1967 yılı TRT derlemeleri yapan Sarper Özsan, Hamit Çine ve Erol Parlak gibi birçok müzik adamlarından öğreniyoruz. Yine aynı isimler Hüseyin Karakaya’yı kaynak gösterdiği boğazlar. Çörten boğazı, Guguk boğazı, Dirmil boğazı ve hatta Gölhisar boğazını Hamit Çine’nin yalnız Hüseyin Karakaya’dan dinleyebildiklerini ve yörede başka çalana rastlamadıklarını belirtiyor.  Ancak Dirmil’in Yörük Müziğinin mayalandığı, boğazların harman olduğu Dirmil ve özellikle Çörten köyünü tanımayanlar ezgiyi Ramazan Güngör’den dinleyip Kaynak olarak Ramazan Güngör’e geçirmeleri sığ bir folklor anlayışı olmuştur.

Yusuf Erkan’ın “Cumhuriyet Dönemi Teke Yöresi Burdur Halk Sanatçıları” Genç Kuşak 12. Bölüm sayfa 184 te Ramazan Güngör Yusuf Erkan’ın çalmasını istediği Çörten boğazını bende böyle bir repertuar yok diyor. Sonra Kalan Müziğin Plaklarına almış olduğunu söyleyince hatırlayıp çalıyor. Çörten köyüne ait olup olmadığı sorusuna ise Çörten boğazı aslında çoktur deyip geçiştiriyor. Yusuf, bizzat kendisiyle görüşerek hazırladığı Ramazan Güngör Eserleri listesinde Çörten boğazı yer almaz. Bu gün sayılı boğazlardan olan Çörten boğazı ayrıca folklorcu ve cura ustalarından Hamit Çine, yöre icracılarından Aziz Karakaya’nın ifadelerine dayanarak Çörten boğazının Hüseyin Karakaya’ya ait olduğunu söylemek mümkün. 1909 doğumlu Hüseyin Karakaya 1940’lı -50’li yıllarda Dirmil coğrafyasında Kendi köyü olan Çörten için yaptığı Çörten boğazını çalarken bu gün kaynak gösterilen (1928) doğumlu Ramazan Güngör, henüz çocuk yaşlardadır.

Bu yazı toplam 542 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim