‘’Çarşı – pazarda 50 liradan aşağı bir şey kalmadı!’’ Sanıyorum bu söz günümüzde en çok telaffuz ettiğimiz ve en çok duyduğumuz bir cümle oldu çıktı!
Çarşı – Pazar manzaraları, fiyatlar ekonominin gerçek anlamda nabzını yutan verilerdir.
Gerçek verilerdir!
Çarşı – pazara ihtiyaçları için giden bir ailenin mutfak giderlerini karşılayabilmesi artık ateşten gömlek haline geldi maalesef!
1 kilogram taze fasulyenin 130 liraya satıldığı, 1 kilogram sarımsağın 250 liraya satıldığı günleri yaşıyoruz.
Ortalama 1 kilogram herhangi bir meyve 50 liradan aşağı değil!
Peki asgari ücretli, dar gelirli, emekli bu fiyatlara nasıl yetişecek?
Sanıyorum herkesin dikkatini çekiyordur, yaz aylarında olmamıza rağmen sebze ve meyve fiyatları gerçekten ateş pahası!
Önceki yıllarda kış aylarında fiyatlar yüksek olurdu, yaz ayları ile birlikte düşüş eğilimine girerdi.
Şimdilerde ise hiçbir şey fark etmiyor!
Tüm yıl boyunca fiyatlar sürekli artıyor, alım gücü hızla düşüyor.
Sürekli semt pazarlarında halkın arasında olan birisi olarak diyebilirim ki, asgari ücretli birisinin bu fiyatlarla evine haftalık yiyecek götürmesi çok zor.
Öte yandan semt pazarlarında ve marketlerde Ağustos ayında olduğumuz bugünlerde fiyatlar yüksekliğini korurken, vatandaşlar satın alma gücünün iyice azaldığını söylüyorlar.
Bu durumda üreticiler de artan maliyetler, akaryakıt, gübre ve ilaç fiyatlarındaki yüksek zam nedeniyle zor günler geçirdiklerini belirterek, ‘’Ürettiğimizin karşılığını almakta zorlanıyoruz. Vatandaşlar da doğal olarak fiyatların yüksek oluşundan yakınıyorlar. Kilo ile değil, tane ile satış yapar hale geldik. Satışlarımız geçtiğimiz yıllara göre azalma gösteriyor. Bunun da en büyük nedeni fiyatları yüksek buluyorlar. Maliyetler arttıkça bu durum fiyatlara da yansıyor.’’ şeklinde konuşuyorlar.
Aynı şekilde sebze ve meyvenin en ucuz olduğu mevsim olarak bilinen yaz aylarında fiyatların yüksek oluşu vatandaşları olumsuz biçimde etkilerken, tarla ürünlerinin yaygınlaşmasını bekliyorlar.
Çarşı – Pazar manzaraları bu yönüyle yüksek fiyatlar nedeniyle pek iç açıcı değil.
Karamsar bir tabloyla karşı karşıyayız…
Bu yazı toplam 366 defa okunmuştur.