- IMKB
% - Altın
5387.816
%1.05 - Dolar
41.9341
%-0.05 - Euro
48.9268
%0.03
- GÜNCEL
- RESMİ İLANLAR
- SPOR
- SAĞLIK
- POLİTİKA
- EKONOMİ
- YAZARLAR
- EĞİTİM
- KÜLTÜR SANAT
- DÜNYA
- GENEL
- YEREL
- ASAYİŞ
- ÇEVRE VE İKLİM
- 20:03 - BOZYAZI’DA CUMHURİYET COŞKUSU
- 19:53 - BAŞKAN BAŞDEĞİRMEN’DEN PERSONELİNE CUMHURİYET YEMEĞİ
- 19:53 - BOZYAZI YAYLA YOLUNDA TRAFİK LEVHALARINA KURŞUNLU SALDIRI
- 18:03 - ISPARTA’DA CUMHURİYET BAYRAMI’NIN 102’İNCİ YIL DÖNÜMÜ COŞKUYLA KUTLANDI
- 17:33 - ANTALYA’NIN KAHRAMANI MUSTAFA ERTUĞRUL AKER’İN ANIT MEZARI TÖRENLE AÇILDI
- 17:28 - SUP CUP ŞÖLENİ KEMER’DE BAŞLADI
- 17:28 - KEPEZ'DEN ÖZEL CUMHURİYET SERGİSİ
- 17:20 - MUSTAFA ERTUĞRUL AKER’İN ANIT MEZARI TÖRENLE AÇILDI
- 17:08 - TARSUS’TA ŞEHİT AİLELERİ ONURUNA ANLAMLI BULUŞMA
- 17:04 - ANTALYA'DA CUMHURİYET BAYRAMI COŞKUSU
- 17:03 - ANAMURLU MİNİKLERDEN CUMHURİYET BAYRAMI COŞKUSU
- 16:48 - TÜRK BAYRAĞI UZAYDAN GÖRÜNTÜLENDİ
- 16:42 - ANDOB'TAN CUMHURİYET KONSERİ
- 16:35 - KEMER ESKİ BELEDİYE BAŞKANI GÜL GÖZALTINA ALINDI
- 16:28 - BAKAN KURUM, "2025’İN SONUNDA; 153 BİNİ HATAY’IMIZDA OLMAK ÜZERE 453 BİNİNCİ EVİMİZİN ANAHTARINI DA YİNE HATAY’DA TESLİM EDECEĞİZ"
TARIK ÇELENK / KONUK YAZAR


CUMHURİYET,102. YIL VE CHP
Bugün, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 102. yıldönümünü, 2025’in ağır politik koşulları altında kutlamaktayız. Bazen Cumhuriyet’i kutlarken, “Demokrasiyi ne zaman kutlayacağız?” diye de düşünmeden edemiyoruz. Zira ne yazık ki bazı kesimlerde “Cumhuriyet bize yeter, demokrasi olmasa da olur” izlenimi hâkim. Cumhuriyet marjinal tartışmalara hapsedilirken, demokrasi çoğu kez bir lüks gibi görülüyor.
Bu ayrışmış durum, aradan geçen 102 yılın kazanımlarının ve özeleştirisinin yapılmasını, geriye dönük bir değerlendirmeyi zorlaştırıyor. “Mahalleli siyaset” Cumhuriyet’i, popülist Osmanlı sembolleri ve güncel siyasetin araçlarıyla ironik-eleştirel biçimde kutlarken; öfkeli seküler kesim ise Cumhuriyet ve Atatürk sembollerini, mahalleli dostlarına ve kamuoyuna uyarı niteliğinde bir mesajla, “yarım kalan işler bir gün tamamlanacak” vurgusuyla sahipleniyor.
Bu tablo, bazen bana Atatürk’ün Cumhuriyet’i ilan ederken yalnızca güvendiği birkaç yakın arkadaşını yanına almasını ve liberal-muhafazakâr eğilimli yol arkadaşlarını o gece dışarıda bırakmasını çağrıştırıyor. Bu olay, bugünün siyaset ve toplum ayrışma iklimine yansıyan derin bir kollektif bilinç yarası gibidir. 28 Ekim gecesi yaşananları merak edenlere, Taha Akyol’un “Neden 29 Ekim” (Doğan Kitabevi) adlı eserini öneririm. Bu tavır, bazı otoritelerce Atatürk’ün güçlü liderlik içgüdüsünün veya o dönem için uzlaşmanın gereksizliğine dair bir refleksin sonucu olarak görülse de “kozmosun matematiği ayrıntıyı ihmal etmiyor”; geçmişin gölgeleri bugüne uzun düşüyor.
Cumhuriyet’i kurduğumuz bu topraklarda, demokrasiye geçerken Cumhuriyetimizi kuran başta Atatürk ve arkadaşları kadar, demokrasiye geçiş sürecinde ve kriz dönemlerinde tarihî dokunuşlar yapan İsmet İnönü’yü de saygı ve rahmetle anmak gerekir.
Sevan Nişanyan sosyal medya hesabından 102. yıl için şu dikkat çekici yorumu paylaşmıştı:
“1923 Cumhuriyeti'nin başarısı, orta ve üst sınıflarını kendi eliyle yok etmiş bir ülkede, yeni bir eğitimli orta sınıf yaratmaktı. Bu sınıf kamu görevlilerinden, öğretmenlerden, serbest meslek erbabından ve aydınlardan oluşmaktaydı. Kültürlü insanlardı. Ancak ülkeyi ekonomik açıdan kalkındıracak zihniyetten, cesaretten ve sermayeden yoksundular. 1923 ile 1946 arasında ulusal gelir yerinde saydı. Ekonominin ve askeriyenin acıklı durumundan dolayı ülke 2. Dünya Savaşı’na girmeye cesaret edemedi. Savaştan sonra topyekûn ABD’ye teslim oldu; teslim olmasa bitmişti. DP ve AP yıllarında Amerikan desteğiyle ülke asıl büyük kalkınma hamlesini yaşadı. Kişi başı gelir yirmi küsur yılda sabit fiyatlarla yüzde 400 oranında arttı. Tarım mekanizasyonu, karayolu yapımı, nakliyat sektörü ve ithal ikame sanayileri sayesinde, Cumhuriyet ideolojisini pek umursamayan, ‘paralı’ bir yeni orta sınıf doğdu. Eski Cumhuriyetçi orta sınıf bu yeni yetme sınıfı asla affetmedi. Önünü kesmek için elinden geleni yaptı. Başaramayınca askerî darbe ile devirdi. Yine başaramayınca ‘devrim’ şapkasını takıp silahlı isyan ideolojilerinden medet umdu. Şimdi hâlâ ne idüğü belirsiz ‘cumhuriyetçilikle’ övünen kesim, 1950’nin rövanşıyla yanıp tutuşan kesimdir.”
Bu yorum, birçok noktada benim tezlerimle örtüşüyor; ufuk açıcı olmakla birlikte içinde bazı abartılar ve haksız genellemeler de yok değil.
Atatürk ve Cumhuriyet devrimlerinin oluşturduğu nitelikli orta sınıf, bugün geriye dönüp baktığımızda da iftihar vericidir. Benim anne ve babam da bu sınıfa dahildi. Görgülü, kültürlü, dürüst ve aydın insanlardı. Çocukluğumda ailemde subay, doktor veya öğretmen olmak onur sayılırdı; ancak ticaret yapmak biraz avam işi olarak hoş karşılanmazdı. Zaten Cumhuriyet devrimlerinin yarattığı bu orta sınıf, 20. yüzyılın başındaki devlet kapitalizmi modelinin doğal uzantısıydı. Bu nitelikli orta sınıfta iş-hizmet kültürü veya pratik ticari kurnazlık beklenemezdi.
CHP dediğimiz kurucu ideolojinin partisinin tabanını da bu iş kültürü ve becerisi eksik orta sınıf oluşturdu. CHP, sembolleri ve ideolojisiyle, hep bu sınıfın varlığı ve nostaljisiyle ayakta kaldı. Tabanını ise ticaret kültürü bulunmayan “ötekiler” ve küçük bürokratlar teşkil etti. Merkez sağ iktidarların hizmet pratiği, iletişim ve mobilizasyon yeteneği hiçbir zaman kazanılamadı.
Bugün halk kitleleri, CHP’ye din-dindarlık ilişkisinden veya laiklik anlayışından ziyade, hizmet ve ticaret kültürünün eksikliği nedeniyle güven duyamamaktadır. Savunma sanayi ve dış politika alanlarındaki özgüven eksikliği de bunun uzantısıdır.
Sık sık yaptığım bir politik ironi vardır:
“Mahalleli sağ siyaset yolsuzluk denilince altyapı hizmetlerinin artacağını, CHP’de ise yatırım yapılmadan kamu kaynaklarının azalacağını varsayar.”
Bugün CHP’nin veya negatif seküleristlerin tartışmaya dahi açamadığı bir dogma, “kurucu ideolojinin değişmezliği ve eleştirilemezliği”dir. Oysa bu ideoloji, kazanımlarını ve hatalarını toplumun tüm kesimlerinin sıcak karşılayacağı epistemik, tarihsel, toplumsal ve siyasal bir uzlaşma potasında yeniden şekillendirebilirse; CHP ve Kemalist kesim yalnız bugünün değil, yarının da söz sahibi olabilir.
Ülkemiz, geçmişin hınç ve intikam duygularıyla, kutuplaşma dalgası üzerinde sörf yapan bir siyaset anlayışıyla yönetilemez. Cumhuriyetimizin 102 yıllık bu yolculuğu artık yeni bir özeleştiri, yeni bir sentez ve yeni bir dil talep etmektedir.
Medyascope'tan alıntılanmıştır.
CUMHURİYET,102. YIL VE CHPTARIK ÇELENK
SİYASET GÖLGESİNDE BİR MARKANIN YALNIZLIĞIDİLEK DEMİRKAN
HEPİMİZ CUMHURİYETİZPROF DR RAMAZAN DEMİR
ALTINA NE OLACAK?PROF DR MUSTAFA YILDIRAN
VAH ANTALYASPOR VAH!..VEDAT GÜRHAN
YÜZ YILDA İNSANIMIZ GÜNLÜK TUTMAYA NEDEN UZAK DURDU?GAZANFER ERYÜKSEL
TÜRK KİMLİĞİ BAŞKA KÜLTÜRLER İÇİNDE NİÇİN ERİDİ?MUHARREM YELLİCE
YASEMEN…HASAN YAKUP CANGÜVEN
ANTALYASPOR KİMİN YARATICILIĞI ???TURGAY ALP
KURUCU AKIL VE KURUCU İRADEALİ İHSAN DİLMEN
CUMHURİYET VE HALKÇILIKNURİ SEZEN
ŞARJ ÜCRETİ ALINABİLİR Mİ?AV İBRAHİM GÜLLÜ
MEDRESELER İSLAMİYETİN YAYILMASI İÇİN Mİ KURULDIU?ALİ YILDIZ
SON DESTANCIHALİL ERDEM
TARLAYA KOŞAN BALIKŞENER METE
"SİZ HEPİNİZ, ALİ BIDI TEK"SÜLEYMAN EKİN
VERGİ KANUNLARINDA YİNE YENİDEN DEĞİŞİKLİKLER KAPIDARAZİYE GÖK AKTAŞ
AHLAKA, HUKUKA VE GERÇEKLERE DÖNELİMPROF DR SAMİ SELÇUK
SANATTAN KAZANDIKLARINI SANATEVİNE YATIRDIKAHRAMAN KÖKTÜRK
DEVLET ADAMI VE TÜRKÇE ÜZERİNEBEKİR DİREKCİ
TERÖRSÜZ TÜRKİYE Mİ?ERDOĞAN KAHYA
ASLINDA HERKES AYNI PARTİDE!EŞREF URAL
ANTALYA'YI NE YAPMALI?CEM ARÜV
BİR FUARIN NABZI, BİR ŞEHRİN TADIGÜRSEL KAYA
Erbaş, Hacı Bayram Veli Camii’nde teravih namazı kıldırdı
Otomobilin yan yattığı kaza anı kameraya yansıdı
Samsun'da trafik kazası: 3 yaralı
ABD'de düzenlenen yarışmada dünya 2.'si oldu
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim















