- IMKB
% - Altın
5528.258
%-0.45 - Dolar
41.934
%-0.30 - Euro
48.7988
%-0.45
- GÜNCEL
- RESMİ İLANLAR
- SPOR
- SAĞLIK
- POLİTİKA
- EKONOMİ
- YAZARLAR
- EĞİTİM
- KÜLTÜR SANAT
- DÜNYA
- GENEL
- YEREL
- ASAYİŞ
- ÇEVRE VE İKLİM
- 22:43 - HATAY’DA OTOMOBİL BARİYERE ÇARPTI: 19 YAŞINDAKİ SÜRÜCÜ HAYATINI KAYBETTİ
- 21:28 - EVİN DAMINDA MAHSUR KALAN İNEK VİNÇLE KURTARILDI
- 20:53 - MÜSTAKİL EV ALEV ALEV YANDI
- 19:28 - MERSİN’DE BOŞ EVDE BİR GENÇ ÖLÜ BULUNDU
- 18:58 - BAKAN YERLİKAYA AÇIKLAMIŞTI: O OPERASYONDA 351 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
- 18:28 - ATSO BAŞKANI HACISÜLEYMAN: "TORBA KANUN DENGELERİ KORUMALI, ADALETSİZLİĞE YOL AÇMAMALI"
- 18:03 - SOSYAL MEDYADAN İLANLA DOLANDIRICILIK YAPANLAR YAKALANDI
- 17:43 - 34. ALANYA TRİATLONU BAŞLADI
- 17:33 - ÖĞRENCİ SERVİSİNİN ÇARPTIĞI MOTOSİKLETLİ FECİ ŞEKİLDE HAYATINI KAYBETTİ
- 17:23 - GÜREŞİN KALBİ KAHRAMANMARAŞ’TA ATACAK
- 17:13 - YOLSUZLUKLA YARGILANAN BELEDİYE BAŞKANINA 23 YIL 11 AY HAPİS CEZASI
- 17:13 - KREDİ ÇEKİP 250 BİN LİRA DOLANDIRILMAKTAN SON ANDA KURTULDU
- 17:13 - BURDUR’DA ARAZİ YANGINI
- 17:03 - AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ, CUMHURİYET İÇİN KOŞTU
- 16:58 - ADANA’DA ÖĞRENCİ SERVİSİ YANDI
ŞENER METE / KONUK YAZAR


TARLAYA KOŞAN BALIK
45 yıl önce Antalya’da TRT Caddesi’nden geçenler, TRT’nin ek binasının girişindeki şu yazıyı görmüşlerdir: RATÜKO.
RATÜKO, Radyo Tüketim Kooperatifinin kısaltmasıydı. 10 lira giriş aidatıyla üye olabiliyordunuz. Bu kooperatifte parayla değil krediyle alışveriş yapıyordunuz ve borcunuz, ay başında maaşınızdan kesiliyordu. Yani günümüzdeki kredi kartının, kartsız şifreli hali gibiydi. Çamaşırdan deniz malzemelerine, ütüden valize kadar birçok ürün satılırdı burada. Ali İna’ya üyelik numaranızı söylemeniz yeterliydi. Bu kooperatif de Radyo Müdürü Kenan Değer’in icraatlarından biriydi. Üyeler ayrıca borç para çekebiliyor, çok düşük bir faizle taksit taksit ödeme yapabiliyordu. Ben de buradan alışveriş yaptım. Koyu yeşil renkte bir valiz aldım. Deriden yapılma, kuşaklı ve şifreli, çok sağlam bir valizi yıllarca kullandım. Ankara’ya gidişte ve dönüşte, elimde hep bu valiz vardı. İstanbul’a giderken de…
Tuzla Piyade Okulu’ndan diplomalarımızı alıp omzumuza Asteğmen rütbesi demirleri taktıktan sonra, askerî kıyafetimi valize yerleştirip, son kez İstanbul’da bir gece daha geçirip öyle gitmeyi istedim Haydarpaşa’ya. Trenimin kalkış saati 19.00 idi. Karaköy’de dolaşırken, eve nasıl bir hediye almalıyım diye de düşünüyordum. Onu mu alsam, bunu mu alsam diye bakınırken, ayaklarımın ulaştığı yer, Çiçek Pasajı’nın yakınındaki Balık Pazarı oldu. Aralık ayı, tam da balık mevsimiydi. En iyisi şuradan taze balık götüreyim. Babam balığı sever" diyerek irisinden 4 lüfer aldım. Otele dönüp valizimi aldığımda, “bubalıkları nereye koyacağım” diye düşünmeye başladım. Valize koyamazdım, içi kıyafet doluydu. Elimde götürmeye mecbur kaldım. İki poşet daha istedim otelden, ağzını sıkıca bağlayıp sallaya sallaya vapura, oradan Haydarpaşa’nın mermer merdivenlerinden çıkıp Ankara peronuna, Boğaziçi Ekspresi’ne ulaştım.
Trende, Tuzla’dan üç dört arkadaşın da olması ayrı bir keyif idi. Sohbet ede ede gidecektik. Valizi üstteki dolaba yerleştirdim ama balıkları nereye koyacaktım? Bakınıyorum sağa sola, münasip bir yer göremiyorum. Vagon da cehennem gibi sıcaktı. Sıcaktan ceketleri çıkardık o kış gününde. Bileti kontrol edene sordum, “buzdolabı var mı trende, şu balıkları koysak?” Tuhaf tuhaf yüzüme baktı, “Yemekli vagonda var da yassah” dedi. Bir yandan da arkadaşların bıyık altından güldüklerini görüyordum.
Birden gözüme trenin pencereleri ilişti. Vagonun penceresini indirdim, iki poşetin uçlarını da pencerede çerçeve gibi duran demir boruya bağladım. Trenin sireni ötmeye başladıktan sonra yavaş yavaş demir tekerler dönmeye başladı. Tren yol aldıkça benim poşetler sallanıyordu ama sonuçta, benimle birlikte gidiyordu balıklar.
Biz, bir yandan sohbete başladık. Aytuğ Gönülal Yüzbaşıya gülüyor, Arif An Binbaşıyı konuşuyor, Tuzla hatıralarını yeniden gözümüzün önüne getirip bazen gülüyor, bazen eğitimlerdeki olayları anlatıp 4 aylık acemilik eğitiminde yaşadıklarımızı dilimize doluyorduk. Gece 11 gibi vagonların ışıkları söndü. Kartal istikametinde dışarının ışıklarını görüyorduk yalnızca. Bir de pencereden sallana sallana giden balıkları..
Bir süre sonra gözler ağırlaştı. Saat 3 gibi uyandığımda poşetlerden birinin hafifçe sarktığını gördüm ama idare eder deyip rahatsız etmedim balıkları. Kısa bir uykudan sonra güneşin, alacakaranlıktan Ankara vilayetini kurtarmaya başladığını fark edince Polatlı’ya gelmekte olduğumuz anladım ve ayağa kalkıp pencereye yöneldim. “Aman Allah.” Balık poşetinin biri yok, diğeri de incecik bir bağla tutunmuş kalmış demire. Hemen pencereyi indirip poşeti içeri çektim. 4 balıktan ikisi uçmuştu.
Eve ulaştım ulaşmasına ya, taksiden inip yeşil valizimi alırken, kendi kendime güldüğümü taksici kesin görmüştü.
“Sabahın köründe ne gülüyorsun be aslanım” demiştir içinden o asker müşterisine.
Bence balıklar düşerken birbirine veda etmişlerdi. İki balığın aynı tarlaya düşmesi ise imkânsızdı. Sabahleyin tarlasına gelen çiftçi yürürken, tarladaki kiloluk lüferi görünce, mutlaka önce havaya, sonra da sağa sola bakınmıştır. “Yağmur yağsa da lüfer yağmaz” diye geçirmiştir içinden. Ama balığı kokladıysa tazeliğini mutlaka anlamıştır. “Allahım sen büyüksün” diyerek yandaki tarlada diğer balığı görünce, “başka tarlalara da balık yağdı mı acaba” diye düşünmüş de olabilir.
SON DESTANCIHALİL ERDEM
TARLAYA KOŞAN BALIKŞENER METE
HERKESE LAZIM!..VEDAT GÜRHAN
KİMLİKLERİN KAPANINDA BİR TOPLUMTARIK ÇELENK
SERVİS ÜCRETİ ALINABİLİR Mİ?AV İBRAHİM GÜLLÜ
"SİZ HEPİNİZ, ALİ BIDI TEK"SÜLEYMAN EKİN
MÜEBBET HAPİS YA DA KAR SUYUNURİ SEZEN
HOCAYI HENDEKTEN ATLATMAKALİ YILDIZ
REFİK, REFAKAT, SAZ ARKADAŞIGAZANFER ERYÜKSEL
SELÇUKLU MEDRESELERİ:FETİH SONRASI KURUMSALLAŞMANIN ÜRÜNÜDÜRMUHARREM YELLİCE
KAYGILI İYİMSERLİKALİ İHSAN DİLMEN
BİR NEDEN, ONLARCA BAHANEHASAN YAKUP CANGÜVEN
VERGİ KANUNLARINDA YİNE YENİDEN DEĞİŞİKLİKLER KAPIDARAZİYE GÖK AKTAŞ
KALEİÇİ'NİN İÇME SUYU SORUNUTURGAY ALP
AHLAKA, HUKUKA VE GERÇEKLERE DÖNELİMPROF DR SAMİ SELÇUK
SANATTAN KAZANDIKLARINI SANATEVİNE YATIRDIKAHRAMAN KÖKTÜRK
DEVLET ADAMI VE TÜRKÇE ÜZERİNEBEKİR DİREKCİ
TERÖRSÜZ TÜRKİYE Mİ?ERDOĞAN KAHYA
UNUTULAN ZAFERİN SESSİZ ÇIĞLIĞIPROF DR RAMAZAN DEMİR
ASLINDA HERKES AYNI PARTİDE!EŞREF URAL
ANTALYA'YI NE YAPMALI?CEM ARÜV
BİR FUARIN NABZI, BİR ŞEHRİN TADIGÜRSEL KAYA
TRİBÜNLER HER MAÇ BOŞ! NEDEN?ONUR BAKİ VURAL
ANTALYA TRAFİĞİNİN HÂL-İ PÜR MELÂLİAV CENGİZHAN GÖKÖZ
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim













