- IMKB
% - Altın
4336.357
%0.00 - Dolar
40.1508
%0.00 - Euro
47.0268
%0.00
- 00:08 - 2 haftada 39 aranan şahıs yakalandı
- 23:54 - Cami müezzini bıçaklandı
- 22:40 - CHP'li belediyelere ivedi talimat
- 21:11 - Çaylar, DEM’li olsun Usta..
- 20:37 - Yangında 50 dönüm arazi yandı
- 17:30 - Antalya’da yanan büfe küle döndü
- 13:08 - Yaralı kargayı arkadaşları buldurdu
- 12:41 - Yedek meclis üyeleri görevde
- 12:20 - Tente hayatını kurtardı
- 12:03 - Kadın şoför, kadın müşterilerinin gözdesi oldu
- 10:30 - Özel'den Antalya mitingi
- 00:15 - Plaj hentbolunda final heyecanı
- 23:49 - Paşa'nın Aslanı karşılandı
- 20:55 - Büyükşehire hafriyat operasyonu
- 20:30 - Başkanvekili Özdemir
Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK





Depremle ‘’yüzleşmek’’
Merkez üstü Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve 10 şehrimizde ciddi yıkımlar yaşanılan son deprem kuşkusuz ki hepimizi derinden yaraladı…
Ardından önceki gün akşam Hatay'da peşpeşe meydana gelen 5.8 ve 6.4 şiddetindeki yeni depremlerle yeniden bu doğal afetle bir kez daha acılarımız tazelendi.
Bu doğal afetin artçı sarsıntılar ile birlikte yarattığı travma gerçekten büyük kayıplar yaşattı hepimize.
Binlerce kişinin hayatını kaybettiği, binlerce vatandaşımızın yaralandığı, büyük hasar ve kayıpların olduğu depremin acı izlerini hepimiz yüreğimizde yaşadık ve hissettik.
Yardımlaşma ve kenetlenme ruhu ile bu acıların olumsuz etkilerini hep birlikte azaltmaya çalışıyoruz.
Son deprem bir kez daha gösterdi ki bu riske ve doğal afetlere her an hazırlıklı olmalıyız.
Maalesef son günlerde çok sık deprem haberi ve gerçeği ile yüzleşiyoruz.
Farklı şehirlerde ve değişik şiddette oluşan depremlerde bu konunun ne denli ‘’önemli’’ olduğu ile tekrar yüzleşiyoruz.
Birçok şehrimizi derinden etkileyen deprem bir kez daha gösterdi ki, deprem kuşağında olan ülkemizde deprem master planı kaçınılmaz bir gerçek.
Şurası bir gerçek ki; deprem kuşağında olan ülkemizin; asla ve asla unutmaması gereken en önemli faktör; mevcut binaların depreme dayanıklılığı ne durumda?
‘’Depreme Dayanıklı Binalar’’ yapılmasının artık kaçınılmaz bir durum olduğu ortaya çıktı.
Deprem olgusu; artık yaşantımızın bir gerçeğinden hareketle ülkemizin de deprem kuşağında bir ülke olduğu gerçeğini unutmamalıyız!
Örneğin; 1. Derecede bir deprem ülkesi olan Japonya’nın depremle mücadele konusundaki projelerini önemsememiz gerekiyor.
Ve bu noktada Kentsel Dönüşüm olgusu son derece önemli bir olay. Ekonomik ömrünü tamamlamış, virane ve yıkılmaya yüz tutmuş binaların yıkılarak yerine yeni binaların yapılması, her şeyden önce güvenilir bir ortam açısından gerekli.
Deprem gerçeğini sadece acı tecrübelerin yaşandığı olaylarda anımsamak da yanlış!
Deprem olgusu, yaşantımızın bir gerçeği olmalı artık.
Ve bu gerçeği bilerek yeni yaşam alanları oluşturmalıyız.
Bu anlamda ekonomik ömrünü tamamlamış binaların yıkılarak yerine depreme dayanıklı binaların yapılması kaçınılmaz…
Bilim adamlarımızdan akademisyenlere kadar konunun uzmanı kişilerin görüş ve önerilerini alarak bir yol haritası çizmek zorundayız.
Her deprem sonrası gündeme gelen ihmal, denetim yetersizliği ve bilimsel verilerin dikkate alınmaması ile ilgili üzerinde durmamız gereken olgulara yönelmeliyiz. Zemin etüdü kavramına sadık kalmalıyız.
Ülkemizde neredeyse biraz parası olanın hangi meslekten ve işi olursa olsun müteahhit olabildiği bir ortamla yüzleşmeliyiz.
Yapı denetimden tutun da bir binanın iskanından, ruhsatına kadar imza aşamasındaki tüm işlemlerin çok sıkı bir şekilde standartları yakalaması gerekiyor.
Standartların yakalanması ise bilimle, eğitimle, teknolojiyi en iyi biçimde kullanmakla olabilir.
Plan tadilatlarının artık konuşulmadığı, işinin ehli kişilerin belediye meclisinde, encümeninde görev aldığı, liykatın ön plana alındığı bir süreci konuşmalıyız.
Deniz kenarlarına çok katlı gökdelenleri değil, az katlı yapılaşmayı konuşmalıyız.
Falezlerde çok katlı ve tehlikeli yapılaşmanın olmadığı bir ortamla yüzleşmeliyiz.
Mantar gibi çoğalan ve kent estetiğinden son derece uzak, yeşil dokusu, otopark alanı ve yolu olmayan betonkentleri konuşmamalıyız...
Deprem bölgelerinde deprem anında kum gibi yıkılan binaların görüntülerine baktığımızda bu konuda çok ciddi çalışmalar yapılması gerektiği ortada.
Deprem anında toplanma alanlarının bile çok ‘’yetersiz’’ olduğunu düşünürsek bu konuda artık somut adımlar atılmalı.
BAŞKANLARI KİMLER YAKAR?Gürsel Kaya
YORGUN TÜRK, YORGUN TÜRKİYEEşref Ural
BİREY OLMAK YA DA OLAMAMAKGazanfer ERYÜKSEL
Bitmeyen sorun…Ömer Yetgin
YERALTINDAN FUTBOLKahraman Köktürk
Güvensizlik Çağında EkonomiMustafa Yıldıran
Trump, Evanjelizm ve Yeni Dünya DüzeniMuharrem Yellice
Kaldırım işgalleri meselesiMustafa Yetgin
Bayram tatilleri; kamu ve özel sektör çalışanı arasındaki derin farklarİSA KAVLAK
CUMHURİYET NEDEN İSTENMEZNuri Sezen
SANAL OFİSRaziye Gök Aktaş
NAZIM’I ABARTISIZ ANMAKYALÇIN DUMAN
MUHASEBECİLERİN HAKLI İSYANIKamil Başkonak
CUMHURHİYET’İMİZİN 100 YILINI KUTLARKEN…Binali Efe
Kemer ve temizlik çalışmalarıAdem Vural
SEÇİMEyüp Koçak
Kesik Minare meselesi…Yusuf Katrağ
Cami müezzini bıçaklandı
Elektrik tellerinden çıkan yangında 50 dönüm arazi yandı
İlçe arıtma suyuyla yeşerdi
Antalya'da rüşvet operasyonu
Mersin'in 'İklime Hazır' projesi Barcelona'da tanıtıldı
Çamlıbel Mahallesi’ne basketbol ve futbol sahası
Akdeniz akşamları ‘Müzik Şehrin Kalbinde’ konseriyle renkleniyor
Yediemin Otoparkları Araç Mezarlığına Döndü, 25 Yıldır Bekleyen Araçlar Var
Tel : 0532 474 99 63 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim