BİNALİ EFE / KONUK YAZAR

Aleviler bu ülkenin asli vatandaşıdır. Askerlik yaparlar. Vergilerini alın terleriyle öderler. Vatana olan borcunu canıyla kanlarıyla öderler. Toprağına, Bayrağına ölesiye bağlılar. Şehit ve gazileri ’de gayet boldur… Aleviler; Demokratik hukuk devletinden yana, çağdaş, ilerici, bilim ve ilmi kendilerine ilke edinmiş, İnsani Kamil olma yolunda yüz yıllardır mücadele vermektedirler. Ve vermeye de devam etmekten asla tereddüt etmezler. Velhasıl, asırlardır tüm vatandaşlık görevini en iyi şekilde yerine getirmeyi asli görev olarak benimsemişlerdir. Ama devlet Alevilere hep şaşı bakar! Vali etmezler. Emniyet Genel Müdür’de. General olmaları hiç mi hiç mümkün değil! Türkçesi şudur, devlet stratejik önemi olan mevkilere Alevi olan hiçbir kimseyi getirmez. Evet devlet, Alevilere şaşı bakmaya devam ediyor! Devleti idare eden sağ veya sol geçinen bazı partiler, iktidarda ki koltuklarını sağlama almak için dincilerle iş birliği yapmış, devletin birçok kademesine kincileri yerleştirmiş, vakıf ve dergâhlarına korkunç yardımlar etmiş ve ya ettirtmiş, devleti soyanlara göz yumanlar eğer bu hainlerin yerine vatanını seven bilinçli ve liyakat sahipleri çağdaş ve laik olanları görevlendirmiş olsalardı bugün Türkiye çağ atlamış olacaktı… Devleti idare edenler, Alevileri ötekileştirdikçe aradaki mesafe hızla açılmasına sebep teşkil eder! İktidarlar oy potansiyeli olan dinci kuruluşlara FETO ve onun gibi din düşmanlarına, devletin kapılarını ardına kadar açtılar. Her defasında sahtekârlık, dolandırıcılık edip devleti ve milleti soyup soğana çeviren bu alçaklardan darbe üstüne darbe yemelerine rağmen bugün halen bir başka dinci guruplara devletin bazı kurumlarını kuşatmasına müsaade etmeleri son derece düşündürücüdür!   Yani devleti idare edenler diyor ki: “benim Mezhebimde olanlar, hırsız da olsa, uğursuz da olsa, Müslüman görünen dinsiz ve imansız da olsa ben onları siz Aleviler ’den üstün tutarım” Ama siz Aleviler, “Cemevi ve Semah’ı bırakıp Cami’ye gelip namaz kılmadıkça, ramazan orucu tutmadıkça; Dürüst, samimi ve liyakat sahibi olsanız da dün olduğu gibi ilelebet size hayat hakkı tanımayacağız”  demeye getiriyorlar. Hani bizim meşhur bir atasözümüz var ” Kör Allaha nasıl bakarsa, Allah’ta köre öyle bakar. Derler ya. Bu ne biçim laiklik? Ne biçim adalet, ne bicim demokrasi? Nedir bu devleti idare ednlerin Alevilere karşı alerjisi? Nedeni gayet açık ve nettir. Camiye gitmezler. Beş vakit namaz kılmazlar. Müslümanlığı bölen, parçalayan, dinsel kavgalara neden olan bütün mezheplere karşılar. Peygamber zamanında olduğu gibi; İnsanları ayrıştırmadan, 72 millette aynı gözle bakan, din, dil, renk ayırımı yapmadan yaşamak için vurulsalar da, yakılsalar da, ötekileştirilseler de gök kubbe altında dualarını okuyacak, semahlarını eda edecekler. Aleviler, İnsani Kamil olma yolunda, ebediyete kadar Hak Muhammet, Ali aşkına semahlarını dönmeye devam edeceklerdir. Bin yıldır öyle oldu bundan sonrada bu inanç devam edecek.. Aleviler; Hz. Muhammet’in Ailesi (Ehlibeyt) yolunda can verir sır vermezler. Hak için, Evren için, kan dökmeden, can almadan kardeşçe yaşamak isterler. Hakkın yarattığı canlı ve cansız varlıklara saygılılar. Barış için semah dönerler, yaşamak ve yaşatmak için dua ederler. “Yaratılanı severler yaratandan ötürü”. Bu yazdıklarım dinsizlikse beni dinsiz olarak kabul edin. Bunlar günah ise, suç ise benim kabulümdür… ASIL MESELE; ALEVİLER DEĞİL, DEVLET’İN İÇİNE SIZMIŞ SÖZ DE MÜSLÜMAN OLAN DİNSİZLERDİR